22
Mayıs
2024
Çarşamba
SİYASET

Erdoğan: Kürdüyle, lazıyla hep birlikteyiz

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Aramıza fitne sokmak isteyenlere fırsat vermeyeceğiz, terör örgütüne karşı hep beraber dimdik duracağız" dedi.



Başbakan Erdoğan, Elazığ İstasyon Meydanı'nda partisince düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, insanlar arasında ayrımdan yana olmadıklarını söyledi.

 

Türkiye'nin 36 etnik unsurdan meydana geldiğini anlatan Başbakan Erdoğan, "Bir olacağız, beraber olacağız. Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Zazasıyla, Abazasıyla, Boşnağıyla hep birlikte. Ama bizim bütün bunların üstünde bir ve beraber kılan bir kimliğimiz var. Nedir o? Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlığı" diye konuştu.



Başbakan Erdoğan, söyledikleri ifadeleri meydandaki vatandaşların da tekrarlamalarını isteyerek, "Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. İşte bu anlayışla geleceğe yürüyeceğiz" dedi.



Erdoğan, şunları kaydetti:



"Aramıza fitne sokmak isteyenlere fırsat vermeyeceğiz, terör örgütüne karşı hep beraber dimdik duracağız. Bunun şüphesiz ki bize madden, manen bir faturası oluyor ama er veya geç bunun da üstesinden geleceğiz. Yeter ki biz el ele, kol kola, omuz omuza duralım. Bakıyorsunuz bu arada yıllardır ihmale uğramış ve şehitlerimiz arasında polisimizle, askerimizle, köy korucumuzla, vatandaşlarımızla bugüne kadar 15 bine yakın insanımızı kaybettik. Köy korucularımız ihmal ediliyordu, onları sosyal güvence kazandırdık. Çünkü devlet olarak bu bizim için bir sorumluluktu. Bunu da yerine getirmenin hamdolsun bahtiyarlığını yaşıyoruz."

Erdoğan, Cem Uzan ve Baykal'a yüklendi...

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Birisi meydan meydan dolaşıyor, babası kardeşi hepsi yurt dışında kaçak. Madem haklısın, madem dürüstsün niye burada değiller, niye kaçıyorlar?'' dedi.
Erdoğan, partisince İstasyon Meydanı'nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, ''Biz göreve gelmeden önce, bu ülkede en çok tanıştığınız kelime neydi?'' diye sordu.

''Zam'' karşılığı alan Erdoğan, ''Peki şimdi soruyorum, Allah aşkına şu 5 sene içinde kaç kere zam duydunuz'' dedi. Meydanlarda verdikleri sözleri anımsatan Erdoğan, ''Demiştim ki, 'dışa bağımlı olan ürünlerin dışında zam duymayacaksınız' ve biz bu sözümüze sadık kaldık'' diye konuştu.
Konuşmasında, bazı siyasi partilerin seçim vaatleri arasında yer alan mazot fiyatlarındaki indirime de değinen Erdoğan, ''Biri çıkıyor diyor ki, 'mazot 1 YTL olacak'. Sayın Baykal diyor ki, 'ben daha ucuzuna satarım', bir diğeri çıkıyor 'ben bir müddet sonra açıklayacağım' diyor. Sayın Baykal diyor ki, 'AK Parti ne veriyorsa ben iki katını vereceğim' diyor. İnanın, bunlar hesap bilmiyor'' dedi.
Kendilerinden böyle bir şeyi duyup duymadıklarını soran Erdoğan, şunları kaydetti:
''Duymayacaksınız. Çünkü biz aldatanlardan olmayacağız. 1990'lı yıllardaki krizleri bu ülkeye yaşatanlar bunlardı unutmayın. 2000'li yıllardaki krizleri yaşatanlar böyle sözler verdiler, bir veriyorsa ben beş veriyorum dediler, böyle aldattılar milletimizi. Ne oldu, birin yanına sıfır koydular. Yetmedi bir sıfır daha koydular, yetmedi bir sıfır daha koydular. Ah ah, bu bir var ya bu bir, bunların elinden neler çekti neler. Altı tane sıfırı yüklediler sırtına, çek çekebilirsen dediler. Sadece bir ezilmedi, millet de ezildi onun altında. Zira cebimizdeki rakamlar büyüdü ama alım gücü azaldı.''

''HALEP ORADAYSA ARŞIN MUTFAKTA''

Erdoğan, kendilerinden önce belirlenen asgari ücretle neler alınabildiğini sordu ve ''Bir ona bakın bir de bugün asgari ücretle şimdi ne kadar alıyorsunuz? Buna bakın. Eğer bugün daha az alıyorsanız, bize oy vermeyin, vermeyin, ama bugün daha çok alıyorsanız o zaman diyorum ki, durmak yok yola devam. Halep Oradaysa arşın mutfakta, oraya bak kararını ver, başka yere gerek yok'' diye konuştu.
Türkiye'yi, Ankara'dan yönetmediklerini ifade eden Erdoğan, her yere hizmet götürme çabası içinde olduklarını anlattı.
Türkiye'nin milli gelirini 400 milyar dolara yükselttiklerini söyleyen Erdoğan, bunları yatarak değil, çalışarak yaptıklarını kaydetti. Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
''Daha öncekiler neredeydi, niye bunları başaramadılar? 22 tane bankayı hortumlayarak fonladılar. Bunun, o günkü rakamlarla maliyeti 40 milyar dolardı.
Birisi meydan meydan dolaşıyor. Babası, kardeşi hepsi yurt dışında kaçak. Madem haklısın, madem dürüstsün niye burada değiller. Niye kaçıyorlar, bu malın, bu mülkün sahibi madem sensin. O zaman niye, açıkça 'bunların sahibi benim' diyemiyorsun. Niye adaletten, yargıdan kaçıyorsun, niye farklı yöntemler uyguluyorsun? İmar Bankası kime aitti? İmarzedelere, 6,5 milyarı kim ödedi? Bu iktidar, biz ödedik. Ama diyor ki, 'benim malıma, mülküme her şeyime el koydular'. Nasıl senin oluyor? Seninse o zaman de ki, 'benim'. Ama bu beyefendi bakıyorsunuz Türk yargısıyla değil, yurt dışında kendine göre yollar, çareler arıyor. Milletimiz, bunları yutmayacak. Ve inanıyorum ki gereken dersi, gereken cevabı, 22 Temmuzda yine verecek, çok aldatıldık.''

''GEÇMİŞİNİ İYİ BİLİRİZ''

Eğitim konusunda yaptıkları çalışmalara da değinen Başbakan Erdoğan, öğrencilere bedava kitap dağıttıklarını, CHP'nin de bunu ''fakir öğrencilere dağıtıyorsunuz, zengin öğrencilere niye dağıtıyorsunuz?'' diyerek eleştirdiğini hatırlattı. Erdoğan, ''(Öğrencinin zengini, fakiri olmaz. Öğrenci öğrencidir) dedik. Liselilere de bedava kitap dağıttık. Niye? Eğitim bu. Hortumculara, bu kadar para verdiniz. Bu yavrulara, kitaba parayı versek ne olur? Hala sıkılmadan çıkıyor kuru sıkı atıyor. Şunu yapacağım, bunu yapacağım, diye televizyonlarda konuşuyor. Sayın Baykal, biz senin geçmişini iyi biliriz'' diye konuştu.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yaptığını hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti:
''Sayın Baykal, Enerji Bakanlığı yaptığı zamanlarda Başbakan'ın, bakanların bakanlıklarda nasıl pardösüyle paltoyla oturduklarını iyi biliriz. O günleri hatırlayan benim yaşıtlarım, hatta biraz daha küçüklerim de o dönemlerde benzin istasyonlarında nasıl kuyruklarda beklerdik, şöyle bir hatırlayın. Maliye Bakanlığı yaptığı zamanda da bu ülkenin dışarıdaki ekonomik itibarının nasıl çöktüğünü de çok iyi biliriz. O zamanın gazetelerini şöyle önüme açıyorum, bakıyorum elhamdülillah nereden nereye gelmişiz. Çökertmişler bizi, bitirmişler. Sayın Baykal, Dışışişleri Bakanlığı da yaptı. Dışişleri Bakanlığı yaptığı zamanda da 'Gümrük Birliği benimdir' dedi, şimdi onu inkar ediyor.''

AA
Yayın Tarihi : 23 Haziran 2007 Cumartesi 17:01:12
Güncelleme :23 Haziran 2007 Cumartesi 19:31:56


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?