7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren, “Başbakan, yaptığı işleri devam ettirmek istiyorsa Cumhurbaşkanı olmamalı, yerinde kalmalı” dedi.

Ege Akdeniz Genç İşadamları Federasyonu (EGAFED) temsilcilerini Marmaris'teki evinde kabul eden Evren, yaptığı konuşmada, tek parti iktidarı sayesinde Türk ekonomisinin artık rayına oturduğunu söyledi.

Türkiye'de tek parti hükümetlerinin daha başarılı olduğunu anlatan Evren ”50'lerde DP geldi güzel işler yaptı, 60'larda Demirel tek başına geldi güzel işler yaptı. Biz koalisyonda çalışmaya alışmamışız. Türkiye'de iktidar olmayı sömürme vesilesi görmeye alışmışız. Ne kadar çok parti varsa o kadar sömürü var. Koalisyon olan ülkede çalkantı olur” dedi. 

Çok partili hükümetlerin gelişmemiş ülkelerde görüldüğünü savunan Evren, şunları kaydetti:“Türkiye'de de böyleydi, ancak ülke geliştikçe vatandaşların eğitim seviyesi yükselip, dünya görüşü gelişince tek parti iktidarına doğru gidiliyor. Türkiye'de 40'ın üzerinde parti var, ancak zamanla bunlar eriyecektir. Biz bir partinin üç defa seçime katılamaması durumunda kapatılmasını öngörmüştük. Şu anda uygulanıyor mu bilmiyorum. İster komünist olsun ister şeriatçı olsun ama tek parti olsun. Bu ülke koalisyonlardan çok çekti.”

Bir gazetecinin 1982 Anayasası'ndaki değişikliklerle ilgili sorusu üzerine Evren, “Anayasalar Allah'ın emri değildir. Ben Anayasayı tanıtmak için yurt gezisine çıktığımda bunu söylemiştim. Anayasalar zamana göre değişir, değişecek. Bakın bu Anayasa da değişiyor. Bunda bir sakınca yok” dedi.


CUMHURBAŞKANLIĞI MAKAMI KRALLIK MAKAMI DEĞİL

Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili görüşlerini de aktaran Evren, ”Cumhurbaşkanının yetkileri geniş olmalı, kısıtlanmamalı. Ancak, Cumhurbaşkanlığı makamı krallık makamı değildir. Orası, bir süzgeç gibi gelen kanunların, kararnamelerin etüt edildiği bir makamdır. O nedenle yetkileri geniş olmalıdır” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı olduktan sonra, arkadaşlarına “Biz, hata etmişiz. Ben Cumhurbaşkanı seçilmeyecektim. Anayasa onaylandıktan sonra biz de parti kuracaktık” dediğini söyleyen Evren, “Başbakan, yaptığı işleri devam ettirmek istiyorsa cumhurbaşkanı olmamalı, yerinde kalmalı” dedi. Evren, şunları kaydetti:“Ben bunu Özal'a da çok söyledim. Özal'a 'Cumhurbaşkanı olma' dedim. Nedenini sorunca, ona 'Ben buradayım' dedim. Özal, bana, 'Benim partim beni dinler' dedi. Ben de ona, 'Hiç belli olmaz. Ben seni Başbakanlığa getirdim, sen beni dinledin mi?” dedim. 2 sene sonra pişman oldu. Partisi gitti.

Recep Tayyip Erdoğan da Cumhurbaşkanı olursa partisi gider. Özal Cumhurbaşkanı oldu partisi gitti. Demirel oldu partisi gitti. Erdoğan Cumhurbaşkanı olursa o zaman çekişmeler başlar.

Evren, “Zamanında cumhurbaşkanını halkın seçmesini sağlasaydım çok iyi olacaktı, ama beni caydırdılar. Bana, 'Bu ülke daha gelişmedi, bunu kaldıramaz' dediler. Cumhurbaşkanı, halkın arasından seçilsin. Meclisten seçilirse çekişme olur” dedi.


GİRSİNLER, YUMUŞARLAR

Seçim barajının yüzde 7'ye indirilebileceğini, 12 Eylül sürecinin geride kaldığını belirten Evren, sözlerini şöyle tamamladı:“Şu an baraj yüzde 7'ye inebilir. Artık o dönemleri geçtik, olgunlaştık. 'Baraj düşerse DTP meclise girer' diyorlar. Girsinler, Mecliste yumuşarlar, olgunlaşırlar. Bakın Leyla Zana vardı, eskisi gibi değil. Şartlar onu olgunlaştırdı. DTP de Meclise girerse orası onları da yumuşatır, olgunlaştırır.”