15
Mayıs
2024
Çarşamba
SİYASET

Erdoğan ile Gül arasındaki 7 fark

MADEM biri cumhurbaşkanı, diğeri başbakan olacak...

O zaman hep birlikte "yeni dönem"e hazırlanalım...

Ve ikisi arasındaki 7 temel farka göz atalım:

BİR Tayyip Erdoğan mahrem alanında yumuşak, kamu alanında serttir... Abdullah Gül ise mahrem alanında sert, dışarıda alabildiğine yumuşaktır.

İKİ Tayyip Erdoğan, eski yoldaşlarının arasına yeni yoldaşlar katma konusunda her zaman tutuktur. Abdullah Gül ise her çıktığı seferde kapılarını yeni yoldaşlara sonuna kadar açar.

ÜÇ Tayyip Erdoğan başına gelebilecek ürkütücü felaketler konusunda hazırlıklı olmayı ve paniğe kapılmamayı öğrendi... Abdullah Gül ise kaos dönemlerinde ilk anda ihtiyatlı bir şaşkınlık yaşama geleneğini sürdürüyor.

DÖRT Tayyip Erdoğan zamanla meseleleri entelektüelize etmeyi öğrendi... Abdullah Gül ise zamanla meseleleri sadeleştirerek anlatma yeteneğini kazandı.

BEŞ Tayyip Erdoğan’ın üslubu destansıdır, en basit bir meseleyi anlatırken, kahramanlık türküsü söylermiş gibi yapar... Abdullah Gül’ün üslubu ise dost canlısıdır. En çetrefilli meseleyi arkadaşıyla sohbet ediyormuş gibi anlatır.

ALTI Tayyip Erdoğan hiddetlendiğinde karizmasını muhkemleştirdiğini düşünür... Abdullah Gül ise tebessüm ederek...

YEDİ Tayyip Erdoğan, iktidar döneminde dost sayısını artırmak için özel bir gayret göstermediğini kanıtladı ve mesafeleri hep kendisi ayarladı. Abdullah Gül ise hálá dost sayısını artırmak çabasında.

Yaşasın! Adam psikopat çıktı

"İZMİR’de Atatürk heykeline tekbirli ve balyozlu saldırı" haberinin başlığını okuduğumda...

"Eyvah!" dedim...

Çünkü biliyordum ki:

Yine büyük bir tartışma başlayacak...

Ülkemiz yine ikiye bölünecek...

Bir taraf, "İyi saatte olsunlar iş başında! Yine komplo kurdular" diye feryat edecek...

Diğer taraf ise, "Erdoğan’ın Köşk’e çıkma ihtimali üzerine Ticanilik hortladı" diye ahkam kesecek...

Sonra bize dönülerek, "Hey dostum! Hadi safını seç" denilecek ve bu saçma sapan piyeste rol almamız sağlanmaya çalışılacaktı.

Ama haberin içeriğini okuduğumda...

Acayip rahatladım.

Çünkü elinde balyozla Atatürk heykeline saldıran adam, uzun süredir psikolojik tedavi görüyormuş.

İçimden şöyle dedim:

"Yaşasın! Adam psikopat çıktı!"

Makina’daki milletvekili

GECENİN bir yarısı...

Okan Bayülgen’in "Makina" programında bir AKP’li milletvekilini görenler şaşırmışlardır.

"Bu şov programında bir milletvekilinin, hele de AKP’li bir milletvekilinin ne işi var?" diyenler olmuştur.

Aman şaşırmasınlar...

Çünkü adı Süleyman Gündüz olan o milletvekili, gerçekten farklı bir milletvekilidir.

Her şeyden önce ustalardan icazetli bir fotoğraf sanatçısıdır kendisi...

Ki sergisinde hayli dokunaklı fotoğraf kareleri yer alır.

Dudaklarında sürekli dizeler vardır.

Yani olur olmaz her yerde şiirler patlatacak kadar uçuktur.

Ama aynı zamanda...

Sınır tanımayan bir doktordur da...

Etiyopya’dan Endonezya’ya nerede felaket varsa soluğu orada alacak kadar da ayakları sağlam basar...

Sonra...

Bosna meselesini Türkiye’nin gündemine taşıyan isimler arasındadır.

Dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal’a Bosna konusunda danışmanlık yapmıştır.

Aykırıdır ama centilmenliği elden bırakmaz.

Evlatlarını sonuna kadar özgür bırakmış bir babadır...

Bir roman kahramanıdır.

Ve bir milletvekilinde asla rastlanmayacak ölçüde kendisiyle dalga geçmesini bilecek kadar özgüven sahibidir.

Yani?

Şaşacak bir şey yoktur.


Ahmet Hakan
Yayın Tarihi : 10 Nisan 2007 Salı 00:35:32


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
sedat yılmaz IP: 88.229.60.xxx Tarih : 10.04.2007 08:39:50
kim başbakan olursa olsun cesur ve kabulcu olmamasını dilerim üç kuruşluk çabulcular türkiyemize dil uzatamamalıdır türkiye için önemli olan budur önce.

Tarkan Adsan IP: 85.178.95.xxx Tarih : 10.04.2007 00:56:15
Ikinizde inin ordan....ben su almanya´dan bile yanlissoniz diyorum....ikinizde su an orada olmamaniz gerek ....gericiler !!!!! Izindeyim Atam