Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Eğer kim ki KKTC'ye bir azınlık gömleği giydirmek istiyorsa boşuna hevesleniyor. Böyle birşeyi kimse
aklının ucundan geçirmesin, böyle birşey söz konusu olamaz, bu mümkün değil'' dedi. 

20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı kutlamalarına katılmak üzere KKTC'de bulunan Recep Tayyip Erdoğan, KKTC'nin resmi yayın organı Bayrak Televizyonu'nda (BRT) verdiği demeçte, ''KKTC'nin halkı bir azınlık değildir. Bir defa bunu dost düşman herkesin bilmesi lazım. Burada artık bir devlet oluşmuştur. Bu vardır. Artık herşeyiyle vardır. Onu tanıyan da bir Türkiye Cumhuriyeti vardır. Bunu bir defa herkesin bilmesi gerekiyor'' diye konuştu. 

Erdoğan, ziyaretiyle dünyaya vermek istediği özel bir mesaj olup olmadığı sorusuna karşılık, sorumluluk dönemi içinde KKTC'ye 2. kez
geldiğini hatırlatarak, 6 bakan ve 20'ye yakın milletvekiliyle KKTC halkının heyacanını birlikte paylaşmak ve Kıbrıs Türkleri'nin yalnız
olmadığını göstermek için KKTC'ye geldiklerini kaydetti. 

''Bir adım önde olma politikasında değişikliğin söz konusu olup olmadığı'' sorusu üzerine Erdoğan, BM Benel Sekreteri Kofi Annan ile 2003 yılında Davos'ta sürecin başlatılması için karar aldıklarını ve Kıbrıs'ın bir barış adası durumuna gelmesini istediklerini, garantör Türkiye'nin her zaman bir adım önde olacağını söylediğini vurgulayarak, 24 Nisan referandumunda, AB üyesi ülkelerin Kıbrıs Türkleri'nin ''evet'' diyeceğine olasılık vermediğini, KKTC'den yüde 65 ''evet'' çıkınca da adeta şok olduklarını bildirdi.

-''SİZLER SÖZÜNÜZÜ YERİNE GETİRMEDİNİZ''-

Kıbrıs Rum tarafından yüzde 75 ''hayır'' çıktığını, Kıbrıslı Türkler'in ise kendilerinden bekleneni dürüstçe ortaya koyduklarını ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu: 

''(Kıbrıs Türkleri) Demokrasiden, barıştan yana, Ada'da iki farklı devlet olarak ortaya çıkmaktan yana olan tavrını sergiledi. Ama karşı
taraf buna yine 'hayır' dedi. 1 Mayıs'ta onlar AB'deki süreçlerini başlattılar. KKTC bu işin dışında tutuldu. Şimdi tabii bizim karşımıza
geldikleri zaman mahçup geliyorlar. Bize harhangi birşey söyledikleri zaman, talep ettikleri zaman, diyoruz ki; asla. KKTC sözünü yerine
getirmiştir, Türkiye Cumhuriyeti sözünü yerine getirmiştir, ama sizler sözünüzü yerine getirmediniz. Ve sözünüzü yerine getirmedikçe de
bizden birşey beklemeyiniz. Şu andaki süreç budur.'' 

Bir tarafın kazanan, bir tarafın yitiren durumuna gelmesinin küresel barışa hizmet etmeyeceğini kaydeden Erdoğan, ''Aynı noktadayız, herhangi bir değişiklik yok'' dedi. 

Erdoğan, BM Genel Sekreteri'nin siyasal konulardan sorumlu yardımcısı İbrahim Gambari'nin, Kıbrıs ziyaretinin sonucunda, KKTC
Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ve Rum yönetimi lideri Tasos Papadopulos arasında varılan 5 maddelik uzlaşmayla ilgili görüşlerinin
sorulması üzerine de, Türkiye'nin daha önce 10 maddelik bir eylem planı açıkladığını ve attığı adımların arkasında olduğunu, yere sağlam
bastıklarını kaydetti.

-''ANNAN PLANI ARTIK HUKUKEN BİR DEFA SÜREÇTEN ÇIKMIŞTIR''-

5 maddelik bildirinin bir mesafe olduğunu, ancak herşey olmadığını ifade eden Erdoğan, ''Birşeyin altını özellikle çizelim; Annan Planı artık yasal olarak, hukuken bir defa süreçten çıkmıştır. Niye, çünkü Annan Planı'nı taraflardan birisinin kabul etmemesi halinde düşer hükmü vardı, düştü. Şimdi artık BM zemininde yeni bir dönem, yeni bir süreç var ortada. Ama bu yeni sürecin bir defa siyasi eşitlik noktasında tarafları tatmin eden bir yanının olası lazım. Bu olmadan olmaz'' diye konuştu. 

Kıbrıs sorununun BM zemininde halledilmesi gerektiğini, Gambari'nin ziyaretinin de bunu ortaya koyduğunu belirten Erdoğan, BM'nin süreci çalıştırdığını, Annan'ın, görevinin sonuna doğru yeni bir hamle yaptığını kaydetti.

-''KKTC'NİN BURADA VARLIĞININ KABULÜ ŞART''-

Rum lider Papadopulos'un yaklaşımın, siyasal ve teknik çözümü getirecek sonuçlara yönelik olursa birşey olacağını vurgulayan Erdoğan, yalnızca teknik çözümün olmayacağını söyledi. Erdoğan, ''Bir defa KKTC'nin burada varlığının kabulü şart. Bu olmadıktan sonra zaten
böyle birşey, sürecin devam etmesi mümkün değildir'' dedi. Erdoğan, Türkiye'nin, Kıbrıs Türk halkına uygulanan izolasyonların
kaldırılması konusundaki tavrında en küçük bir değişiklik bulunmadığına işaret ederek, dost düşman herkesin bunu bilmesi gerektiğini bildirdi. 

Türkiye'nin, KKTC'ye uygulanan izolasyonlar kalkmadığı sürece kesinlikle liman ve havaalanlarını Rumlar'a açmayacağını vurgulayan
Erdoğan, ''Şu anda biz AK Parti iktidarı olarak işbaşında kaldığımız sürece bu konudaki kararlılığımız aynen devam edecek'' diye konuştu.

-''BURADA ARTIK BİR DEVLET OLUŞMUŞTUR''-

KKTC'ye yapılacak mali ve idari yardım konusunda AB'nin adım atmadığını dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu: 

''Şimdi bu bir defa, ne derece bu işte dürüst hareket edildiğini ortaya koyuyor. Halbuki bu işin bir defa sorumlusu AB değil, bu işin asıl önemli olan siyasi boyutudur. Ve bu da herşeyden önce BM'yi aladakar eden bir konudur. Eğer kim ki KKTC'ye bir azınlık gömleği
giydirmek istiyorsa boşuna hevesleniyor. Böyle birşeyi kimse aklının ucundan geçirmesin, böyle birşey söz konusu olamaz, bu mümkün değil. Yıllar yılı masalara çok oturuldu, masalardan çok kalkıldı. Ve ondan sonra masalardan aylarca, senelerce uzaklaşıldı. KKTC'nin halkı bir azınlık değildir. Bir defa bunu dost düşman herkesin bilmesi lazım. Burada artık bir devlet oluşmuştur. Bu vardır. Arık herşeyiyle vardır. Onu tanıyan da bir Türkiye Cumhuriyeti vardır. Bunu bir defa herkesin bilmesi gerekiyor.'' 

Erdoğan, KKTC'ye uygulanan izolasyonlar konusunda uluslararası camiayı duyarlı olmaya çağırdı. Kıbrıs Türk halkının sosyo-ekonomik standartlarının yükseltilmesinde kararlı olduklarını dile getiren Erdoğan, hedefin, 5 bin dolardan 10 bin dolara çıkan kişi başına düşen milli gelirin 15 bin dolara çıkarılması olduğunu kaydetti. Erdoğan, bunun nereden nereye gelindiğini gösterdiğini, KKTC'nin ciddi bir büyüme hızı yakaladığını söyledi. 

KKTC'nin alt ve üst yapısıyla ciddi bir değişim yaşadığını, yatırımların çeşitlendiğini ve bunların KKTC'nin bir cazibe merkezi durumuna geldiğini gösterdiğini ifade eden Erdoğan, ''Kuzey Kıbrıs ne kadar güçlü olursa, barış o kadar, bana göre, Kuzey Kıbrıs'a da, güneye de yakın olur diye düşünüyorum'' dedi. 

Erdoğan, Rum yönetimi lideri Tasos Papadopulos'un kendisiyle görüşme talebine ilişkin bir soruya karşılık, Papadopulos'un muhatabının KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat olduğunu ve BM'nin girişimiyle Talat ile masaya oturmak zorunda kaldığını sözlerine ekledi