Başbakan Recep Tayyip Erdoğan dün akşam, AB Dönem Başkanı İngiltere'ye gitti. Erdoğan, bugün İngiltere Başbakanı Tony Blair ile görüşecek. İki liderin gündeminde, AB müzakereleri, Kıbrıs ve teröre karşı işbirliği var.

Erdoğan'ın en önemli görüşmesi İngiltere Başbakan Tony Blair ile gerçekleşecek. Erdoğan'ın, Blair'e, Türkiye için açıklanan Müzakere Çerçeve Belgesi ile ilgili Ankara'nın görüşlerini iletmesi bekleniyor.

Londra'daki görüşmelerde, tek taraflı bir belge olmasına rağmen çerçeve belgesi ile ilgili endişeler ve olumsuz değişikliklerin yaşanmaması isteği İngiliz yetkililere iletilecek.

3 ekimin ardından tarama süreci biten başlıklarda müzakerelerin başlaması talebi de ziyaretin gündeminde. Türk tarafı Ek Protokol'ü imzalamaya hazır olduğunu bir kez de Londra'da dile getirecek.

Kuzey Kıbrıs'a uygulanan izolasyonun kaldırılması ve son Londra saldırıları çerçevesinde teröre karşı işbirliği de yine gündemdeki konular olacak.

Erdoğan, Tony Blair ile görüştükten sonra iki Başbakan ortak basın toplantısı düzenleyecek. Başbakan Erdoğan, İngiliz ekonomi çevreleri ile de merkezi New York'ta olan ekonomi kuruluşu Bloomberg'in Londra ofisinde öğle yemeğinde bir araya gelecek.

Erdoğan'a Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ve Başmüzakereci Ali Babacan eşlik ediyor.

'İmza ziyaretin akabinde atılacak'

Bu arada, Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Namık Tan, Ek Protokol'ün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın AB Dönem Başkanı İngiltere'ye yapacağı ziyaretin ardından imzalanacağını açıkladı.

Namık Tan bugün yaptığı açıklamada, "Türkiye, Uyum Protokolü'nü Başbakan'ın İngiltere ziyaretinin 'akabinde' imzayalacak" ifadelerini kullandı.

Protokol'e Kıbrıs ile ilgili deklarasyonun ekleneceğini de belirten Sözcü Tan, "Ek Protokol'ü imzasıyla birlikte, deklarasyonla geri göndereceğiz" dedi.

"Deklarasyon bizim için hukuki bir gerekliliktir" diyen Tan, "karşı tarafın (AB) herhangi bir deklarasyon yayımlayıp yayımlamayacağı kendi ihtiyarındadır (insiyatif)" diye konuştu.

Tan, deklarasyonun AB tarafıyla müzakere edilmediğini de söyledi.
Limanların ve havaalanlarının Rum kesimine açılıp açılmayacağı şeklindeki bir soruya ise Tan, "deklarasyonda belirtilmesinde zaruret bulduğumuz hususlara yer vereceğiz" diyerek yanıt verdi.

CNN TÜRK'e bilgi veren AB Dönem Başkanlığı yetkilileri ise, Türkiye'nin yayımlayacağı deklarasyonun mümkün olduğunca kısa olmasını istediklerini belirtti.

Yetkililer, AB'nin de 'Türkiye'nin tavrı not edilmiştir, fakat Avrupa Birliği, Kıbrıs Cumhuriyeti'nin aralarında olduğu 25 üyeden oluşmaktadır' anlamına gelen bir karşı deklarasyon yayımlayabileceğini belirtti.

Londra, Kıbrıs Rum kesimi için formül mü arıyor?

Başbakan Erdoğan'ın İngiltere ziyareti, İspanya'nın da gündeminde. İspanyol El Pais gazetesi, Türkiye ve İngiltere yöneticileri arasında yapılacak görüşmeye birinci sayfasında yer verdi.

Gazete, görüşmenin gündem maddesinin Kıbrıs olacağını savundu. Türkiye'nin, Ek Protokol'ü imzalayacak olmasının 'Kıbrıs Rum kesiminin ilk kez Türkiye tarafından resmen tanınması olarak algılanabileceğini' öne süren El Pais, ''Londra, Türkiye'nin Kıbrıs Rum kesimini tanıması için formül arıyor'' ifadesini kullandı.

Gazete, Brüksel'de dün akşam yapılan toplantıda İngiltere'nin AB Büyükelçisi John Grant'ın meslektaşlarına ''Türk deklarasyonunun, ek protokolün imzalanmasının Kıbrıs Rum kesiminin tanınması anlamına gelmeyeceği yönünde bir beyan içermemesini sağlamaya çalışıyoruz'' dediğini belirtti.

Türkiye ile AB arasında resmi müzakerelerin başlamasında 'Kıbrıs'ın en büyük engeli oluşturduğunu iddia eden İspanyol gazetesi, AB büyükelçilerinin 'hızlı bir çözüme gidilmesi konusunda iyimser' olduklarını kaydetti.

Papadopulos da Londra'ya gitti

Londra'da temaslarda bulunan Güney Kıbrıs Rum Yönetimi lideri Tasos Papadopulos, ''AB'ye üye olmak isteyen bir devletin, başlangıçta, 'Birliğe üye ülkelerden birini tanımıyoruz' şeklinde açıklama yapması düşünülemez'' dedi.

Rum lider, ''bu, zor bir diplomatik konu. Üstesinden gelineceğine eminim'' dedi.

Papadopulos, birleşmenin, bunu isteyen toplumlar temelinde başlayacağı ve kazancın görülmesinin ardından, görüşmeler için çaba harcanabileceği görüşünde olduğunu ifade etti.