18
Mayıs
2024
Cumartesi
SİYASET

Erdoğan yargıya çattı!

Başbakan Erdoğan, Anadolu Aslanları İşadamları Derneği'nin toplantısında konuştu.

Erdoğan, anayasa değişikliği için yine 'referandum' dedi. "Kurumlar kendi içinde temizleniyorsa, bundan kimse rahatsız olmamalı" diyen Erdoğan, yargının yürütmeye müdahale ettiğini söyledi.

Sağduyunun, aklıselimin, yapıcı ve birleştirici üslubun her zamankinden çok daha fazla anlam ifade ettiği zor bir süreçten geçildiğini vurgulayan Erdoğan, özellikle zor ve hassas dönemlerden geçerken söylenen sözlerin daha farklı bir anlam taşıdığını kaydetti.

Erdoğan, demokrasi ve hukuk alanında büyük bir mücadelenin verildiği, dengelerin milli irade lehine değişmeye başladığı bir dönemde kimin nerede durduğu, kimin moral verdiği, kimin de moral bozduğunun ayrı bir önem taşıdığını ifade ederek, "Türkiye'nin her meselesi belli kesimler tarafından maalesef büyük bir gürültüyle ve keskin cepheleşmelerle tartışılıyor. Ortaya çıkan her meselede başta muhalefet olmak üzere söz söyleyenlerin çok keskin, adeta köşeli bir duruş sergilediklerini, uzlaşmaz bir tavır takındıklarını, en basit meseleyi bile bir gerilim zeminine dönüştürmek istediklerini görüyoruz. Böyle bir atmosferde ASKON gibi sivil toplum örgütlerinin sağduyuya ve aklıselime davet eden mesajları önem taşıyor" dedi.

Eleştirinin yapıcı olanı

Eleştiriden hiçbir korkuları ve çekinceleri olmadığını vurgulayan Erdoğan, tam tersine, yapıcı eleştirilerin kendilerine yol gösterici olduğuna, politikalarına ışık tuttuğuna inandıklarını söyledi.

Eleştirinin yapıcı olanının fayda sağlayan, yol gösteren ve ışık tutan olduğunu anlatan Erdoğan, eleştirinin özellikle yıkmak yerine yapmayı, bozmak yerine düzeltmeyi esas aldığı takdirde bir kıymet taşıdığını belirtti.

Erdoğan, "Eğer eleştiri adı altında aşağılanmayı, tahkiri, çarpıtmayı, aka kara demeyi ön plana çıkartırsak bunun hiçbir kimseye faydası olmaz. Aksine büyük zararı olur" diye konuştu.

Erdoğan, "Hiç kimseden bizi yüzde 100 desteklemesini, her işimizde, her politikamızda yüzde 100 arkamızda durmasını beklemiyoruz, bekleyemeyiz. İlk insan Hazreti Adem'den bu yana önderler, rehberler geldi. Hiçbirisi yanında yüzde 100'ü bulamadı. Yanında hiç olmayanların olduklarını gördü. Öyleyse bize ne oluyor ki? Hangi havaya giriyoruz ki yüzde 100'ün yanımızda olmasını ve topluca yanımızda olmasını bekliyoruz? Bu hiçbir zaman zaten olmayacak. Öyleyse olması gereken nedir? Uzlaşma denilen yüzde 100'ün bütünleşmesi değil zaten. Ekseriyetin üzerinde ittifak ettikleri konudur. Bizim görüşlerimize katılırlar, katılmazlar, görüşlerimizi benimserler, benimsemezler ama takdir etmek de bir erdemdir ve biz bu erdemin gösterilmesinin gerçekleşmesini çok arzu ediyoruz. Birbirinin dünyasına sağır kesilmiş, birbirini duymayan, görmeyen, peşin hükümlerle her yapılana karşı çıkan anlayış Türkiye'yi ileriye taşıyacak bir anlayış değildir" dedi.

"Türkiye patinaj devrini aştı"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Batı'nın veya vahşi kapitalizmin, siyonizmin, şunun veya bunun eleştirisini yapmanın veya onları sürekli gündemde tutmanın bir şey kazandırmadığını vurgulayarak, "Biz kaç tane mum yaktık bunu konuşalım. Önemli olan bu. Yıllarımız bununla geçti. Yıllarca hep bunu konuştuk. Tamam da biz ne yaptık, bunu konuşalım" dedi.

Erdoğan, "Tamam da o bir şeyler kendine göre yapıyor ve şu anda egemen güç haline gelmiş mi, belirleyici güç haline gelmiş mi? Peki, marufun egemenliğini konuştuğumuz bu toplantıda, marufun egemenliği konusunda dünyaya neyi takdim ettik? Eğer Cevahir'in bu salonunda Farisilerin söylediği gibi 'Oturdular, konuştular ve dağıldılar' mantığından hareketle oturur, konuşur ve dağılırsak kusura bakmayın sadece kendi kendimizi dinleriz, kendi kendimize konuşuruz. Bunu aşmamız lazım. Bunu aşamadığımız sürece varacağımız bir yer yoktur, patinaja devam ederiz. Artık Türkiye, bu patinaj devrini aşmıştır. İşte biz bunu gerçekleştiriyoruz" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, "Her yapılan doğruya karşı çıkmak, her atılan adımın karşısında bir duvar misali dikilmek, Türkiye'nin hayrına bir yaklaşım değildir. Bu hükümetin başarı hanesine yazılacak diye ülkenin, milletin hayrına atılan adımlar bile engelle karşılaşıyor. Böyle bir muhalefet yaklaşımı olabilir mi? Hani cin şişeden çıkmış adama 'dile benden ne dilersen ama sana verdiğimin iki katını komşuna vereceğim' demiş. Adam da 'tek gözümü al' demiş. Bizdeki muhalefetin, eleştirinin zihniyeti maalesef bu" ifadeleini kullandı.

"Ne yazık ki ayrı değil"

Başbakan Erdoğan, "Kurumlar kendi içinde adeta bir temizliğe tabi tutuluyorsa bundan kimsenin rahatsız olmaması lazım ve bunun gerçekleştirilmesi lazım. Eğer bu gerçekleştirilmeyecek, böyle devam edecek olursa o zaman bu sıkıntıyı bizim yavrularımız, torunlarımız yaşayacaktır ve bedeli daha da ağır olacaktır" diye konuştu.

Şu anda kuvvetler ayrılığı prensibine göre yasama, yürütme ve yargının birbirinden ayrı olması gerektiğini ifade eden Erdoğan, "İfade olarak güzel, hoş, peki ayrım? Ne yazık ki ayrı değil. Yasamada yaşanan bir ayrı durum var, yürütmede ayrı bir durum var ama bir bakıyorsunuz ki hepsini geç, ne yasama, ne yürüme hepsi bir kenara yargı bir anda hepsini silip atabiliyor. Hani birbirinden ayrıydı? Ne oldu? Şu anda yargı istediği şekilde yürütmeye müdahale edebiliyor" diye konuştu.

Başbakan, "Ama bakıyorsunuz ki bir taraftan da parlamentonun yüzde 65'ine sahip bir siyasi parti veya en küçüğü fark etmez, bir siyasi partinin kapatılması noktasında iki dudak arasından çıkacak bir sesle bu, bu ülkede konuşulabiliyor. Bunu kabullenmek mümkün mü? Varsa ortada bir suçlu, bedelini ödesin ama bir tüzel kişiliği bedele mahkum etmek, bu bedeli o tüzel kişiliğe ödetmek demokrasi ile bağdaşır bir şey değil. Hiç bir ileri demokraside yok. İşte bunu biz milletimize giderek çözmek istiyoruz ve milletimizle de bunun çözüleceğine inanıyoruz. Yargı reformu aynı şekilde. Yargıya sorarsanız yargı diyor ki 'her şeyi biz yapacağız'. Ben de diyorum ki dünyanın bütün gelişmiş ülkelerinin ortalamasını alalım" ifadelerini kullandı.

Erdoğan ayrıca, "Bu ortalamayı aldığınızda ortaya ne çıkıyorsa gelin onu uygulayalım. Buna var mısınız, yok musunuz? Bunu soruyoruz ama o da işlerine gelmiyor. Bize münhasır bir şey olacak... Böyle bir şey yok. Biz gelişmiş ülkelerde ne varsa onun ortalamasını alalım ve nasıl ki yargı kendi içinde herhangi bir mensubunun yargılanmasına başkanlar kurulundan müsaade ediyorsa bırakın da siyasetçinin yargılanmasına da parlamento müsaade etsin. Bunun adımını atmamız lazım. Bir siyasi partinin kapatılıp kapatılmaması için müsaadeyi parlamento versin. Gelişmiş ülkelere baktığımızda bunu gördük. Bunların adımının atılması lazım" dedi.

.
Yayın Tarihi : 27 Şubat 2010 Cumartesi 16:16:20


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
kanun IP: 88.224.76.xxx Tarih : 2.03.2010 14:19:55

anayasa değişikliğinin içerisinde anlasılan yargıya bir haylı dur denılecek daha rahat at oynatabılmek için


vatandaş IP: 78.173.28.xxx Tarih : 1.03.2010 00:57:01

sayın başbakanım fıkra gibi hukuk ve yargı konusunda yargı mensupları  dışında söz  alıp konuşan ve  konuştukları günlerce tartışılan kimler var sayabilirmiyiz sadece akp millet vekilleri  başta sayın Arınç ,cemil çiçek ,Adalet bakanı sadullah ergin  ,bakan çelik ,mehmet ali şahin,hüseyin çelik ,ve sayamayacağım kadar çok akp li vekil bunların dışında kim yargı hakkında fikir beyan CUmhur başkanımızımı kastr ediyor benim gördüğüm bir kaç muhalefet vekili ve bir kaçta emekli yargı mensubu bunların da lafı bile dikkate alınmıyor hiç bir makamada etki ettiklerini  sanmıyorum ee peki kim müdehale ediyor onuda açıklasın valla vatandaş olarak kafamız karışık bir yerden bir yerlere müdehale var ama biz dışardan farkedemiyoruz sayın başbakanımız bu konudada bizi aydınlatsa çok sevineceğiz