19
Mayıs
2024
Pazar
SİYASET

Erdoğan zirveyi açıkladı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı George W. Bush ile görüşmesinde öncelikle terörle mücadelede işbirliği üzerinde ısrarlı bir şekilde durduklarını belirterek, ''Terör örgütüyle mücadelede atılabilecek ortak adımlar üzerinde durduk'' dedi. 

Erdoğan, ele alınan konularda yaklaşımlarının büyük ölçüde örtüştüğünü bir kez daha memnuniyetle gördüğünü ifade ederek, ziyaretin hem zamanlama hem de içerik bakımından çok yararlı olduğunu bildirdi. 

Erdoğan, ABD Başkanı George W. Bush ile görüşmesinin ardından Willard İntercontinental Oteli'nde basın toplantısı düzenledi. 

Bush ile son derece verimli ve yararlı bir görüşme gerçekleştirdiklerini belirten Erdoğan, ortak gündemlerinde yer alan pek çok konuyu müzakere etme fırsatı bulduklarını bildirdi. 

''Terörle mücadelede işbirliği ve özellikle terör örgütünün ülkemizdeki bugüne kadar meydana getirmiş olumsuzluklar noktasında alınmakta olan yolu, mesafeyi artık soyuttan somuta taşıma noktasında neler yapabileceğimizi konuşma fırsatı bulduk'' diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: 

''AB, Kıbrıs, Irak, İran, Orta Doğu, çeşitli ikili ve bölgesel konuları ele aldık. ABD'nin bu konulardaki görüş ve yaklaşımlarını en üst düzeyde dinleme fırsatı bulduk. Bu arada ben de bu konularla ilgili olarak görüşlerimi bir kez daha sayın Başkan ile paylaştım. Ele aldığımız konularda yaklaşımlarımızın büyük ölçüde örtüştüğünü bir kez daha memnuniyetle gördük. Ülkelerimizi ilgilendiren konularda yakın işbirliğimizi artırarak sürdürmeyi kararlaştırdık. Bu çerçevede öncelikle terörle mücadelede işbirliği üzerinde ısrarlı bir şekilde durduk. Terör örgütüyle mücadelede atılabilecek ortak adımlar üzerinde durduk. Kıbrıs sorununun mevcut durumu ve çözümü hakkındaki düşüncelerimi kendilerine aktardım. Ayrıca AB'ye üyelik müzakerelerimiz hakkında da bilgi verdim. 

Bu ziyaret vesilesiyle ortak gündem ve ilgi alanımızın önemli bir ayağını teşkil eden bölgesel sorunlarımızı da etraflıca görüşme imkanımız oldu. Irak'taki durumla ilgili görüş, beklenti ve endişelerimizi sayın Bush ile bir kez daha paylaştık. Aynı şekilde Ortadoğu ve bu çerçevede Lübnan, İsrail-Filistin ihtilafı ile ilgili son gelişmeleri değerlendirme imkanı bulduk. Türkiye olarak şu ana kadar ne gibi adımlar attık bundan sora ne gibi adımlar atabiliriz bunları kendisine bizzat aktardım. 

Bugün bölgesel ve küresel gerilimlerin yükselmesinde bize göre Filistin-İsrail ihtilafı temel bir faktördür. Orta Doğu'da da dünyada da barışı tesis etmek için öncelikle bu soruna kalıcı ve adil bir çözüm bulunmalıdır. Bu konudaki görüşlerimizi de açık bir şekilde sayın Bush ile paylaştık.'' Ziyaretin hem zamanlama hem de içerik bakımından çok çok yararlı olduğunu dile getiren Başbakan Erdoğan, ''Küresel dinamikler son derece hızla değişiyor ve giderek maalesef karmaşık hale geliyor. Bu itibarla aramızdaki güçlü ilişkiler sadece karşılıklı çıkarlarımız açısından değil küresel barış ve istikrar için de büyük önem taşıyor'' diye konuştu. 

Türkiye'nin bölgesel ve küresel barışa da istikrara da önemli katkılar sağlayan bu konuda etkin bir rol üstlenen bir ülke olduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti: 

''ABD'nin bunun farkında olduğunu bir kez daha memnuniyetle müşahede ettik. İnanıyorum ki; stratejik ortaklığımız, içinden geçtiğimiz bu zor dönemde halklarımızın olduğu kadar insanlığın da ortak yararına hizmet edecektir. Dışişleri bakanlarımız mutabık kaldıkları ortak vizyon belgesini açıklamışlardı. Görüşmemizde stratejik ortaklığımızın pekiştirilmesi yönündeki karşılıklı irade ve kararlılığımızı da bir kez daha teyit etme fırsatı bulduk. Ziyaretimizin, ülkelerimizin birbirini daha iyi anlamasına katkıda bulunacağına inanıyorum. Türk-ABD ilişkilerinin, iki ülke kamuoylarınca daha iyi anlaşılması bakımından da önemli olduğunu düşünüyorum.''


Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Temennimiz o dur ki terör örgütü silahını süratle bıraksın ve terör noktasındaki sıkıntıları insanlık adına hep birlikte mutlu bir sona kavuşturmuş olalım'' dedi. 

Erdoğan, ABD Başkanı George W. Bush ile görüşmesinin ardından düzenlediği basın toplantısında bir gazetecinin ''Başkan Bush'la birlikte ortak teröre karşı kararlılığınızı vurguladınız ve bu konuda ileri adımlar atılacağını söylediniz. Bu konuda acaba özellikle Kuzey Irak'ta PKK terörünün bitirilmesi konusunda bir planlama ve takvim belirlendi mi?'' sorusuna şu yanıtı verdi: 

''Terörle mücadelede bir takvim açıklanmaz. Çünkü terör mücadelesi bir operasyondur ve bu operasyonunun takvimi, sadece bu operasyonu yapanlarca bilinir. Burada şu anda atılmış olan adım malum ABD özel bir temsilci tayin etmiştir; Ralston. Bunun yanında biz özel temsilcimizi terörle mücadelede belirledik ki Ralston'la onun geçmişten arkadaşlıklarının olması da avantajdır. Irak da yine bir bakanını bu konuyla ilgili olarak şu anda atamış bulunuyor. Tabi bu müşterek adımlarla gerek durum tespiti gerekse bu durum tespitlerine dayalı olarak yapılacak görüşmelerde bir çok adımlar atılmaya başlandı, atılıyor. Temennimiz o dur ki terör örgütü silahını süratle bıraksın ve terör noktasındaki sıkıntıları insanlık adına hep birlikte mutlu bir sona kavuşturmuş olalım.''

-''BU KARARLI MÜCADALE SONUNA KADAR SÜRECEK''-

Türkiye Cumhuriyeti'nin terör konusundaki kararlılığının süreceğini belirten Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: 

''Bu konuda kararlıyız. Bununla ilgili ne gibi enstrümanlar kullanılır buna yönelik olarak da biz Terörle Mücadele Yüksek Kurulunu oluşturmak suretiyle, orada Adalet ve İçişleri bakanımız, Milli Savunma Bakanımız, bunun yanında Kuvvet komutanlarımız, bunun yanında istihbarat teşkilatımızın en yetkilileri, güvenlik güçlerimizin en üst kademeleri çeşitli teknokrat bürokratlarımız bu çalışmanın
içerisinde bulunuyorlar. Ve müşterek olarak bu çalışma sürdürülüyor. Bu kararlı mücadalede sonuna kadar sürecektir. Ama terörün olmadığı yerde şüphesiz ki ihtiyat ülkemizin 780 bin kilometrekaresi üzerinde elden bırakılmaz. Tedbir her zaman vardır ve güvenlik güçleri her zaman operasyoneldir. Güvenlik güçlerinden operasyonları bıraksın diye bir talepte bulunmak gibi bir yanlış olamaz. Çünkü
güvenlik gücünün görevi zaten operasyoneldir. Yani bunun özellikle vurgulamak lazım. Ama bir olay varsa güvenlik gücü operasyonunu yapar ve güvenlik gücü her an operasyonu yapacak şekilde hazır vaziyettedir. Zaten en önemli özelliği budur. Bunu bırakması gibi bir şeyi beklemek mümkün değil. Ama hiç bir şey yokken de her halde güvenlik güçleri de kendilerine bir görev çıkarmaz.''

-''SAYIN BAŞKAN'IN KARARLILIĞINI GÖRDÜM''-

Başbakan Erdoğan, ''Başkan Bush ve heyetini, PKK meselesinin Türkiye için taşıdığı hayatiyeti kavramış gördünüz mü? Ve Bush, Kuzey Irak'taki PKK varlığına son verme yönünde somut, elle tutulur adımlar için teminat verdi mi?'' şeklindeki soruya da Erdoğan, şu yanıtı verdi: 

''Bu konuda Sayın Başkan'ın bir defa ben kararlılığını gördüm. Tabi bizim arzumuz; Şu an da atılmış olan adımın süratle neticesini vermesidir. 'Terörle mücadelede benim başından itibaren tavrımı uluslararası boyutta biliyorsunuz' dediler ve biz de 'bu uluslararası kararlılığınızı bölgemizde de özellikle görmek istiyoruz, ülkemiz de görmek istiyoruz.' dedik. Burada Kuzey Irak'taki yerleşmiş
bulunan terör örgütünün ülkemize sızma çalışmaları, hatta maalesef Irak'taki silahların terör örgütü tarafından tarafımıza taşınarak, bombaların Amerika'ya ait silahlar bombalar olduğunu görmemiz ve halkımızın da bunu duyması, bilmesi bir 'Antiamerikancı' yapıyı da oluşturmaktadır. Bu bir fırsattır. Dolayısıyla burada bu olayın üzerine gidilmesi, bunun kökünün kazınması, bitirilmesi, böyle bir hedef tayin edilerek adım atılması, inanıyorum ki bu 'Antiamerikancı' gelişmeleri de ortadan kaldıracaktır, veya minimize edecektir. Bunları da
kendileriyle açıkça konuştuk ve kendileri de kararlılıklarını tekrar teyit ettiler. 'Bu konuda kararlıyız. Bu konuda üzerimize ne düşüyorsa bunu sonuna kadar yapacağız' dediler. Ayrıca da zaten bu konuda Irak Yönetimiyle de gerekli görüşmeleri gerek Cumhurbaşkanına gerek Başbakana da illettiklerini ifade ettiler.''

-STRATEJİK ORTAKLIK TANIMI-

Başbakan Erdoğan bir başka gazetecinin ''Oval Ofiste sayın başkan sizden 'arkadaşım ve barış adamı' diye bahsetti. Siz de yaptığınız görüşmeye ilişkin açıklamaları yaparken 'çok önemli stratejik ortağımız' ifadesini kullandınız. Sayın Başkan görüşmede Türkiye'nin ABD ile olan ilişkisi için stratejik ortaklık tanımını kullandı mı? ve görüşme planlanan dan daha uzun sürdü bunun nedeni neydi?'' sorusuna da, şu karşılığı verdi: 

''Planlanan görüşme süreci 1 saatti. Ama görüldüğü gibi 1 saat 45 dakika gibi bir süre aldı. Tabi bu görüştüğümüz konuların gerek ehemmiyetiydi gerekse içeriğiydi. Yani bu içerik üzerinde daha detay durma gereğinden kaynaklandı. Ve stratejik ortaklık noktasında zaten Sayın Başkan'ın herhangi bir şüphesi yok. Onu her bir araya gelişimizde ifade ediyor, kullanıyor. Ve kaldı ki zaten Orta
Doğu'da şu anda attığımız adım ve Geniş Orta Doğu-Kuzey Afrika Projesi içerisinde Türkiye'nin yer alması da bu tür bir ortaklığın neticesi. NATO'nun içerisinde beraberiz. Bunlar bunun bir neticesi. Hele hele son Lübnan olayı olsun Irak'la ilgili mesela Türkiye'ye yönelik ısrarlı bir şekilde teşekkürleri var. Çünkü bizim oraya sağladığımız lojistik destek bir kenara konulamaz. Çok ciddi bir lojistik desteğimiz var. Irak'ın şu anda yeniden yapılanması sürecine sağladığımız çok ciddi bir destek var. Her gün 4 bine yakın TIR, kamyon o bölgeye geçiyor. Ve bunları yaparken, gerek koalisyon güçlerinin geneli, gerekse Irak bizim gönderdiğimiz bu lojistik desteklerle adeta orada idameyi hayat ediyor. Bu ortada bir gerçek ve bu arada bildiğiniz gibi Amerika'dan sonra en çok insan kaybı Türkiye'nin. Şoförlerimiz, teknik kadrolarımız maalesef o bölgede ebediyete intikal ettiler. Ve şu ifadeyle özellikle kullandı, onun da altını çizmem lazım; 'Ancak stratejik ortaklar böyle konuşur' ifadesini de kendileri kullandılar. Bu da zaten görüşme sürecinin uzamasına neden olan konulardır.''

-İRAN-

Başbakan Erdoğan, İran konusunda ABD'nin Türkiye'den ne istendiğine ilişkin bir başka soru üzerine de şunları söyledi: 

''İran ile ilgili olarak tabi şu ana kadar sürdürdüğümüz dayanışmayı ve Türkiye olarak AB üyesi ülkelerden, bildiğiniz gibi Almanya, Fransa, İngiltere üçlüsünün bizlerden zaman zaman olan ricaları var. Bütün bu çerçevede bizler de gerek İran Cumhurbaşkanı Sayın Ahmedinecat ile gerek Dışişleri Bakanlarıyla Abdullah Gül'ün yaptığı görüşmeler, Tahran'a gitmek suretiyle orada yaptığı girişimler ve bizim ikili yaptığımız görüşmeler, telefonla yaptığımız görüşmelerle bizler tabi bu süreçte bölgemizde ve İran'da olumsuz bir gelişmenin
olmasını istemiyoruz. Ve nükleer enerji noktasında da insani amaçla nükleer enerjinin kullanılmasından yana olduğumuzu her defasında söylüyoruz. Burada da Sayın Başkan'ın insani amaçla böyle bir şeyin kullanılmasından yana zaten olumsuz yaklaşımı yok. Ama bir silah olarak kullanılması noktasına gelince o zaten Orta Doğu'da, bölgemizde hepimizin ortak sıkıntısıdır, ortak problemidir. Böyle bir şeyin olmaması gerekir. Ve bu konuda Sayın Başkan şunu da ısrarla söyledi; 'Ben bu konuyu diplomasiyle çözmeyi istiyorum. Yeter ki iş o noktaya gelsin ve kendileri de diplomasiyle bu işi çözmeyi istediğini bir silah peşinde koşmadığını, yani uranyumun zenginleştirilmesinin bu amaçla kullanılmayacağını ortaya koysunlar. Bunu gördüğümüz anda ben bu işi diplomasi yoluyla çözmekten yanayım. 

Başbakan Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın bugün yaptığı açıklamalarla ilgili bir soruyu, ''O buranın konusu değil. Onu Türkiye'ye döndükten sonra konuşacağız'' diyerek cevaplandırdı. 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliği konusunda ABD Başkanı George W. Bush'un başından beri verdiği desteği bir kez daha vurguladığını söyledi. 

Erdoğan, basın toplantısı sonrasında gazetecilerin sorularını cevaplandırırken, ''ABD'nin, AB sürecinde Türkiye'yi hep desteklediğini, Bugün de desteklemekte olduğunu'' belirterek şunları söyledi: 

''Bundan sonra da bugüne kadar olan yaklaşım tarzlarını yine sürdüreceklerini ifade etmişlerdir. Sayın Bush, ilk tanıştığım günden itibaren, işi ne kadar ciddi tuttuğunu çok açık net ifade ettiler. Bir konu üzerinde ısrarla durdu; Türkiye, İslam dünyası içinde demokrasiyi en ideal şekliyle uygulayan tek ülke. Bir ilham kaynağı olabilecek ülke olması bakımından da örnek teşkil ediyor.'' 

Başbakan Erdoğan, ''Başkan Bush, Türkiye'nin AB içindeki gerekliliğini yine vurguladı. (Ben, ısrarla Türkiye'nin bu özellikleri sebebiyle AB'ye üye olmasının faydasına inanıyorum) dedi ve üzerine düşeni yapacağını teyit etti'' diye konuştu. 

Erdoğan, Bush'un görüşmede, Kıbrıs konusunda Türkiye'nin yaptıklarını takdir ettiklerini söylediğini, şu ana kadar atılan adımların doğru olduğunu ifade ettiğini kaydetti. 

Bush'un, serbest ticaret konusunda Türkiye'nin başarılarını da teyit ettiğini belirten Erdoğan, ABD Başkanı'nın, son dönemde ekonomik gelişmeleri takip ettiğini ve elde edilen başarıdan dolayı kendisini tebrik ettiğini söyledi. 

Erdoğan ayrıca Darfur konusunu ele aldıklarını belirtti ve Bush'un, Darfur'a gidişini, bu konudaki düşüncelerini sorduğunu söyledi. Başbakan Erdoğan, ''Biz de bütün yaşadıklarımızı, gördüklerimizi anlattık'' dedi. 

Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin burada bir hastahane ve okul kurmakta olduğunu, yolu, suyu, elektriği olan bir çadır kent üzerinde çalıştığını aktardığını ifade etti.

AA
Yayın Tarihi : 2 Ekim 2006 Pazartesi 22:46:04
Güncelleme :2 Ekim 2006 Pazartesi 23:16:50


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?