15
Mayıs
2024
Çarşamba
SİYASET

Erdoğan'dan Sezer şikayetleri

Sezer, paketi art niyetli bekletiyor, millete gidilmesini istemiyor...
 
TÜSİAD, geleneksel hale getirdiği seçim öncesi liderler turuna Başbakan Tayyip Erdoğan'la başladı. Konuşmasında, Köşk seçimleri ve Anayasa değişikliği konusunda önemli mesajlar veren Erdoğan, "Demokratik istikrar olmadan ekonomik istikrar olmaz." uyarısında bulundu.

TÜSİAD Başkanı Arzuhan Yalçındağ ile YİK Başkanı Mustafa Koç'un karşıladığı Başbakan Tayyip Erdoğan patronlardan, demokrasinin arkasında eğilmeden, bükülmeden dimdik durulmasını istedi. 

Gerektiğinde Kuzey Irak'a operasyon yaparız, askerimizle ayrı düşmeyiz ...

Demokrasinin arkasında eğilmeden, bükülmeden dimdik durulmasını isteyen Başbakan, "Muhalefet etme, demokrasiye gölge düşürmek olmamalı. Türkiye'ye yeni bedeller ödettirmeye kimsenin hakkı yok." dedi. Köşk seçiminde 367 kararını alanları tarihin yargılayacağına dikkat çeken Erdoğan, yargı bağımsızlığına, "Yargının tarafsızlığını istiyorum." ilavesini yaptı. Başbakan, Anayasa değişikliklerini bekleten Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'i ise 'art niyetli' olmakla eleştirdi: "Cumhurbaşkanı şimdi 15 günlük hakkını kullanıyor. Niye? Acaba bu işi geciktirip ne kadar erteleriz, diye. Demek ki onun da ön kabulü var. Belki o da millete gidilmesini istemiyor." 

TÜSİAD üyeleri ile Swissotel'de dün bir araya gelen Başbakan Erdoğan, "Türkiye'nin yıllar yılı ortaya müşterek bir irade çıkaramayan, birlikte karar alamayan zayıf koalisyon hükümetleriyle neler kaybettiğini, enerjisinin ne kadarını toprağa gömdüğünü, dış politikadan dış ticarete ne büyük zayiatlar verdiğini siz sanayiciler çok iyi biliyorsunuz." diye konuştu. AK Parti iktidarı ile birlikte Türkiye'de ilk kez Anayasal süre olan 5. yasama yılının dolduğunu dile getiren Erdoğan, "Haziran ayının sonu 5'inci yasama yılının dolmasıdır. 27 gün öne çekiyoruz; çünkü, 3 Haziran'da Meclis'i tatile çıkarıyoruz. 22 Temmuz'da yapılacak seçimler yasama yılı dolduktan sonra yapılacağı için bir erken genel seçim sayılması mümkün değildir." şeklinde konuştu. Ekonomide elde edilen başarının Türkiye'nin demokratikleşme sürecinden soyutlanamayacağını, demokrasi mücadelesinde ne kadar kazançlı çıkılırsa, ekonomi mücadelesinden de o kadar kazançlı çıkılacağını söyleyen Başbakan, demokrasinin arkasında eğilmeden, bükülmeden dimdik durulmasını istedi. Cumhurbaşkanı seçimleriyle ilgili millete gitme sebebini izah eden Başbakan, merhum Turgut Özal'ın seçildiğinde TBMM'de 367 vekilin bulunması şartının aranmadığını belirtti. Anayasa'da bunun çok açık ve net olduğunu, 367 diye bir toplantı yeter sayısının bulunmadığını anlatan Erdoğan, "Toplantı yeter sayısı 367 olsa, birinci ve ikinci turda 367'nin aranıp üçüncü turda 276, 4'üncü turda ise en fazla oy alan iki kişiden birinin 276 almasının yeterli olması ifadesi neden yer alsın?" şeklinde konuştu. Bu konuda yorumda bulunan eski Yargıtay Başsavcısı Sabih Kanadoğlu ve YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç'i kasteden Erdoğan, "Efendim filanca böyle yazmış olabilir; ama ülkeyi filancanın söylediği üzerinden yönetemeyiz. Eğer filancanın dediği rağbet görseydi, Anayasa'da onun ifadeleri yer alırdı. Bu ülke Anayasa'ya göre yürütülen bir Türkiye'dir. Bu ülke birinin yorumuna göre, ideolojik yaklaşımlarla yürütülen bir Türkiye değildir. Eğer bunu yaparsak bu ülkeye yazık etmiş oluruz." ifadelerini kullandı. Anayasa Mahkemesi'nin 367 kararını hatırlatan Erdoğan, "Hepimiz, karara saygı duymak zorundayız. 'Bu nihai karardır, efendim bunun üzerinde konuşulmaz.' Hayır bal gibi de konuşulur. Niye konuşulmasın? Bu karar kesinleşmiş bir karardır." dedi ve tarihin bu kararı alanları hep yargılayacağını vurguladı.

Cumhurbaşkanını halkın seçmesine yönelik paketin rahatlıkla seçime yetişebileceğini kaydeden Erdoğan, şunları kaydetti: "Şu anda sayın Cumhurbaşkanı'nda, bakın kaç gün oldu? 15 günlük hakkı var. Şimdi bu hakkını kullanıyor. Niye? 'Acaba bu işi geciktirip ne kadar erteleriz?' Ben Cumhurbaşkanlığı makamını çözüm makamı olarak görüyorum. Ama demek ki Sayın Cumhurbaşkanı'nın da ön kabulü var. Belki o da millete gidilmesini istemiyor." Anavatan Partisi'nden gelen değişiklik tekliflerini destekleyerek Meclis'ten geçirdiklerini; ancak CHP'nin bundan uzak durduğunu belirten Erdoğan, "CHP halk partisi ya, millete gitmekten kaçtı ve Parlamento'ya girmedi." dedi. Abdulhamit Yıldız, İstanbul

'Yargının tarafsız olmasını istiyorum'

Türkiye'de yargının bağımsızlığının sürekli konuşulduğunu dile getiren Başbakan Erdoğan, 'bağımsız yargı'ya yeni bir ifade ekledi: "Yargının tarafsızlığını istiyorum. Bu ülkede bu tarafsızlığı savunanların sayısı arttıkça bu da yerine oturacak." Dokunulmazlıkların kaldırılması konusuna da değinen Erdoğan, "Herkes için dokunulmazlığın kaldırılmasını sağlayalım. Tüm kamu kurumlarında çalışanlar da dahil olmak üzere yargısına varıncaya kadar hepsinin dokunulmazlığı kaldırılacak. Biz buna varız." şeklinde konuştu. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptığı dönemde dokunulmazlığının bulunmadığını ve kendisiyle ilgili dosyaların hepsinin, o dönemden olduğunu belirten Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Ne zaman ki partimi kurdum o zaman 51 tane daha dosya açıldı. Niye? Yaklaşımlar ideolojik. Geldik, birçok iftiralar atacaklar, kitaplar yazacaklar. Gazete köşelerinden saldıracaklar, vuracaklar, eşime, çocuklarıma... Benimle ilgili kitaplar yazılıyor, Yahudi deniyor Rum deniyor. Kimisi Musa'nın çocuğu diyor. Arkadaşım Abdullah Bey için Musa'nın gülü deniyor. Bunu hangi edebe, hangi adaba, hangi kaleme sığdırabilirsiniz? Ben bu ülkenin evladıyım, bu ülkenin çocuğuyum ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının verdiği 14 milyon oyla biz bu ülkede iktidarız. Beni kimse kalkıp da olduğumdan farklı bir şekilde gösteremez. Milletvekili olma yeterliliğine sahip bir vatan evladına herhangi bir etik açıdan sınırları zorlayan, sınırları aşan tipler bizi gölgeleyemez, bize çamur atamaz." Ekonomik gelişmeleri de değerlendiren Başbakan, paradan 6 sıfır atılması konusunda 'kariyer sahibi olanların da karizma sahibi olanların da' enflasyonda patlama yaşanacağını söylediklerini ifade ederek, "Enflasyon patlamadı, tam aksine çatladı ve tek haneye indi." diye konuştu.

'Sistem değişikliği sakıncalı'

TÜSİAD Başkanı Arzuhan Yalçındağ ise cumhurbaşkanını halkın seçmesi kararının çok dar bir zamana sıkıştırıldığı görüşünü hatırlatarak, 'sistem değişikliği' anlamına gelebilecek böyle bir girişimin siyasi partiler yasası ve seçim sistemi ile ilgili değişiklikler yapılmadan ele alınmasının eksik ve sakıncalı olacağını savundu. Toplantının açılış konuşmasını yapan Yalçındağ, AK Parti'nin hedeflerini ve yaklaşımını seçmene ifade edebilmesi konusunda avantajlı olduğunu belirterek, "AK Parti'nin yeni politikalarla seçmenin karşısına çıkacağını ümit ediyoruz." dedi. TÜSİAD'ın toplantı dizisi, DP, CHP ve MHP Genel Başkanları ve yöneticileriyle yapılacak toplantılarla devam edecek.

TOPLANTIDAN NOTLAR

Toplantıyı Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Mustafa Koç yönetirken, Başbakan, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ile Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan'la birlikte toplantıya geldi.

TÜSİAD üyelerinin soruları yazılı olarak toplandı, basına kapalı bölümde yaklaşık 20 civarında soru soruldu.

Basına kapalı bölümde Başbakan Erdoğan, demokrasiye sahip çıkılmasını isteyerek, "Hepimiz demokrasi gemisinin içindeyiz." dedi.

Ankara'da başlayan ve Samsun'da biten mitingler hakkında ne düşündüğü sorulan Erdoğan, mitinglere değil pankart, afiş ve konuşmalarda verilen mesajlara karşı olduğunu ifade etti.

Kadın milletvekili sayısı için kota konulmasına ilişkin Kadın Girişimciler Derneği tarafından sorulan soruya, Başbakan kotaya karşı olduğunu ancak Meclis'te daha fazla kadın milletvekili yer alacağı karşılığını verdi.

Erdoğan'ın, gıdada KDV'nin geniş çapta yüzde 18'den yüzde 8'e düşürülmesi için çalıştıklarını söylediği öğrenildi.

Erdoğan seçimden sonra programın ve mali disiplinin aynı şekilde devamı mesajını verdi ve seçim sonrasında AB konusunda 'yeni bir diplomatik atak' başlatılacağını da söyledi.

İşadamları ara eleman ihtiyacı ve meslek liseleri konusunu gündeme getirdi.

TÜSİAD üyeleri seçim barajının düşürülmesi konusunda Erdoğan'a soru yöneltti. Erdoğan'ın bu soruya cevabı "Seçim barajı düşürülebilir ama bugün için değil" oldu.

Erdoğan yüzde 18-19'luk faizlerin yüksek olduğunu, bunun yüzde 13-14'lere ineceğini söyledi.

ajanslar/zaman
Yayın Tarihi : 24 Mayıs 2007 Perşembe 11:27:01


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?