Erdoğan, Başbakanlık Merkez Bina'da, Turkcell Süper Ligi'ne çıkan Kasımpaşasporluları kabul etti. Futbolcular ve kulüp yöneticilerinin kendilerini tanıtmalarının ardından, Erdoğan, takımda en çok gol atan oyuncunun kim olduğunu sordu.

Kasımpaşaspor'u tebrik eden Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:

“Şu anda duyguluyum, zira doğduğumuz, büyüdüğümüz ilçe bile değil, eski tabirle nahiye, şimdi semt. Ama namı değer bir semt Kasımpaşa. O tarihlerin birinci ligi, Kasımpaşa, Beykoz, Süleymaniye gibi... Şimdi tekrar birinci lige dönen bir takım var o da Kasımpaşaspor, bunun dışında yok. Siz, bunu başardınız, bundan dolayı tüm futbolcuları, yöneticileri ve yardımcı elamanları tebrik ediyorum.”

Kasımpaşaspor'un, altyapı tesisleri açısından iyi bir gelişme içerisinde olduğunu anlatan Başbakan Erdoğan, Kasımpaşaspor'un futbolun dışındaki branşlarda da kendini göstermeye başladığını söyledi.

Erdoğan, TBMM'nin 'Onur Ödüller” töreninde, Gazanfer Bilge'nin kendilerini çok duygulandırdığını ve ağlattığını anımsatarak, şunları
kaydetti:

“Gazanfer Bilge dedi ki 'Ben, güreşe Kasımpaşa'da başladım ve ilk olimpiyat madalyamı Kasımpaşa'da, Türkiye'ye kazandırdım.' Orada biz çok duygulandık. Gazanfer abimiz, Allah sağlık sıhhat afiyet versin, şimdi çok da hayırsever bir insan, ağırlıklı olarak eğitim alanında, Türkiye'nin değişik yerlerinde ciddi yatırımları var. Yani kazandığını adeta bu yolda sarf ediyor, 'eğer açmaya gelirsen şunu yapacağım' diyor.”

KASIMPAŞA'NIN NAMI

Başbakan Erdoğan, Kasımpaşaspor'un, “Birinci Lige çıkmak suretiyle ağırlığı ortaya koyduğunu” ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Temennimiz, şimdi zirveye çıktınız, tabii bu zirveye çıktıktan sonra Kasımpaşa'nın zirvede kalması. Aslolan budur. Zirveye çıkmak ama kalmak daha zordur. Çünkü ondan sonrası artık düşüştür. Zirveye çıkarken, 'zirveye tırmanıyorum' dersiniz, zirveye çıktıktan sonra onun aksi olanı düşüştür, düşmeyip orada kalınabilinirse, o tabii güzellikleri getirir. Sürekli olarak Kasımpaşa'nın namını Türkiye genelinde, hele hele şöyle uluslararası camiaya da duyuracak şekilde, bir yere Kasımpaşa'nın yerleştiğini düşünün. Yerleştiği anda bu defa uluslararası camiada... Futbolun özelliği budur zaten.”

FUTBOL, TANITIM VE BREZİLYA ÖRNEĞİ

Futbolun aynı zamanda çok ciddi bir propaganda aracı olduğunu anlatan Başbakan Erdoğan, propaganda aracı olması sebebiyle bazı ülkelerin futbola ciddi yatırımlar yaptığını söyledi.

Brezilya'nın, her yönüyle çok zengin bir ülke olmadığını belirten Erdoğan, Brezilya'nın futbolu endüstri haline getirdiğini ve dünyada futboluyla tanındığını kaydetti. Erdoğan, Brezilya'nın futbol konusunda yaptığı ihracatın onlara çok şeyler kazandırdığını ifade ederek, “İnşallah Kasımpaşamızı da böyle görmeliyiz” dedi.

Başbakan Erdoğan, maçtaki gelişmeleri telefonla takip ettiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Artık son günlerdeyiz, aday adaylarıyla ilgili çalışmalarımızı bitiriyoruz. Onun için adeta fanus içerisindeydik. Fakat tabii, 10 kişi kalınca, ardından iş uzatmaya gelince, 'bu iş bitti' havasındayken, bu işin bitmediğinin gösterilmesi de çok anlamlı. 90 artı uzatma... Orada her şey bitiyor. Bitiş düdüğü ötmeden hiçbir zaman maç bitmemiştir, bunu da hocanız sizlere anlatıyordur.”

FUTBOLCUDAN “KIZ İSTEME” TALEBİ

Bu arada, Kasımpaşasporlu Tolga Özgen, hadiye dağıtımı sırasında Başbakan Erdoğan'dan, “kız arkadaşı Sevil Sevimlisoy'un ailesinden istemesi” için yardım talebinde bulundu.

Tolga, A.A muhabirinin sorularını yanıtlarken, kız arkadaşıyla evlenebilmesi için Başbakandan yardım istediğini, Erdoğan'ın da bu isteği olumlu yanıt verdiğini söyledi.

Erdoğan, daha sonra futbolcular ve yöneticilerle ayrı ayrı hatıra fotoğrafı çektirdi. 

“TUŞ YAPTIN BIRAKMAYACAKSIN...”
Başbakan Erdoğan, uzatma dakikalarında 2 gol atan takımları da gördüklerini anlatarak, şunları söyledi:

“Penaltılarla bu neticelerin alınması, 10 kişiyle başarılmış olması... Demek ki azmin kararlılığın neleri getireceğini ortaya koyuyor. Bir de şu var: Bazı şeyleri izledik takip ettik, zaman zaman da üzüldüğümüz de oldu, birçok şey... Bunda da artık konuşmamıza gerek yok. Sizler de yaşadınız, gördünüz asıl adalet sapmıyor buna dikkat etmek lazım. Gayretli olacağız, kararlı olacağız...

Hatırlarsınız, bizim bir Dursun Hoca vardı ya... Rahmetli oldu. Okulumuzda güreşle o ilgilenirdi. Dünya ikincisi grekoromen güreşçimiz vardı. Hıdır Sarı diye. Hıdır tuş yapardı, hakem tuşu vermezdi, tuş yapardı hakem vermezdi. Bir gün Dursun Hoca, Hıdır'a ve bütün güreşçilere dedi ki 'oğlum Hıdır' dedi, 'tuş yaptın bırakmayacaksın, göbeğinin üzerine de oturacaksın, hakem gelecek tamam tamam tuş yaptın kalk diyecek' demişti.

Şimdi bu şampiyonluk da buna benzedi. Çıkmak, başarmak güzel bir şey. Kutluyorum. Özellikle doğup büyüdüğümüz yerde böyle bir şeyin gerçekleşmesi bizim için ayrıca bir iftihar meselesi.”