KAPATMA BAŞVURUSUNA EN AZ ŞAŞIRAN İSİM
Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya’nın iktidardaki AKP’ye açtığı kapatma davası Türkiye’nin gündemine bomba gibi düştü. Kararın açıklanmasına Türkiye’de belki de en az şaşıran isim ise, onursal Yargıtay Başsavcısı olarak kabul edilen Vural Savaş’tı. Çünkü Savaş’ın “AKP Çoktan Kapatılmalıydı” kitabı, kapatma davasından 1 ay önce raflardaki yerini almıştı bile...
VURAL SAVAŞ Vatan gazetesine tarihi bir itirafta bulundu:
ERDOĞAN BENİM SAYEMDE SİYASET YAPIYOR
Erdoğan, Siirt’te bir konuşma yaptı. Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi savcılığı dava açtı. Mahkum oldu. Davanın açılışında da, karar safhasında da bir rolüm yok. Bu karar kesinleşince İstanbul Belediyesi’nin önünde 20 bine yakın vatandaş toplanıyor. 10’a yakın TV de bunu naklen veriyor.
'SİZİN ADINIZ VURAL MI VUR DİYEYİM'LE BENİ ÖLÜMLE TEHDİT ETMİŞTİ
Recep Tayyip Erdoğan’a halk bağırarak “Vur de vuralım, öl de ölelim” diye tezahürat yapıyor. Recep Tayyip Erdoğan da diyor ki, “Sizin isminiz Vural mı ki ’vurun’ diyeyim, soyadınız Savaş mı ki ’Savaşın’ diyeyim”. Bunun üzerine İstanbul Ağır Ceza mahkemesinde Recep Tayyip Erdoğan’a “Vural Savaş’ı öldürmeye teşvikten” dava açıldı. Bu dava devam ederken yeni bir yasa çıktı: “Büyükşehir Belediye Başkanları hakkındaki davayı Yargıtay başsavcısı açacak”.
SİYASET YASAĞI VAR DİYE AFFETTİM
Açılmış davada dosyayı bana gönderdiler: Düşündüm taşındım, olayın üzerinden 1 sene geçmiş. Biz rejimi korumakla görevlendirilmişiz. Zaten Recep Tayyip Erdoğan hakkında siyaset yasağı var, ben kendi imzamla açılmış davaya takipsizlik kararı verdim.
MUSA'NIN ÇOCUKLARI KİTABINDA DA VAR
Ergun Poyraz, “Musa’nın Çocukları” kitabında benim takipsizlik kararımı aynen yazarak, “Recep Tayyip Erdoğan siyasete devam edebiliyorsa, Vural Savaş’ın verdiği bu takipsizlik kararı yüzündendir” demiş. Bizim kimseye karşı bir kastımız yok. Ama düşünün ki, şimdi sadece eleştiri yapan Recep Tayyip Erdoğan, Vural Savaş’ın 20 bine yakın vatandaşa naklen verilen TV programlarında “İsminiz Vural’sa vurun diyeyim, Savaş’sa, savaşın diyeyim” gibi talimatlar verdi. Çoluk çocuğumuzun hayatı tehlikeye girdi.
Vay uyanık vay! "SİYASET YASAĞI VAR DİYE AFFETTİM" miş. Olayı nasıl da kendine göre çarpıtıyorsun. Bir sonuç alınmayacağını bildiğin için vazgeçtin. Değilse eline fırsat geçmiş sen onu affeder misin? Biz seni bilmez miyiz?