kan Erdoğan, 'DTP'nin desteklediği bağımsızlarla bir de MHP Meclis'e girerse ne olacağını düşünüyorum. Endişe ediyorum. Biri uç, diğeri bir başka uç' diye konuştu
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, DTP'nin desteklediği bağımsız milletvekili adayları için, "MHP'ye gönül veren kardeşlerime sesleniyorum. Bu bağımsızlar parlamentoya girecek. Bir de MHP girerse, ben nelerin olacağını düşünüyorum" dedi.
Bayburt'ta düzenlenen mitingde vatandaşlara seslenen Erdoğan, "Yeni dönemde hayır duanızı almaya geldim. Siz kimi seçerseniz o cumhurbaşkanı, o başbakan olacak" diyerek şunları söyledi.
KOLTUKTA OTURMAK İSTİYORLAR: Siyasette koltuğa yapışıp kalma dönemi bitecek. Başarılıysan devam, başarısızsan bırak git. Meydan okudum. Şimdi buna kılıf arıyorlar. Oturmak istiyorlar da onun için.
BAYKAL'I GÜNEŞ ÇARPTI: (Vur vur inlesin, Deniz Baykal dinlesin sloganları üzerine) Değer mi, gerek var mı, siz zaten sandıkta vuracaksınız. CHP, Baykal'dan çok çekti. Sürekli iftira atıyor.
Bize, "Oy almak için altın dağıtıyor" dedi. Sayın Baykal'ı meydanlarda güneş çarptı. Milletime hakaret ediyor.
Benim vatandaşım çeyrek altını alıyor, oyunu satıyor demektir.
MHP'LİLERE ÇAĞRI: MHP'ye gönül veren kardeşlerime sesleniyorum. Bu oyuna bir daha gelmeyin. Endişe ediyorum. Bu bağımsızlar parlamentoya girecek.
Bir de MHP girerse ben nelerin olacağını düşünüyorum. Biz bunların birbirleriyle kavgalarıyla mı, vuruşmalarıyla mı yoksa Türkiye'ye hizmetle mi uğraşacağız? Biri uç, diğeri başka uç.
EŞEK SAMANI YEMEZ: Baykal, fındığı 6.5, Ağar 8 YTL yapacağız diyor. Gelmeyeceklerini bildikleri için kurusıkı atıyorlar.
'Baykal'la ne konuşacağız?'
Cumhurbaşkanlığı seçiminde elinde listeyle uzlaşma arayacağını açıklayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bu süreçte CHP lideri Deniz Baykal ile görüşmeyebileceği mesajını verdi. Erdoğan, "Parlamentodaki milletvekillerine militan gözüyle bakan bir genel başkanla neyi konuşacağız?" dedi.
Erdoğan, önceki akşam Kanal A'da cumhurbaşkanlığı seçimi sürecine ilişkin olarak şunları söyledi: "Uzlaşma gerektirecek bir tablo çıkarsa uzlaşmaya da yanaşırız. Önce uzlaşmanın tarifini yapmak lazım. Bir fikir etrafında ortak akıldır. Yoksa benim parlamentodaki sayım 60 tane, ama bu sayıyla 310, 330 kişiye kalkıp da bir dayatmada bulunursam bunun adı uzlaşma olur mu? Millet size ne kadar yetki verirse, sizin temsil yetkiniz de o kadardır. Biraz da insanlar bu noktada haddini bilecek, böyle bir şey yok. 'Biz ne dersek o olacak. AKP'li militan olmamalıdır' diyor. Parlamentodaki milletvekillerine militan gözüyle bakan bir genel başkanla neyi konuşacağız? 'Tarafsız' diyor. Tarafsız insan yoktur. Parlamento sadece CHP, AKP değil ki, başkaları da gelebilir. Üçüncü parti de olacak belki. Üçüncü parti ile konuşuluyor. Dışarıdan da diretmiyorsa oturup konuşuruz."
Erdoğan adaylık konusunda Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün iradesinin kendisi için çok önemli olduğunu belirterek, "Nitelikler konusunda arkadaşımın bir sıkıntısı olduğuna inanmıyorum. Güveniyorum. Abdullah Bey'in açıkladığı net bir şey yok. Seçimden sonra konuşuruz. Benim adayım Abdullah Gül'dür" dedi.
'Gemi peşinatı 500 bin $'
CHP lideri Baykal'ın "Erdoğan oğlunun gemisi için mazotu ucuzlattı, ÖTV'yi geriletti" sözünü hatırlatan Erdoğan, "Bir defa uluslararası sularda gemilere verilen akaryakıtın ÖTV'si yoktur. Bunu bilmiyor. Kabotaj hakkı içerisinde ÖTV'yi kaldırdık. Benim oğlum ortağı ile gemiyi 10-15 milyon dolara değil, 500 bin dolar peşin ile almışlar. Taksidini gemi kendisi ödüyor. Abarttıkları olay bu" dedi.
'Önceliğimiz başörtüsü'
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AKP'nin seçim beyannamesinde yer vermediği "türban" sorununun çözümünü en önemli vaatleri olarak gösterdi. Erdoğan, seçim beyannamesinde, YÖK, imam hatip liseleri ve türban sorununa hiç değinmedi. Erdoğan ve AKP yönetiminin bu tercihi, beyannameye ilişkin haberlere damgasını vurdu.
Ancak Erdoğan, önceki akşam Kanal A'da katıldığı programda "En önemli vaadiniz nedir?" sorusunu şöyle yanıtladı:
"En öncelikli olanı eğitim. Her şeyden önce o kurumsal mutabakatı gerektiren konuların üzerine özel eğilim göstereceğiz. Çünkü bu konuda çok mağdur olan insan var. Başörtüsü, YÖK vesaire. Eğitim, din ve vicdan özgürlüğü olarak bakıyoruz. Bu konu niçin bir ABD, Avrupa gibi olmasın? Niçin bu ülkenin evlatları ayırımcılığa tabi tutulsun? Kurumsal mutabakatı sağlamak suretiyle. Gerilimden yana değiliz."
Erdoğan, "Başörtüsünde direnen yapıyı aşabilecek misiniz?" sorusuna, "Tek başına iktidar olmak yetmiyor. Toplumsal mutabakat var, kurumsal mutabakatta sıkıntı var. Tablo ortaya çıktıktan sonra uzlaşma yollarını tabii ki arayacağız" yanıtını verdi.
"Kurumsal mutabakat için ne gerekli?" sorusu üzerine de Erdoğan, "Rahat aşılabilmesi için 367 milletvekilinin üzerinde çıkarmamız lazım" dedi.