Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, ABD Temsilciler Meclisi'ne sunulan sözde soykırım tasarısına ilişkin olarak, ''Ben bütün milletvekillerini ve yönetimin dikkatini çektim. Bu sizin milli meseleniz değil ki, böyle bir lokal meseleyle eğer siz stratejik ortaklığınızı darbeleyecekseniz, yok edecekseniz, bu sizin bileceğiniz iş dedim'' diye konuştu.
ABD'den dönüşünde Esenboğa Havalimanı'nda basın toplantısı düzenleyen Gül, sözde soykırım tasarısıyla ilgili soruları yanıtlarken, bu meselenin Amerikalıların meselesi olmadığına dikkati çekerek, şunları söyledi:
''ABD'de sokakta kime sorarsanız sorun, böyle bir meseleyi bilmez, ilgilenmez... Amerikan siyasetinin de meselesi değil. Ama maalesef bazen yerel politika ve oradaki diaspora dediğimiz azınlıklar kendi bölgelerindeki milletvekillerini desteklemek karşılığında bu tip taahhütler alıyorlar. O açıdan zaten ben bütün milletvekillerinin ve yönetimin dikkatini çektim. 'Bu sizin milli meseleniz değil ki, böyle bir lokal meseleyle eğer siz stratejik ortaklığınızı darbeleyecekseniz, yok edecekseniz bu sizin bileceğiniz iş dedim'. Dolayısıyla böyle bir lokal siyasetin gelip de böyle bütün stratejik ilişkileri zehirleme hakkı yoktur. Milletvekillerinin de önce Amerikan çıkarlarını düşünmesi, daha sonra bölgesindeki konularla ilgilenmesi gerekir''
''(SİZ DE BİZİM ALEYHİMİZE BİR ŞEY GEÇİRİN, OLDU BİTTİ) DİYENLER VAR''
''Bir tarafta Afganistan'da hep beraber büyük işler yaparken, diğer taraftan Irak'ın istikrarı için hep beraber çalışırken, öbür tarafta dünyanın en önemli meselesi terörle mücadele için uğraşılırken, başka bir köşede enerjiye ilgili en büyük projeleri beraber yaparken'', böyle bir gelişmenin kabul edilemeyeceğini ifade eden Gül, ''Bunun geçici olmayacağının özellikle altını çizdim. Bazı milletvekileri maalesef şöyle düşünüyorlar; 'ya ne olacak biz böyle bir şey geçiririz, siz de bizim aleyhimize bir şey geçirin, oldu bitti, niye bu kadar ciddiye alıyorsunuz' diyenlere de rastladım. Onun için bunun neticeleri hakkında gayet açık ve dürüst şekilde konuştum'' dedi.
ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi ile görüşme olmamasına ilişkin bir soruyu yanıtlayan Gül, şunları söyledi:
''Biz kendisiyle görüşme istedik, ama kendisi hazır olmadığını düşündü ki görüşmekten kaçındı. Ama bu demek değildir ki biz kendisini serbest bırakmış değiliz. Kendisinin en yakınlarıyla konuştuk. Hepsi de şimdiden bu konuyla ilgili önemli adımlar atacaklarını söylediler. Bununla ilgili askeri çevrelerin devreye girmiş olması, güvenlikle ilgili bütün birimlerin devreye girmiş olması çok önemli. Ben ayrıca Başkan'ın şimdiden mektup yazmasını, Dışişleri Bakanı'nın gidip hepsini bilgilendirmelerini, bütün bunları kendilerinden istedim. Dolayısıyla onunla görüşmemiş olmamızı bu kadar büyütmenin anlamı olmadığı kanaatindeyim. Şimdi daha yenidir. Dosyaları biraz daha görecektir. Dosyaların içinde ne var, bunun ne tip maliyetler getireceğini görecektir, kendisine anlatılacaktır. Ondan sonra görüşmenin belki daha faydalı olacağını bizim orada lobi şirketlerimiz söylemişlerdir. Bunu, olup bitenlere çok vakıf olmayan insanların bir şey yazmak için buldukları bir konu olarak görüyorum''
MİLLETVEKİLİ HEYETİNİN GEZİSİNİN ERTELENMESİ
Bakan Gül, bir grup milletvekilinin ABD ziyaretinin ertelenmesine ilişkin soruyu da şöyle yanıtladı:
''Buna da çok üzüldüm. Nedense hep böyle tartışılacak bir konu çıksın diye...TBMM'den bir milletvekili heyetinin gidip onların da gece gündüz herkesle görüşmelerini planladık. Ama şüphesiz ki bunlar turistik ziyaretler olmayacaktır, iyi hazırlanılacaktır. Bir planlamadır bu tamamen. Oradaki büyükelçiliğimiz, lobi teşkilatlarımızın planlamasını daha iyi yapalım O arkadaşlar geldiğinde daha verimli olsunlar, daha çok görüşebilsinler, daha çok çevreye derdimizi anlatabilsinler diye, hazırlıktan dolayı bu hafta değil de, önümüzdeki hafta gelsin tavsiyesidir. Bunun bu kadar haber yapılması, büyütülmesi, bununla ilgili demeçlerin verilmesine doğrusu üzülüyorum. Bu kadar ciddi çalışmalar varken, gecemizi gündüzümüze katacağız, ondan sonra bunlar konu olacak. Ben iş adamlarını da göreve çağırdım. Aydınları, yazar-çizerleri...Onlar da oturup mektuplar yazsınlar karşıtlarına. Önemli dergilerin, gazetelerin köşe yazarlarına onlar da anlatsınlar, Türk-Amerikan dostluğuna önem veren herkesin dikkatini çeksinler. Onların bu konudaki çalışmaları benim çalışmamdan daha etkili olur. Çünkü benim üzerinde bir resmi pozisyon var. Sivil çevrelerin çalışmaları çok da etkili olur.'' Gül, Hrant Dink suikastının ABD'deki yansımalarına ilişkin soruyu yanıtlarken, bu hususun çok fazla ele alınmadığını, ancak tabii ki bunun ne kadar üzücü olay olduğunu, hükümetin bu konuyu ne kadar ciddiye aldığını, eskiden faili meçhul kalan bu tip cinayetlerin failinin artık çok kısa sürede yakalandığını, arkasındaki bütün olayların çözülmesiyle ilgili geniş soruşturmanın dikkatli şekilde takip edildiğini anlattığını aktardı.
Bakan Gül, ''Onlara şunu da söyledim; 10 kilometre boyunca Şişli'den Kumkapı'ya kadar insanlar yürüdü. İstanbul'un en büyük arteri trafiğe kapatıldı. 'Londra'nın, New York'un, Paris'in böyle bir caddesini sabahtan akşama kadar kapatın da göreyim' dedim. Halkımızın, hükümetimizin tepkisini herkes gördü'' diye konuştu.
''ŞİMDİDEN HERKESİ UYARDIK''
Sözde soykırım tasarısına ilişkin bir başka soru üzerine de Gül, şöyle konuştu:
''Bu konu geçer, Türkler kızar, biz kızarız, ziyaretler olur, sonra kapanır gibi bir konu olmayacağını bütün açıklığıyla söyledim. Önümüzdeki günlerde Dışişleri Bakanının (Condoleezza Rice) bu yönde önemli bir çalışması olacak. Yanına alacağı kişilerle Kongre'ye ziyareti olacak. Başkanın (George Bush) mektupları olacak. Kongre'nin önemli üyelerinin, kongre başkanının dikkatini çekmek için ciddi mektuplar hazırlamışlardır. Şimdiden bir çalışma başlamıştır. ABD'de daha gündeme gelmedi bu konu, bizi ilgilendirdiği için, biz bununla yatıp bununla kalkıyoruz, ama ABD'de insanlar daha bunun farkında değiller, gazetelere daha bu düşmedi, köşe yazarları hala bundan bahsetmiyor, kongre üyelerini belki daha büyük kısmı farkında değil. Orası için bir mesele değil bu, orada bir azınlığın kendi yerel politikacılarını değerlendirerek yapmak istedikleri bir iş, dolayısıyla biz erken davranıp bütün herkesi şimdiden uyardık ki kimse kendisini yanlış şekilde angaje etmesin diye.'' Gül, tasarıyla ilgili beklentisine ilişkin soru üzerine de, başka bir ülkenin iradesiyle, kongresiyle ilgili kesin bir şey söyleyemeyeceğini, ancak şu anda anlatmak istedikleri şeyin, bunun güvenlik boyutu olan bir mesele olması olduğunu belirtti.
Bakan Gül, ''ABD'de güvenlik boyutu olan bir mesele, böyle sıradan bir kararla ele alınamaz, geçemez. Neticesi güvenlik boyutu getirecektir bu işin. Dolayısıyla yönetimin, 'güvenlik boyutu olan bir konuda ABD'nin milli çıkarlarını, güvenlik çıkarlarını sizin yaptığınız bu hareket tehlikeye atıyordur' müdahalesi yapacağına inanıyorum. Bütün bunları anlattım ve bunun yapılacağına inanıyorum'' dedi.
GÜL, ''MUSUL'U TEK BİR IRAK'A DEVRETTİK'' SÖZLERİNİ YORUMLADI
Gül, ''Musul'u tek bir Irak'a devrettik'' şeklindeki sözlerine ilişkin bir soru üzerine, ''Ben bu işin tarihi seyrini anlattım'' diye konuştu.
Musul'un 1926 yılında, Cumhuriyet kurulduktan sonra verilmesi sırasında, 'Irak tek bir Irak olacaktır ve Irak'tan da Türkiye'ye herhangi bir tehdit olmayacaktır' şartlarının ortaya konduğunu belirten Gül, bu hususların detaylarının tarih kitaplarında görülebileceğini söyledi.
BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon ile görüşmede Kerkük konusuna BM'nin müdahil olması yaklaşımına ilişkin bir soru üzerine de Gül, BM Genel Sekreteri'nin özel temsilcisi Eşref Cihangir'in zaten bu meseleyi gayet iyi bildiğine, devamlı raporlar gönderdiğine işaret etti.
Dışişleri Bakanı Gül, BM Genel Sekreteri'nin de bu konuya yakın ilgi gösterdiğini, görüşmede konuyu onun açtığını anlattı.
ajanslar
Yayın Tarihi :
10 Şubat 2007 Cumartesi 20:14:15
Yorumlarınız
ilhan Yöndem IP: 80.140.122.xxx Tarih : 10.02.2007 20:35:33
Sayin bakanim Biz yinede dikkatli olalim bu meselede,biz dostumuzu koruruz ama onlar korumaz ! iste fransa onlarlada göyo dostuz ama onlar dostlugunu göstermedi.Herkes bizim gibi Dostuna Sadik kalmiyor Fransa gibi ABD de bizi arkadan vurur 1974 cikarmasindaki Kibris Ambargosunu unutmayalim Batiya güvenmeyelim.saygilarimla ilhan Yöndem
erol ercan IP: 85.98.69.xxx Tarih : 11.02.2007 09:58:45
Bir soyu ortadan kaldırmak isterseniz bunu en güçlü olduğunuz zamandamı yaparsınız en zayıf olduğunuz yıkıldığınız bir zamandamı Dev Osmanlı imp. içinde ermenilere lüksü serbestliği ticareti güvenliği tesis edecek yıkıldıktan sonra soykırım yapacak bu deli saçmasına kimse inanmaz. Ehl-i mantık olan herkes bunu bilir zavallı ermeni çetecileri ve yandaşları tarih sizin yokoluşunuzu yazacak