22
Mayıs
2024
Çarşamba
SİYASET

Ermeniler AK Parti'ye daha sıcak

Türkiye Ermenileri Patriği II. Mesrob Mutafyan, Alman Der Spiegel Dergisi’ne verdiği röportajda AK Parti hükümeti ile ilişkilerinin iyi olduğunu açıkladı.

Mutafyan’ın sözleri “Dürüst olmak gerekirse biz Ermeniler, AK Parti’yi CHP muhalefetine tercih ediyoruz. AK Parti azınlıklara karşı daha az milliyetçi bir tutum sergiliyor.

Erdoğan hükümeti bizim taleplerimize karşı çok açık” şeklinde yansıdı ve “Ermeni cemaatinin oyları AK Parti’ye” yorumuyla büyük yankı uyandırdı.

Patrikhane Hukuk Komisyonu Üyesi Sebu Aslangil de "Azınlık hakları açısından iktidar partisiyle ilişkilerimiz iyiydi. O yüzden genel eğilim ya AK Parti ya da bağımsız adaylar düzeyinde. Ancak daha neredeyse iki ay var, bundan sonra da değişiklikler olabilir." dedi.


Patrikhane Basın Sözcüsü Luis Bakar, NTVMSNBC’ye Patriğin sadece “Hükümet’le ilişkilerin iyi olduğunu, lehte yasalar çıkardığını söylediğini, kimsenin oyuna karışmadığını, söz konusu ifadenin basının yorumu olduğunu” belirtti. Patrikhane Hukuk Komisyonu Üyesi Sebu Aslangil ise açıkça ifade etti: “Cemaatte AK Parti ve bağımsızlara eğilim olduğu bir gerçek. Bunda CHP’nin sert şekilde muhalefet ettiği ancak AK Parti’nin çıkması için çok uğraştığı vakıflar yasasının etkisi büyük.”

NTVMSNBC’ye konuşan Ermeni Patrikhanesi Hukuk Komisyonu Üyesi Avukat Aslangil, geçmiş iktidarlara göre, AK Parti iktidarının Ermeni cemaatine kolaylıklar sağladığını vurgulayarak şöyle dedi: “Somut olarak sorunlarımızın çözümünde bir ilerleme kaydedilip edilmemesinin ötesinde bir gerçeklik var ki, o da AK Parti ile cemaat ilişkilerinin iyi olduğudur. Sayın Mutafyan da bunu ifade etmiştir. Seçimlerde AK Parti ve bağımsızlara eğilim olduğu da bir gerçektir.


KİLİT ROL VAKIFLAR YASASI’NDA
Vakıf malları ile ilgili talepler konusunda AK Parti’nin daha olumlu bir tutum içinde olduğunu söyleyen Sebu Aslangil’e göre, Ermeni cemaatinin siyasi eğiliminde kilit rolü, Vakıflar Yasası oynamış: “Gerçekten de CHP’nin Vakıflar Yasası konusundaki sert muhalefeti nedeniyle Ermeni cemaatinde böyle bir algılama var. Yeni bir yasa getiren parti AK Parti’dir ve biliyorsunuz bu yasanın TBMM’den geçmesi sırasında da en önemli ve sert muhalefet CHP’den geldi. CHP, azınlık vakıflarına olanak sağlayan yasayı özellikle TBMM görüşmeleri sırasında felç etmiş oldu. Nitekim bu yasama döneminde yasanın çıkmamasına sebep olan parti de CHP’dir. Cemaatte CHP’nin Cumhurbaşkanı’nın vetosuna da sebep olduğu görüşü hakimdir, çünkü Sezer’in veto gerekçeleri, ana muhalefetin argümanlarıdır.”


CEMAAT AK PARTİ’DEN UMUTLU
Vakıflar Yasası’nın çıkmamasının azınlık cemaatleri üzerinde olumsuz bir etki yarattığını belirten Aslangil, bu sürecin AK Parti lehine işlediğinin altını çizdi: “Çünkü siz bir hak elde etmeye çalışıyorsunuz ya da hakkınız olan bir şeyi almaya çalışıyorsunuz. Ama hakkınız olmasına rağmen bir parti muhalefet yapıyor ve siz hakkınızı alamıyorsunuz. Sonuç olarak bu durum, AK Parti ile diyaloğumuz sürerse bu hakkımızı alabilir miyiz, eğilimine ve umuduna neden oldu. Çünkü CHP yarın TBMM’de çoğunluğu ele alırsa azınlık sorunlarına nasıl bakacağına ilişkin rengini belli etmiş durumda.”


AZINLIK HAKLARIYLA İLGİLİ SIKINTI VAR
Aslangil’e göre aslında Ermeni cemaatinde tek düze bir oy anlayışından bahsetmek mümkün değil. Ancak parti programlarındaki azınlık hakları bölümü en önemli etken. “Azınlık hakları açısından iktidar partisiyle ilişkilerimiz iyiydi. O yüzden genel eğilim ya AK Parti ya da bağımsız adaylar düzeyinde. Ancak daha neredeyse iki ay var, bundan sonra da değişiklikler olabilir. Azınlık haklarıyla ilgili bir hukuki açmaz var, bu açıdan cemaat bir sıkıntı yaşıyor. Çıkacak yasa azınlık cemaatlerine nefes aldıracak bir yasaydı, ama engellenmiş oldu. Doğal olarak cemaat de bunu bir şekilde gözlemliyor ve ona göre siyasi tavrını belirliyor.”


MİLLİYETÇİ VE ULUSALCI SÖYLEMLER ETKİLİ
Ermeni cemaatinin, Hrant Dink cinayeti sonrasında milliyetçi ve ulusalcı yükselişten de etkilendiğini, buna bağlı olarak gelişen endişelerin de oy tercihlerinde etkili olacağını ifade eden Aslangil, şöyle devam etti: “İşin doğasında bu var tabii ki. Bir anlamda üstü kapalı ya da açık tehdit unsurları barındıran partilere cemaat oy vermez. Tehdit ne şekilde, nereden geldiyse ya da geliyorsa cemaat ona karşı duyarlı. Zaten de olması gerek. Bu anlamda politika üreten partiler var. AK Parti’yi azınlıklara fazla hak verildi diye suçlayan partiler var. İsim vermek şart değil ama bu partiler zaten kamuoyunda biliniyor. Bu söylemler tabii ki oyları etkiler.”

ntv
Yayın Tarihi : 11 Haziran 2007 Pazartesi 21:19:24
Güncelleme :11 Haziran 2007 Pazartesi 21:48:37


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
NURAY AKANKAN IP: 85.100.10.xxx Tarih : 12.06.2007 12:37:37
ALLLAH AŞKINA AKP YE PKK,ERMENİLER,YAHUDİLERDEN VEDE DİNCİLERDEN BAŞKA KİM OY VERDİ BAKSANIZA ÇAPRAZ ATEŞTE HIRSIZ DOLANDIRICI OĞLU İLE AKP HÜKÜMETİNİ NAZLI ILACAKTA HANGİ SOYDAN SİZİ BİLGLENDİREYİM.SEBATAY BİR AİLEDEN GELİR KENDİSİ, SEBATAY,NEDİR:YAHUDİ DÖNMESİ DEMEKTİR,, SEBATAYCI AİLENİN SOY KÜTÜĞÜ Başına bağladığı türbanla tv ekranlarına çıkmasından,andıçlanmasına, evliliği dolayısıyla basın dünyasına adım atmasından, milletvekilliğine kadar çok renkli hayatı olan bir insan Nazlı ILICAK. Ancak Nazlı ILICAK'ın hayatında yaşadıkları kadar renkli bir kişilik daha var; Sabetaycı olan annesi İhsan KAPANLI. Tercüman Gazetesi hiçbir zaman kendime yakın hissettiğim bir gazete olmamıştı. Ve o nedenle bir gün Kemal Ilıcak beni bizzat arayıp Boğaz'da bir yat gezisine davet edince doğrusu şaşırmıştım. Churchill'in eşinden Onassis'in yatında terslendiğim gün beni kurtaran ve ölünceye kadar en yakın dostlarımdan biri olan Lady Barrows âşık olduğu İstanbul'a tatile 2 yılda bir gelirdi. O haftayı bizde geçirdiği için Kemal Ilıcak nezaketen beni de davet etmişti. Türkiye'de Barrows'lardan önce elçilik yapan Sir Kelly'nin hayli yaşlı eşi Lady Kelly de Türkiye'nin en renkli büyükelçilerinden Muharrem Nuri Birgi'nin Salacak'taki yalısında kalıyordu. Hep birlikte "Nazlı" adlı motora bindik. Nazlı'nın annesi İhsan Hanım eski dostları iki sefireyi ağırlarken Nazlı'ya niçin kızdığını anlayamadığım bir nedenle Kemal Ilıcak birdenbire bana herkesin duyabileceği yüksek sesle; "Bakın, Leylâ Hanım ben nasıl İstanbul'a geldiğimden başlayım" diyerek Amasya'nın bir köyünde, eşek sırtında dolaşırken istanbul'da Sanat Okulu'nu bitirdikten sonra Gece Postası Gazetesi'nde çalıştığım v.s. anlattıktan sonra: "Tercüman'ın sahibi olunca itibarım arttı. Bir gün İhsan Hanım beni arayıp evine davet etti. Kızı Nazlı'nın mutsuz, kısa evliliğini bitirdiğini, benim damadı olmamdan duyacağı mutluluğu dile getirdi." Kemal Ilıcak'ın Nazlı ile annesinin ısrarıyla evlenmesini ve pişmanlığını Türkçeyi çok iyi bilen iki İngiliz sefiresi ve Muharrem Nuri Birgi dinledikçe dehşete düşüyorlardı. Nazlı da sürekli ağlıyordu. O gün tanışmama rağmen Kemal Bey'in kulağına eğilip daha fazla konuşmamasını rica ediyordum. O büsbütün yüksek sesle, "Bırakın, içimi boşaltayım" diyordu. Bir ara İhsan Hanım'ın kulağına; "Lütfen araya girin, bu duruma bir son verin, Nazlı'nın durumunu görmüyor musunuz" diyordum. İhsan Hanım benim telaşımı: "Siz aldırmayın; karı koca kavgası yatak odasında biter" diyerek yatıştırmaya çalışıyordu.(1) Buraya kadar güzel ama Nazlı ILICAK'ın annesi İhsan ÇAVUŞOĞLU'nun neresi önemli diyebilirsiniz. Peşinen cevabımızı verelim;soyu. Evet yanlış okumadınız soyu.Çünki İhsan hanım israiloğullarından/Sabetaycı bir ailenin kızı.İsterseniz biraz açalım ve Türkiye'nin demokrasi havarisi Nazlı ILICAK'ın akrabalarını biraz tanıyalım. Muammer ÇAVUŞOĞLU:Babası. 1954 yılında DP listesinden A.MENDERES tarafından İzmir milletvekili yapıldı. Muammer bey bu milletvekilliğini Adnan MENDERES ile olan akrabalığına borçluydu. Ancak meclisteki tek akrabası MENDERES değildi.(2) Osman KAPANİ:İzmir milletvekili. Osman KAPANİ Muammer beyin meclisteki akrabalarından biriydi.Akrabalığı İhsan hanımın akrabası olmasından kaynaklanıyordu.İhsan hanım KAPANLI'ların kızıydı. Osman KAPANİ Demokrat Partinin Devlet Bakanlığınıda yaptı.(2) Turhan KAPANLI:İzmir milletvekili ve bakan.Turhan KAPANLI 1965-1969 yılları arasında Tarım Bakanı, 1969-1971 yılları arasında Köyişleri Bakanı, 1977 yılında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, 1977-1978 yılları arasında ise Milli Savunma Bakanlığı görevlerinde bulundu.Turhan KAPANLI çalıştığı bütün bakanlıklarda dönmelerin yükselmesini sağladı. İhsan KAPANLI'nın ağabeyi, yani Osman KAPANİ'nin kayınçosu, yani Nazlı ILICAK'ın dayısıdır.(2) Ömer ÇAVUŞOĞLU:İşadamı. FenerBahçe Spor Klubünün eski yöneticisi. Nazlı ILICAK'ın kardeşi. Dikkatinizi çektiyse hep bir KAPANİ/KAPANLI adı geçiyor. Peki kim bu KAPANİ ve KAPANLI'lar.İsterseniz biraz daha açalım. Her şey 17. yüzyılda ortaya çıkan ve mesih olduğunu iddia eden Sabetay SEVİ adlı bir hahamla başladı.Sabetay Sevi (1622-1676) İzmirli bir yahudiydi. Kabbala mistisizmine büyük ilgi duydu. Mesih olduğunu bildirdi. 1660'larda bu açıklama üzerine Avrupa'nın her yerinden yahudiler heyecanla gözlerini İzmir'e diktiler. Yahudi dünyasının bu müjdeyle altüst oluşunu, Claude Gutman ‘‘İzmir'in Çılgın Dedikoduları’’’’ (Çev: Meral Gaspıralı, Cep Yay., 1994) adlı romanında anlatıyor. Ancak Osmanlı yönetimi işe el koydu; Sabetay Sevi'yi müslüman olmaya zorladı. Sevi müslümanlığı kabul etti, yahudiler ondan yüz çevirdiler, ancak bazı aileler ona inanmayı sürdürdü ve onunla birlikte sürgüne gitti. O günden sonra ‘‘dönme’’’’ denilen bu cemaat Selanik ve İzmir gibi Türk şehirlerinde yüzyıllarca yaşadı. Sabetay'ın ölümü ile birlikte Kapancılar, Yakubiler, Karakaşlar adıyla üç ayrı gruba bölündüler.(3) Her üç grupta iç evlenmelerle bütünlüklerini korumayı başarsalarda 20. yüzyılında başından itibaren dış evlilikler yapmaya başladılar. 1934 yılında çıkan soyadı kanunun ile birlikte her üç grup mensupları arasında kökeninden utanan yada tanınmak istemeyenler farklı soyisimleri alırken etnik şuurunu yitirmeden saklamak yanlısı olan aileler ise kendi gruplarının adını soyadı olarak aldılar.İşte adını andığımız KAPANİ ve KAPANLI'LARDA bunlardandı. Yani Sabetaycı Yahudi dönmelerinin KAPANCI grubundan. Peki ama ÇAVUŞOĞLU soyadı nereden geliyor diyorsanız oda Muammer beyin soyadı. Yani İhsan KAPANLI'nın evlilik yoluyla elde ettiği soyadı. Nazlı hanımın taşıdığı ILICAK soyadı ise eski eşi Kemal beyin soyadı. Halen inanmakta zorluk çekiyorsanız Nazlı hanıma sorabilirsiniz. Turkistan ÖZTÜRK KAYNAKLAR: (1)_Leyla UMAR_Vatan Gazetesi_03.03.2003 (2)_Soner YALÇIN_Efendi_DoğanKitapAŞ._2005_55.Baskı (3)_Ilgaz ZORLU_Evet Ben Selanikliyim_2004 İANANMIYORSANIZ BU KADAR BELGEYE GİDİN NAZLI ILACAĞA SORUN BAKALIM NEDİYECEK :)))

ali rıza IP: 85.110.18.xxx Tarih : 11.06.2007 21:26:34
bana oy verecek haliniz yok zaten kim sizdense o na verirsiniz

yahya KOÇ IP: 81.214.149.xxx Tarih : 11.06.2007 22:00:56
Patrik 2.Mesrob Mutafyan bey...Siz kime oy vereceğinizi iyi bilirsiniz.R.T.E.İstanbul B.Ş.Bl.Bşk.nı iken iyiliğini gördünüz.Sizin teşhisiniz bu konuda da doğru.Lakin biraz da seçim yatırımı yani masraf ediniz lütfen.Ama sakın perde önüne çıkmayın.İstediğiniz her şeyi alacaksınız.Bunlar Erbakan hocanın yanında iken ne diyorlardı:"HAK GELDİ BATIL ZAİL OLDU"Şimdi dilleri değil ama yaptıkları ile "BATIL GELDİ,HAK ZAİL OLDU".Umudunuzu yitirmeyin.Ama oylarınızı düşünerek verin.Hadi bakalım.

Ali Kabalay IP: 88.251.3.xxx Tarih : 12.06.2007 11:44:03
AKP'nin Doğal Müttefikleri;Feytullah ve müritleri,pkk,ermeniler,rumlar,AB ve ABD mandacıları ATATÜRK ve Cumhuriyet düşmanı sağdan sola,içten dışa tüm namussuzlar,tüm ihanet çeteleri değil mi?