22
Mayıs
2024
Çarşamba
SİYASET

'Eşim boşanırken beni kandırdı'

Boşandıktan 17 gün sonra arkadaşının sekreteriyle evlenen AKP'li Varan'ın eski eşi Durmuşoğlu mal paylaşımı için açtığı davada "aldatıldığını" iddia etti.

Milletvekili arkadaşının sekreteriyle evlenen 4 çocuk babası AK Parti Gümüşhane Milletvekili Sabri Varan'ın boşandığı 17 yıllık eşi Nuriye Durmuşoğlu, "Eşim beni kandırdı" diyerek mahkemeye başvurdu. Mal paylaşımı isteyen Durmuşoğlu, eşinin, "Hayatım tehlikede, ancak boşanarak kurtulabilirim. Kesinlikle evlenmeyeceğim, bu geçici boşanma" diyerek kendisini ikna edip boşanma protokolü imzalattığını öne sürdü. Eşinin boşandıktan 17 gün sonra AK Parti Muş Milletvekili Seracettin Karayağız'ın sekreteri Nesrin Özcan'la evlenmesi üzerine hukuk savaşı başlatan Durmuşoğlu, evlilik boyunca edinilmiş malların üçüncü şahıslara devrini önlemek için ihtiyati tedbir davası açtı. Durmuşoğlu, dilekçesinde "nasıl aldatıldığını" ise şöyle anlattı:

"Hayatım tehlikede"
"Eşim hayatında 2 yıllık bir risk olduğunu, yaşamının da tehlikede olduğunu söyledi. Siyasi rakiplerinin kendisini sıkıştırdığını iddia etti. Sürekli ailevi ilişkilerinin üzerine komplo kurulduğunu, siyasi geleceğinin benim elimde olduğunu belirtiyordu. Bu kötü durumdan ancak boşanarak kurtulabileceğini söyleyerek beni anlaşmalı boşanmaya ikna etti. Hazırladığı protokolü imzaladım. Bunu yaparken de çocuklarıma olan bağlılığımı kullandı. Anlattıklarından en ufak bir şüphe duymadım. Bana kendisinden boşandıktan sonra bir başkasıyla da evlenmeyeceğini, boşanmanın geçici bir olay olduğunu söyledi, bir iki yıl sonra tekrar evlenme sözü verdi. Boşanmanın da aile sırrı olarak kalmasını tembihledi. Ancak boşandıktan 17 gün sonra bir kadınla evlendi. Evlilik birliğimiz sırasında Ankara Yenimahalle ve Gümüşhane'de taşınmaz mallar edinilmiştir. Hak kaybına uğramamak ve üçüncü şahıslara devrini önlemek için bu taşınmazlar üzerinde ihtiyati tedbir konulmasını istiyorum."

Konuyla ilgisiz
Sabri Varan'ın avukatları aracılığıyla mahkemeye gönderilen savunmada ise şöyle denildi: "Boşanma davasında taraflar bizzat hakim huzurunda dinlenmiş olup, serbest iradeleriyle boşanmaya karar vermişlerdir. Kaldı ki boşanmayla ilgili Nuriye Durmuşoğlu'nun yanıltıldığına ilişkin iddialar bu davanın konusu değildir. Davacının aldatıldığını, güvene dayanarak boşanma davasını kabul ettiğini ve edinilmiş mallara ilişkin tasfiyeden vazgeçtiği iddiasının reddedilmesi gerekir. Boşanma davasında davalı nafaka istemediğini de imzayla tevsik etmiştir. Bu davayı reddetmek zaruridir."
Sabah
Yayın Tarihi : 18 Ocak 2007 Perşembe 03:57:17


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Nerin Savaş Kantarcı IP: 88.224.101.xxx Tarih : 19.01.2007 15:19:47
Kimi temsil edecekmiş bu! Salt finansal çıkarı için yuva yıkımcısı da suç ortağı! Sorumluluk dağılmasıyla keyfince saçmalayanın özel yaşamı yanlışsa, savunmakda yanlıştır. Toplum, kabul gören ahlak ilkeleriyle var olur. Her aklına düşeni yapamazsın. Ölçütü olmalı! Kamusal alandaysan eleştirilirsin. Genel memnuniyetsizlik gösterilmelidir. Karısını düzmeceyle pasifize ve tasfiye eden "F" tipi bunlar! Kendi meclisde aklı başka yerde. Bu ne pişkinliktir, neyi temsil edecekmiş bu? Suçludur. Muhalefet etme gereği vardır. Etiketinin arkasına sığınarak suçsuzluk mu satın alacak bu sorun üreticisi.. Maddi manevi hak kaybına uğrattığı ailesinin ağır lanetlerini taşıyabilecek kadardırlar ancak bu türler. Ailesinin, var olan pespaye durumu kabullenebilmesi üzücü ve ızdırap verici bir durumdur. Bedeli olmalıdır. Saygınlığı olan meclisten de çekilip köyüne geri dönmelidir. Yeni mi aklına düşmüş geçim edemediği, dört evlâtdan sonra. Yuva yıkımcısıyla birlikte uygunsuz davranış biçimlerinin sonucunun oluşumundan başka birşey değildir bu yakışıksız olay. Özel hayatım de muaf ol! İş mi bu?