18
Mayıs
2024
Cumartesi
SİYASET

Fırat: CHP ağız ishali

AK Parti'nin Siyasi ve Hukuki İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat, bazı çevrelerin gayrimeşru yollarla yönetimi ele geçirme iddiası içinde olduğunu belirterek, "Birileri demokrasiyi kendilerinden menkul bir anlayış içerisinde başka odaklardan medet umarak, gayrimeşru yollarla yönetimi ele geçirme iddiası içindedir" dedi.

Fırat, AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Konuşmasında muhalefeti topa tutan Fırat, bazı çevrelerin de gayrimeşru yollarla yönetimi ele geçirme iddiası içinde olduğunu vurguladı.

Türkiye'nin çok ciddi bir terör faaliyetiyle karşı karşıya olduğunu belirten Fırat, bunun ayrılıkçı bir terör olayı olmadığını, Türkiye'de siyasi terör olduğunu kaydetti. Türkiye'de giderek artış gösteren siyasi hareketlerin, temel kavramları çarpıtarak toplumun umutlarını kararttığını dile getiren Fırat, "Bu da çok ciddi bir terör olayıdır. Bizatihi terör toplumun umutlarını kırarak, toplumu kamplara ayıracak olayların tümü terör olayları olarak nitelendirilir. Bu yöntem siyasi tarihte çeşitli zamanlarda kullanılmıştır. Bu yöntem Mussolini'nin İtalya'sı, Hitler'in Almanya'sı, Stalin'in Rusya'sında uygulanmıştır. Bu uygulamayla bazı neticeler elde edilmiştir, ancak maalesef devam etmemiştir. O toplumlar büyük acılarla karşı karşıya kalmıştır" diye konuştu.

Türkiye'nin mutlaka içine çekilmek istenen bu siyasi terörden kurtarılması gerektiğine dikkati çeken AK Partili Fırat, Türkiye'nin temel problemlerinin çözümünün ancak buna bağlı olduğunu söyledi. Toplumun temel kavramları çarpıtıldığını, bunların başında da cumhuriyetin geldiğini anlatan Fırat, Türkiye'de Cumhuriyet'in hiçbir kuruluşun, hiçbir siyasi partinin gündeminde ve alanında mütalaa edilemeyeceğini bildirdi. Fırat, Cumhuriyet'in tüm halkın sahibi olduğu ve üzerinde hiçbir şekilde tereddüt edilmeyen bir kavram olduğunu belirtti. 82 yıldır Türkiye Cumhuriyeti halkının, vatandaşının bunu içselleştirdiğini ifade eden Fırat, şunları söyledi:

"Türkiye'de bir Cumhuriyet problemi yoktur. Eğer Cumhuriyet'i kısaca tarif etmemiz gerekirse, Cumhuriyet halk olmasıdır. Bunda hiç kimsenin şüphesi yoktur ki Türkiye'de Cumhuriyet iktidarın kaynağı halktır, vatandaştır. Bugüne kadar vatandaşın iradesini hiçe sayanlar, vatandaşın iradesiyle hiçbir zaman iktidar olamayanlar, nedense Cumhuriyet'i saptırarak Cumhuriyet'i kendilerinin iktidarı, kendilerinden neşet eden ve meşruiyetini kendilerinden alan, ancak halkın dışındaki odaklardan kaynaklanan bir güçle iktidarlarını sürdürmesi olarak nitelendirmektedir. Halkımız bunun farkındadır, bu oyun artık ortaya çıkarılmıştır."

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Fırat, demokrasinin tanımını yaparak, demokrasinin bir yönetim biçimi olarak halkın çoğunluğunun azınlığın haklarına saygı göstererek bir yönetme biçimi olduğunu söyledi. Meşru bir seçimle meşru bir iktidar varsa bu sistemin adının demokrasi olduğunu kaydeden Fırat, "Ancak birileri demokrasiyi yine kendilerinden menkul bir anlayış içerisinde başka odaklardan medet umarak onların imkan olduğu süre içerisinde gayri meşru yollarla yönetimi ele geçirme iddiası içindedir" uyarısını yaptı. Laikliğin ise devletin dini inançlar, siyasi inanışlar, din, dil, ırk hiçbir fark gözetmeksizin devletin vatandaşlarıyla eşit mesafede olmasını ifade ettiğini belirten Fırat, laiklik bir din olmadığını vurguladı. Fırat, "Devlet hiçbir şekilde, devlet dini olarak fertlere empoze etme durumunda değildir. Bu söylenen şey de laiklik değildir. Ayrıca Türkiye'nin bir sosyal hukuk devleti olmasını da gözden ırak tutamayız" diye konuştu.

CHP'YE "AĞIZ İSHALİ" SUÇLAMASI

Fırat, konuşmasında, CHP'ye de sert tepki göstererek, muhalefet sözcülerinin "ağız ishali" olduğunu söyledi. Fırat, CHP'ye yönelik şu ifadeleri kullandı:

"Biz AK Parti olarak asgari ahlak kurallarını hiçe sayarak, ağız ishali olmuş bazı siyasiler bu temel kavramları saptırarak, Türkiye'de sanki hiç güzel bir şey olmuyor gibi Türkiye'de ayaklanmış bir ekonomiyi görmedikleri gibi basit polemikler etrafında Türkiye'yi meşgul etmektedirler. Artık bu sona ermeli. Eğer bu arkadaşlar bu alışkanlıklarından vazgeçmezlerse bugüne kadar kendilerine halk tarafından verilen cevabın ilk seçimlerde çok daha şiddetli şekilde hissedeceklerdir ve siyasi hayattan silineceklerdir."

Konuşmasında Anavatan Lideri Erkan Mumcu'yu da bir gecede hidayete ermekle suçlayan Fırat, Mumcu'nun kendi erkini devam ettirebilmek için 3 yıl içinde 3 kez maske taktığını ve tanınmamak için başına peruk taktığını kaydetti. "Tanınmamak için başlarına peruk takanlar 3 yıl için 3 kez temel söylemlerini değiştirerek parti parti dolaşanlar bir gecede hidayete ermişlerdir" diyen Fırat, halkın bunun farkında olduğunu dile getirdi. Fırat, "3 yıl içerisinde kendi siyasi partilerinden siyasi istikbal görmedikleri için istifa edenler, AK Parti kapısında parende atanlar, buradaki ikbal kapısını bulup, belli bir süre 2.5 yıl bu ikbalden istifade edenler, 2.5 yıl sonra sanki hidayete ermişçesine yeni söylemlerle, yeni yerlerde yer alıp yüzlerindeki maskelerini değiştirdiklerini bu halkımız farkındadır. Aktörlükle siyasi olmanın farklılığını da bu halk seçimde bu kişilere gösterecektir" tepkisini gösterdi.

Fırat, Mumcu'yu, AK Parti kapısı önünde "Parende atmakla" suçladı. Seçildikleri partiden listeye girebilmek için siyasi parti yöneticileri önünde parende atanların seçim meydanlarındaki konuşmalarını hatırlaması gerektiğini anlatan Fırat, Mumcu'ya üstü kapalı görevi bırakmaya çağırdı. Fırat, "Seçimlerde girdikleri siyasi partinin listesinden seçilenler o siyasi partinin söylemlerini benimsemiyorlarsa öncelikle bu söylemlerini, bu anlayışla seçilmiş oldukları mevkileri terk etmeleri gerekir. Vekaleti aslına iade etmeleri gerekir. Hiçbir kişi devlette aldığı görev nedeniyle gizlilik içeren konuşmaların arkasına sığınarak politika yapabilme imkanına sahip değildir" açıklamasında bulundu.

Fırat, DYP lideri Mehmet Ağar'ı da hedef alarak, "Devletin bir hukuki yapı olduğunu unutup devleti hukuk dışı işlemlere yönlendirerek faili meçhullerin faili, bu fillerinin gerekçelerini Meclis'te bekleyen dosyalarının devlet sırrı korumasının altına sığınmadan devleti koruma adına kişisel servetlerinin hesabını verdikten sonra terör konusunda akıl vermelidirler. AK Parti'nin bu şaibeler altında olan kişilerden terörle ilgili nasihat dinlemesine ihtiyacı yoktur ve dinlememektedir" dedi.

Fırat, Van 100. Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın hakkında hazırlanan iddianameye de atıfta bulundu. Fırat, iddianameye ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
"Suç ve suçluyla Cumhuriyet'i özdeşleştirenler, nedense basında yer almayan savcı iddianamesi ve ekli deliller hakkında konuşmayanlar, bugüne kadar savcılar ve devleti denetlemeden önce kendilerine kovuşturma izni için kaç dosyanın, ne zaman intikal ettiğini ve kaçına izin verildiğini, verilmeyen izinlerin nedenini de halka açıklamak zorundalar. Bunun Cumhuriyet'le özdeşleşip özdeşleşmediği onun hesabı bu tartışılarak verilmeli. O bakımdan insanların artık toplumun temel kavramlarının arkasına sığınılarak, toplumun umutlarını, mutluluklarını kırmaya kimsenin hakkı yoktur."

.
Yayın Tarihi : 18 Kasım 2005 Cuma 15:53:54


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Hüseyin Sungur IP: 85.105.34.xxx Tarih : 18.11.2005 17:49:29
Dengir Bey ;kendinize geliniz lütfen..İktidar partisi genel bşk. yardımcısı olarak,hasmınızı eleştirirken seviyeli olunuz,seviye düşürmek isteyenlere de,kim olursa olsun,tenbihde bulununuz.. O cümleyi size yakıştırmadım.. Sevgiyle..