25
Mayıs
2024
Cumartesi
SİYASET

Gandi'den yolsuzluk iddiası

MECLİS'TE BÜTÇE GÖRÜŞMELERİ

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 2011 yılı bütçesinin umut vaat etmediğini savunarak, "Yandaşların zengin edilip, halkın fakirleştiren bu bütçeyi protesto ediyoruz. Bu bütçeden kimin umudu var? İşsizliği mi önlüyorsunuz, sanayicinin mi derdini çözdü? Kimse umudunu bağlamadığı için görüşmeleri izlemiyor" dedi.

TBMM Genel Kurulu'nda 2011 yılı bütçe görüşmelerinde bir konuşma yapan Kılıçdaroğlu, bütçenin samimi, saydam ve gerçekçi olması gerektiğini söyledi. Bütçenin zamanında yapılmadığını savunan Kılıçdaroğlu, "Temmuz ayında yayınlanması gereken bütçe çağrısı 10

Ekim 2010'da yayınlandı. Peki ne zaman verildi bütçe? 15 Ekim'de. Şimdi elinizi vicdanınıza koyun. 5 günde bütçe hazırlıyorsunuz. Bu bütçeye kim inanır? Bunu yapıyorsun. Ben şimdi merak ediyorum. Geçen cbütçe içinde böyle bir şey söylenmişti. Ama o zaman dediler ki ekonomik kriz vardı. O nedenle de geç yaptık. Makul görülebilir. Bugün kriz var mı? Yok. Niye gecikildi? Başbakan'dan istediğim bir soru. Başbakan gelsin bu kürsüden yanıtlasın" dedi.

2011 yılı bütçesinin umut vaat etmediğini iddia eden Kılıçdaroğlu, bütçe görüşmelerini eskiden sivil toplum örgütlerinin, sendikaların dinlediğini söyledi. Kaynakların toplum yararına harcanmasına inanan bir siyasal parti olduklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Onun için bürokrasinin yerinde zamanında bütçeyi hazırlamasını bekleyen bir partiyiz. Yandaşların zengin edilip, halkın fakirleştiren bu bütçeyi protesto ediyoruz. Bu bütçeden kimin umudu var? İşsizliği mi önlüyorsunuz, sanayicinin mi derdini çözdü? Kimin umudu var bu bütçede? Kimse umudunu bağlamadığı için kimse görüşmeleri izlemiyor" diye konuştu.

Hükümetin G-20 ile ilgili açıklamaları eleştiren Kılıçdaroğlu, "Öyle bir açıklama yaparlar ki sanki Türkiye G-20'ye onların zamanında girdi. Önce bu yanlışı düzeltelim. Türkiye'nin G-20'ye girişi 1980'den bu yana var. 1980'den bu yana G-20'de olan bir Türkiye'yi sanki AKP'nin politikaları sonucu girmiş gibi bir hava yaratmayı doğru buluyorum. Daha G-20 kurulmadan önce Türkiye dünyanın 14. büyük ekonomisiydi. 1999'da da Türkiye G-20'ye davet edilmiştir" dedi. Hazırlanan bütçenin halkı refaha ve zenginliğe götürmediğini savunan

Kılıçdaroğlu, işsizliğin hala büyük sorun olduğunu söyledi. Kılıçadaroğlu, "İşsizlerin hali ne olacak? Ey iktidar kalkınma yaptın, ekonomi de mucize yaptın da Peki bu işsizlik ne" diye konuştu.

 

"YATIN KALKIN DA RAHMETLİ ECEVİT'E DUA EDİN"

Konuşmasında küresel ekonomik krize de değinen Kılıçdaroğlu, "Bizim zamanımızda bankalar batmadı' diyorlar. Yatın kalkın rahmetli Ecevit'e dua edin. Onun hükümeti zaten o önlemleri aldı ve düzeltti. ABD'de batıyormuşta biz de batmıyormuş. Bankalar kanunu bile yoktu. ABD'de neden reel sektörde kriz olmadı da biz de oldu? Madem ki bu kadar güzel neden bizde oldu" dedi.

Türkiye'nin krizin bedelini ağır ödediğini savunan Kılıçdaroğlu, "Ortada acımasız bir tablo var. Onu da hep beraber yaşıyoruz. Krizin olduğu 2008-2009 döneminde, bize benzeyen ülkeler yılda ortalama yüzde 4,2 büyümüşler. Latin Amerika'nın yıldızları denilen ülkeler yüzde 1,2. Doğu Avrupa'nın ülkelerinde sadece ekonomi binde 4 daralmış. Bizde ise 2,1 oranında daralmış. En ağır faturayı biz ödemişiz" dedi.

AK Parti döneminde ekonomik krizinden dolayı insanların intihar ettiğini savunan ve bu konuda örnekler veren Kılıçdaroğlu, Ecevit döneminde ise sadece yazar kasa eylemi olduğunu söyledi.

 

"BU SICAK PARA POLİTİKASI EKONOMİMİZİ, SANAYİCİMİZİ BİTİRECEKTİR"

Konuşmasında sıcak para konusunda acil önlem alınması gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Bu büyüme istihdam yaratmıyor. Sorun büyük ve sıcak para konusunda da hükümetin acil önlem alması lazım. Bunu ülkesini seven bir yurttaş olarak söylüyorum. Bu sıcak para politikası ekonomimizi, sanayimiz bitirecektir. Eylül ayında bir gününde, bir bankaya bir milyon dolar koyun. İki ayda faizi 69 bin dolar. Şimdi Sayın Başbakan ve Maliye Bakanı'na soruyorum. Kim 1 milyon dolar karşılığında, 69 bin dolar kemiksiz para kazanır? İki ayda? Niye ben fabrika kurayım? Niye elektrik, vergi diyeyim? At masa sandalye 69 bin doları al gül gibi geçin. Bu büyüme sağlıklı değil. Üretmeyen, üretemeyen Türkiye birilerinin mutlaka kölesi olur. Birileri bizi parasıyla, malıyla, üniversiteyle yönetir. Sıcak paraya teslim oluyorsunuz. Sanayiciler bu ekonomiye, yap sat ekonomisi değil al sat ekonomisi diyorlar" diye konuştu.

Dünyanın en pahalı mazotunu Türkiye'nin kullandığını söyleyen Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: "2010 verilerine göre, 31 ülke arasında dünyanın en pahalı mazotunu yakan Türkiye. Başbakan kamyon şoförleriyle bir araya gelsin. Onlara sorsun; 'siz mazot mu yakıyorsunuz, yoksa yağ mı yakıyorsunuz'? 'Ne olacak' diyor. 'Yağ yakıyorum, kamyonum perişan oluyor' diyor. Sanayide kullanılan elektrikte çok pahalı. Meksika kilowaat saati 8 cent. Bizde 14 cent. Biz de nasıl rekabet edeceksiniz? Başbakan 'elektrikteki TRT payını kaldıracağız' dedi. Sadece düşürdü. Kaldırmadı. Verdiğiniz sözü tutacaksınız. Siz verdiğini sözü tutarken de çok güzel laflar söylüyorsunuz. Bakın bu sözlerimi not edin, 'gelin hesap sorun' diyorsunuz. Ben de şimdi onun hesabını soruyorum. Gelin buraya bunu açıklayın. Bakın değerli milletvekilleri; dünyanın en pahalı nükleer santralini sizler onayladınız. Kilowaat saati 13-14 cent. Hiç üzülmüyor musunuz? Bu ülkenin sanayicisi bununla nasıl rekabet edecek? Bakın bu santralin bir benzerini Rusya yapıyor. Maliyetine bakın. Bizdeki onun iki katı. Allah aşkına kazıklanacak ülke. B 6yledi. Kılıçadaroğlu, "öyle bir anlayış olabilir mi? Tartışılmıyor da. İtiraz edenin nerede olacağını biliyorsunuz. 'Bakın biz mazottan ÖTV'yi kaldıracağız' dedik. 'Siz bu parayı nereden bulacaksınız' dediler. Vallahi de billahi de bulacağız. ÖTV'yi kaldıracağız ve köylü rahat edecek. Biz halka para bulma konusunda kararlıyız. Yani sizler de yandaşlara para bulmakta kararlısınız. Aramızda bu kadar fark var."

 

KAYSERİ'DE YOLSUZLUK İDDİASI

Konuşmasında Kayseri'de yolsuzluk iddiasına değinen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: "Savcı 'emniyetin gönderdiği rüşvet irtikap değil' diyor ve Adalet Bakanlığı'ndan izin istiyor. Adalet Bakanlığı 'ön inceleme yapın' diyor. Ön inceleme yapıyor. Bir vali vekili konuyu araştırıyor. İbrahim Yurdakul. Komisyon kuruluyor, raporu düzenliyor. Gönderdiği yazıda diyor ki Mehmet Özhaseki ve diğer belediye görevlilerine istinat edilen suç rüşvet suçunu oluşturduğundan mal bildiriminde bulunmasını istiyor. Vali vekili basıyor imzayı ve gönderiyor. Bir önemli gelişme oluyor. Bu yazının ekinde bir yazı da var. Bu vali bunu imzaladıktan 38 gün sonra başka bir yere atanıyor. Bakanlık bunu savcılığa gönderiyor. Ekindeki raporlar da bunlardır diyor. Savcılık diyor ki vali beyin yaptığı gibi değil, yine memur suçlarından ötürü dava için izin istiyor. Yanıt gelmiyor bakanlıktan, ikinci kez yazıyor. Bakanlık bu kez izin istiyor.Bu kez başka bir vali yardımcısı atanıyor. Sayın Vali Osman Güneş görevlendiriliyor. Bir dönem bakanlık yaptı Burada hiçbirşey yok diyor. Sayın vali ondan önce kararnamesi çıkmış, müsteşarlığa atanmış birisi. Yani Kayseri Valisi değil. O gidiyor, bakanlığa gönderiyor. Ondan sonra aynı Osman Güneş, bu kez de müsteşar olarak kendisinin gönderdiği dosyayı bakanlığa sunuyor ve dosya kapanıyor. Ben Sayın Başbakan'a siz bunu yaptınız demiyorum. Ama onun vicdanına sesleniyorum. Bu olayın üzerine giderseniz, ben sadece bir ucunu çektim. 'Olayı ben soruşturacağız' derseniz biz CHP olarak sizin arkanızdayız. Ama gitmez, siz de o vali ve savcı gibi 'bunu kapatalım' derseniz, 'o zaman biz yolsuzluklarla mücadele edeceğiz' diyemezsiniz. Benim Başbakan'dan bir isteğim daha var. Bu değerli Hacı Ali Hamurcu şu anda nerededir? Bu çok önemli bir soru. Benim mal varlığımı eleştirenler Silivri'de diyordu. Bir baksın. Avukat Yakup Erikel. Kimdir bu adam? Eğer sayın başbakan benim bu konuştuklarımla ilgili olarak, belge istiyorsa masamın üzerinde. Yakup Erikel yanında oturan Bülent Arınç daha iyi bilir. "

 

"BİZ TOPLANTI YAPINCA BAŞBAKAN ELEŞTİRDİ BURHAN KUZU GÖRÜŞÜNCE ÇIT ÇIKMIYOR"

Konuşmasında öğrenci eylemlerine de değinen Kılıçdaroğlu, "Sayın Başbakan üniversite öğrencilerini suçladı. 'Onlar illegal kişiler' dedi. Sayın Başbakan, siz Başbakan değil misiniz? Emniyet, MİT, Jandarma istihbaratı size bağlı değil mi? Yedikleri dayakla kaldılar. Öğrencilerden korkmayacağız. Onların sorunları var. Sorunlarını dinleyeceğiz" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, "Gençler parlamentoya geldiler, benimle görüştüler; Sayın Başbakan eleştirdi. Burhan Kuzu da onlarla konuştu, ne oldu? Bize gelince suç, size gelince çık çıkmıyor" dedi.

MECLİS'TE BÜTÇE GÖRÜŞMELERİ
MECLİS'TE BÜTÇE GÖRÜŞMELERİ
İHA
Yayın Tarihi : 14 Aralık 2010 Salı 09:36:49
Güncelleme :14 Aralık 2010 Salı 09:41:13


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?