TBMM Başkanı Bülent Arınç, gençlere, ''Günlük kısır çekişmelerle uğraşmamanızı, bunlara zaman ayırmamanızı diliyorum. Kendinizi iyi yetiştirmelisiniz, okumalısınız. Hür düşünceli insanlar olarak bilimsel çalışmalar yapmalısınız. Bağnaz ve tutucu olmamalısınız" tavsiyesinde bulundu. 

Arınç, bu yıl 25.'si gerçekleştirilen Gençlik Haftası kutlamaları kapsamında, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin'in başkanlığındaki 81 il, KKTC, çalışan ve engelli gençlerin temsilcilerinden oluşan heyeti, Meclis Tören Salonu'nda kabul etti. 

Gençlere kısa bir konuşma yapan TBMM Başkanı Arınç, Meclis'in her zaman açık kaldığını, hatta Yunanlılar'ın Polatlı'ya kadar dayandıklarında, daha güvenli bir Anadolu şehrine nakledilmesinin gündeme geldiğini, ancak milletvekillerinin buna şiddete karşı çıktıklarını söyleyerek, "Meclisimiz, aynı zamanda gazi bir Meclis'tir. İstiklal Savaşını başarıyla yürütmüş, bağımsızlığımızı kazanmış ve Cumhuriyetimizi ilan etmiş bir meclisimizdir. Sevgili gençler, sizlerin de o günlerin heyecanı, bugün de yaşadığınıza, yaşattığınıza inanıyorum. Biz, bu milletin çocuklarıyız. Büyük bir tarihten, güçlü bir medeniyetten geliyoruz. Hepimizin yüzünü ışıklandıran bir büyük medeniyetin çocuklarıyız ve tarihimize baktığımız zaman, hiçbirimiz utanılacak sayfa görmüyoruz'' ifadelerine yer verdi. 

Küçük işlerle uğraşmayın

Gençlere küçük işlerle uğraşmama tavsiyesinde de bulunan Arınç, büyük bir servet kaynağı olan gençlerin iyi değerlendirilmesi gerekliliğini belirterek, ''Değerli gençler, hiçbirinizin küçük işlerle uğraşmadığını düşünüyorum. Büyük hedeflerimiz, büyük hayallerimiz olmalı. İnsanları yarına getiren şey büyük hayalleridir. Bizim de güçlü bir Türkiye, bağımsız bir Türkiye, örnek bir ülke, Türkiye hayalimiz var'' diye konuştu.
Arınç, gençlere şu öğütleri verdi: 

''Günlük kısır çekişmelerle uğraşmamanızı, bunlara zaman ayırmamanızı diliyorum. Kendinizi iyi yetiştirmelisiniz, okumalısınız. Hür düşünceli insanlar olarak bilimsel çalışmalar yapmalısınız. Bağnaz ve tutucu olmamalısınız. İnsanlara hoşgörü ile yaklaşmalınız. Herkesin farklılıklarını bir zenginlik olarak kabul etmenizi, bu farklılıklardan dolayı kimseleri aforoz etmeye hakkımız olmadığını düşünmenizi istiyorum. Zengin Türkiye, büyük Türkiye ancak böyle olur. Tarihimize, geçmişe baktığımızda zaten bizi biz yapan değerlerinin elbette bütün bunlar olduğunu, birlikte yaşamak olduğunu, birbirimizin inancına, kıyafetine, düşüncesine saygı göstermek olduğunu; tartışırken çatışmamak, kavga etmemek olduğunu hepimiz biliyoruz. Biz büyük bir medeniyetten, büyük bir tarihten geldik. Büyük değerlere sahip olarak geldik. Bunları da yine gençlerimizle takviye etmemiz gerekiyor. Gençlerin sahip oldukları dinamizmi, heyecanı, idealizmi siyasete yansıtmalarını arzu ediyoruz.
Bayanların siyasete katılmasını ne kadar önemsiyorsak, gençlerimizin de siyasette güçlü olmalarını arzu ediyoruz. Öğrenim gördüğünüz okullarınız itibariyle, bu şu anda mümkün olmayabilir ama parlamento gençlerimizi siyasete hazırlama noktasında çok büyük bir adım atmıştır''. 

Arınç, 25 yaşını bitirenlerin milletvekili olma imkanının Anayasa'ya girdiğini hatırlatarak, ''Fakat seçiminin erkene alınması ve yaşadığımız son olaylar, 25 yaşın bu seçimlerde uygulanabilme imkanını maalesef ortadan kaldırdı. Bundan üzüntü duyuyoruz. Biz, sizlerin ağabeyleri ve ablalarının sahip oldukları değerleri, siyasete katmalarından gerçekten büyük bir sevinç duyacaktık ama elimizde olmayan sebeplerle, bu seçimlerde bu uygulanamayacak'' ifadelerine yer verdi. 

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin de yaptığı konuşmada, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı için Mecliste olduklarını ifade ederek, anmak için 19 Mayıs'ı ve Cumhuriyete uzanan zorlu yolu anlamak gerektiğini kaydetti. Şahin, ''Gençlerimizin 19 Mayıs'ın ne anlama geldiğini, o zorlu süreçte hangi inançla, kararlılıkla genç Cumhuriyetin kurulduğunu bildiklerini, onu idrak ettiklerini ifade etmek istiyorum'' diye konuştu. Atatürk'ün, Cumhuriyeti ve Türkiye'nin geleceğini
gençlere emanet ettiğini ifade eden Şahin, ''Bundan daha doğru bir şey olamazdı. Aslında Kurtuluş Savaşı'nı kazanan da gençlerdi. İnançlarıyla, kararlılıklarıyla, o zor şartlardaki mücadeleleriyle. Türkiye Cumhuriyeti'ni de çağdaş uygarlığın önüne taşıyacak olan da yine gençlerdir'' dedi.