22
Mayıs
2024
Çarşamba
SİYASET

Gerilimli masaya Büyükanıt gitmedi

Cumhurbaşkanı seçiminin mahkemelik olması ve Genelkurmay Başkanlığı'nın muhtıra gibi bildirisiyle gerilen devletin zirvesi, dün Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in Çankaya Köşkü'nde verdiği yemekte biraraya gelemedi. Başabakan Erdoğan ile cumhurbaşakın adayı Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün yer aldığı yemeğe, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt davetli olmalarına rağmen katılmadılar. 

Araları bir süredir gergin olan Pakistan Devlet Başkanı Pervez Müşerref ile Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai dün resmi ziyaret için ayrı ayrı Ankara'ya geldiler. 

Müşerref ve Karzai, Sezer tarafından Çankaya Köşkü'nde resmi törenle karşılandı. Karşılamanın ardından Sezer, Müşerref ve Karzai, Çankaya Köşkü kabul salonunda Türkiye, Pakistan ve Afganistan bayrakları önünde ele ele tutuşarak, birlikte poz verdi. Sezer, daha sonra konuk devlet başkanları onuruna Çankaya Köşkü'nde akşam yemeği verdi. 

Başbakan Erdoğan ve Gül'ün de katıldığı barıştırma amaçlı yemek, cumhurbaşkanlığı seçimi ve Genelkurmay bildirisi nedeniyle gergin bir ortama denk geldi. Yemekte Baykal ile Orgeneral Büyükanıt bulunmadı.

Baklava sohbeti

"Kulağı delik" ve fotoğraflardan yorum getirmeye meraklı Fatih Çekirge, dün akşam Pakistan ve Afganistan Devlet Başkanları şerefine verilen yemekte, Başbakan Erdoğan ile yeni cumhurbaşkanı adayı Abdulah Gül de davetliydi..  Gerilimli basada son günlerde yaşanan gerilimin tüm tarafları vardı, yalnız Büyükanıt paşa hariç... Çekirge o masayı anlattı..

Ankara'da sıcak saatler yaşanıyor...

Cumhurbaşkanı'yla hükümet arasındaki gerilim, zaten ortada.

Buna son dönemde yaşananlar eklenince Türkiye'nin zirvesinde tam bir 'yüksek gerilim hattı' oluşmuş durumda...

İşte böyle bir dönemde kulislerde en çok merak edilen soru şu:

"Dün gece Çankaya Köşkü'nde yenen yemekte ne konuşuldu?.."

Şimdi Çankaya Köşkü'nde bir masa düşünelim:

Ortada Cumurbaşkanı Sezer, iki yanında Pakistan Devlet Başkanı Pervez Müşerref ve Afganistan Devlet Başkanı Karzai. Hemen çaprazında Başbakan Erdoğan, diğer çaprazında Dışışleri Bakanı Abdullah Gül, yanında bir dönem NATO'nun Afganistan özel temsilciliğini yapan Hikmet Çetin, masanın diğer tarafında Afganistan ve Pakistan'ın karşılıklı büyükelçileri. ..

Şimdi düşünelim, Sezer hükümetin yaptığı bir çok atamayı geri çeviren cumhurbaşkanı. Erdoğan o atamaları yapan başbakan. Gül, Sezer'in yerine gelmek için aday olan cumhurbaşkanı adayı. Sezer hiç bir dönem Dışişleri Bakanı Gül ile samimi bir ilişki kurmadı. Daha açık bir deyişle Cumnarbaşkanı olmasına kesinlikle karşı.

Yani sohbetin mümkün olmayacağı bir masa bu...

Bir anlamda "zirvedeki gerilim senaryosu"nun bütün aktörleri bu masada. Bir tek Orgeneral Büyükanıt yok.

Peki böyle bir masada ne konuşulmuş olabilir?

Ankara'nın kulislerinde bu sorunun cevabını buluyorum...

Daha çok futbol konuşulmuş Ve en ilginci bir ara Afgan Devlet Başkanı Karzai, Abdullah Gül'e dönüp şöyle diyor:

"Biliyor musunuz, Hikmet Ağabey gittikten sonra çok zayıfladım. "

Karzai böyle söyleyince masanın ilgisi oraya yöneliyor.

Sezer ve Edoğan Karzai'ye dönüyorlar.

Gül soruyor:

"Niye zayıfladınız? "

Karzai cevap veriyor:

"Çünkü Hikmet Ağabey sürekli Türkiye'den baklava getirirdi. Baklavayı yiyip şişmanlıyorduk. O gidince baklava da kesildi. Biz de zayıflamaya başladık..."

Kahkahalar...

Hikmet Çetin gülerek cevap veriyor:

" Merak etme Abdullah Bey size yine gönderir. "

KRİZİN ORTASINDA BARIŞ ARAYIŞI

Gerilimli masada dünyanın çok dikkat ettiği bir barış zemini aranıyor. ..

Aslında ben bu durumu çok önemsiyorum.

Çünkü bizler yani bütün Türkiye nefesini tutmuş, askerle hükümet; cumhurbaşkanıyla hükümet arasındaki sert rüzgarları gözlerken perdenin arkasında dünya çapında bir barışın arayışı ve zemini oluşturulmaya çalışılıyor.

Ben bu zeminin oluşması için Başbakan Erdoğan'ın özellikle Riyad'da büyük çaba harcadığını biliyorum...

Aynı çaba Abdullah Gül'den de geliyor.

Ve çok daha önemlisi, görev yaptığı sırada Hikmet Çetin; Taliban yüzünden iki ülke arasında çıkmış bu krizin çözülmesi için büyük çaba harcamış...

İşte devlet olmanın önemli bir şartı da bu.

Siz içerde hangi savaşın içine düşer ya da hangi krizi yaşarsanız yaşayın devlet adamı olma zorunluluğu bu tür masalarda ortaya çıkıyor.

Bu yüzden sert fırtınaların estiği Ankara'da perde arkasında bu tür "oturmuş devlet adamlığı manzaraları" da yaşanıyor.




Cumhurbaşkanı Sezer, Karzai ve Müşerref ile bir araya geldi


Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Pakistan Cumhurbaşkanı Pervez Müşerref ve Afganistan Cumhurbaşkanı Hamid Karzai ile bir araya geldi.

Çankaya Köşkünde yapılan ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da katıldığı görüşmenin sonunda, "Ankara Bildirisi" yayımlandı.

Cumhurbaşkanı Sezer, görüşmenin sonunda yaptığı açıklamada, yayımlanan bu bildirinin üç ülke arasındaki somut işbirliğinin daha da geliştirilmesi yolunda önemli bir adım olduğunu belirtti.

Sezer, 2007 sonunda ya da 2008 başlarında Türkiye, Afganistan ve Pakistan arasında yeni bir toplantının düzenlenmesinin söz konusu olduğunu kaydetti.

Bildiride, Pakistan ve Afganistan'ın ikili ilişkilerini, "iyi komşuluk, toprak bütünlüğüne saygı ve birbirinin iç işlerine karışmama temelinde daha da güçlendirme" konusunda mutabık kaldıkları belirtildi.

Cumhurbaşkanı Sezer'in kısa açıklamasının ardından, Sezer, Müşerref, Karzai ve Erdoğan, ele ele basına poz verdiler.

milliyet/fatih çekirge-hürriyet/aa
Yayın Tarihi : 30 Nisan 2007 Pazartesi 14:39:49
Güncelleme :30 Nisan 2007 Pazartesi 14:39:18


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Ender Bozbiyik IP: 84.72.199.xxx Tarih : 30.04.2007 21:13:58
Baklava sanki bir bahsis... Seneler önce okudugum eski bir seyahat anlatisi Misir'dan taa Kavkaslara kadar eski zamanlari anlatiyordu... Ve yazari gemiyle Misir'a yanastiktan sonra osmanli imparatorlugunda aliskanlik haline gelen 'baschisch' hakkinda yakiniyordu ve bunun cok yanlis sekilde kullanildigini savunuyordu... Cok yazik ve halen devam eden bir aliskanlik demek'ki!