22
Mayıs
2024
Çarşamba
SİYASET

Gidecek yerim yok!

“O benim cumhurbaşkanım olmayacak” dediği için Başbakan’dan şaşırtan bir tepki alan gazeteci Bekir Coşkun, bu tepkiye cevabını tatilini geçirdiği Cunda Adası’ndan verdi. NTVMSNBC’ye konuşan Bekir Coşkun, “Elinizi vicdanınıza koyun, bir başbakana bu söz yakışıyor mu” dedi. Bekir Coşkun, Başbakan’ın yazısıyla ilgili “adap dışı” ifadesine de üzüldüğünü belirtti; “Ben bu ülkede bir tek dal kesildiği için kıyametler kopardım, kuruyan göller için oturup ağladığım günler oldu benim” dedi. Coşkun’un yarınki yazısının başlığı da şöyle: Gidecek yerim yok!



Başbakan’dan şaşırtan çıkış


BAŞBAKAN’IN SÖYLEYECEĞİ SÖZ MÜDÜR BU!
Başbakan’ın, “O benim ‘cumhurbaşkanım’ olmayacak...” yazınızı kastederek, “Öyleyse vatandaşlıktan çık, git” sözünü nasıl değerlendiriyorsunuz?
Başbakan aslında bir günahını örtmeye çalışıyor. Çünkü onun Türkiye’de herkesin ‘Cumhurbaşkanım” diyebileceği kişiyi seçme şansı vardı. Başbakan bu fırsatı kaçırdı. Kaçırınca toplumu nasıl bir kaosa sürüklediğinin farkında, istemeyenlere “gidin” diyor. Ve “Çek git” gibi bir başbakana hiç bir zaman yakışmayan, Tayyip Erdoğan’a yakışan ama bir başbakana yakışmayan bir laftır bu. Ben çok üzüldüm. Çok canım sıkıldı. Tabii ki okuyucuların da canı sıkıldı. Biz çünkü kötü bir şey yapmadık. Bu ülkede eğer kötü bir şey yapılıyorsa buna tepki duymak bir gazetecinin en doğal hakkıdır. Ama kendi üslubuna göre öyle, böyle bir şekilde bunu ifade eder. Suç varsa mahkemelere gidilir, yargılanır. Ha eğer başbakan buna cevap verecekse -elimizi vicdanımıza koyarak söyleyelim- bir başbakanın vereceği cevap mıdır bu!..

BU ÜLKEDE BİR DAL İÇİN KIYAMET KOPARDIM
Bu hiç yakışmadı bir başbakana. Benim yazımı “adap dışı” buldu, ” çek git!” diyor. Benim gidecek bir yerim yok. Ben bu ülkeyi çok seviyorum. Kaldı ki ben bu ülkede bir ağaç, bir dal kesip de ev, gecekondu falan da yapmadım. Bir tek dal kesildiği için kıyametler kopardım. Bir orman yandığı için kıyametler kopardım, kuruyan göller için oturup ağladığım günler oldu benim.

TÜYLERİM DİKEN DİKEN OLUYOR
Başbakan’ın üslubu sizde nasıl bir çağrışım yaptı?
Daha çok İran’da mollaların gelişinden önceki havaya benziyor. Aydınlara “çek git” denmiş ve bütün İran’daki aydınlar ülkelerinden uzaklaşmak zorunda kalmıştı. Bu tür bir benzetmeyi yapmaktan dolayı hem tüylerim diken diken oluyor, hem çok canım sıkılıyor. Fakat gazetecinin yazgısıdır, bir şeyi söylemesi gerekiyorsa söylemek zorundadır. Söylemiyorsa o yaptığı şey gazetecilik değildir. Biz bunu yapmak zorundayız.

Daha önce Erdoğan tarafından size karşı açılmış dava var mıydı?
Vardı. Birisinden beraat ettim birisinden de mahkum olmuştum galiba.

EMİN GAZETEDEN, BEN TÜRKİYE’DEN KOVULDUM
Emin Çölaşan’ın işine kısa bir süre önce gazetenizde son verildi. Gazetenizden size gelen bir uyarı oldu mu?
Enteresan bir şey var. Emin’le biz aslında birbirimize şakayla karışık takılırdık. O Hürriyet’ten kovuldu ben Türkiye’den kovuldum. Emin’in önüne geçmiş oldum. Şu anda ben öndeyim.

YARIM DEPO MAZOTLA MİDİLLİ’YE GİDİLİR Mİ?
Nereye gideceğimi de bilmiyorum. Ayvalık’ta Cunda’dayım. Midilli’ye yakın. “Yarım depo mazotla gidilir mi?” diye sordum. “Ağabey, gidilir ama dönülmez” dediler. Ben de onu istiyorum zaten.

Yarınki yazınızda bu konuya değinecek misiniz?
Ben kendi yazılarımı beğenmem. Kimseye benim yazılarımı okuyun demem ama ömrümde ilk defa okurlardan istiyorum, “lütfen yarınki yazımı okuyun”. O yazı benim yazım değil aslında. Bizim ülkemizin daha mutlu, daha güzel, daha huzurlu çocukların daha iyi günlere ulaşması için çırpınan bir ülke olmasını isteyen herkesin aslında sesi gibi olacak o yazı. Ben bu yazıyı kendi adıma yazmayacağım. Okurlarım adına yazacağım.

Yarınki yazınızın başlığını koydunuz mu?
Hayır. Yazımın başlığını henüz koymadım.

YAZMADAN ÖNCE GİDECEK YER BULMAK LAZIM
Meslektaşlarınıza iletmek istediğiniz bir mesaj var mı?
Aman dikkat etsinler. Gidecek yer garantilemeden -artık Yunanistan, Bulgaristan, Belçika mı olur- aman ha aman yazı yazmasınlar. Çünkü yazı yazmadan önce gidecek yer bulmak lazım. Ben o hatayı yaptım. Şimdi nereye gitsem diye düşünüyorum.

“Gidecek yerim mi var?” şarkısını hatırlattı söyledikleriniz.
Yarınki yazımın başlığını işte şimdi birlikte çıkarttık. Yarınki yazımın başlığı şu olacak: Gidecek yerim yok!

ntv
Yayın Tarihi : 21 Ağustos 2007 Salı 19:28:44
Güncelleme :21 Ağustos 2007 Salı 20:35:27


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
ERTAN TAŞKIN IP: 212.175.130.xxx Tarih : 22.08.2007 12:11:50
Türkiye ne garip bir ülke, bir köşe yazarı herşekli ile yasal bir süreçte seçilen cumhurbaşkanını kabullenemeyeceğini söylüyor ve destek buluyor.Desteği kimler veriyor Baykal.