18
Mayıs
2024
Cumartesi
SİYASET

Gözyaşı polemiği sürüyor!

DP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, kendisini ziyarete gelen Demokrat Parti Ayvalık Teşkilatı mensuplarına, Başbakan Erdoğan'ın 12 Eylül öncesi olaylara karıştığı için 30 yıl önce yaşanmış bir hadiseyi, bugüne taşıyarak "gözyaşı krizine" girdiğini söyledi.

"Başbakanın o halini kürsüden izlediğimde aklıma bir fıkra geldi" diyen DP Genel Başkanı Cindoruk, fıkrayı şöyle anlattı:

"Vaktiyle bir Yeniçeri Ağası, Haham'ın birini huzuruna çağırmış. Yeniçeri Ağası, Haham'a, 'Siz, bizim İsa Peygamberimizi çarmıha germiştiniz. Ben de şimdi sizi çarmıha gereceğim' demiş. Haham endişeyle, 'Aman efendim o bahsettiğiniz bundan 1600 yıl önceydi' deyince, Yeniçeri Ağası, 'Olsun. Ben şimdi duydum' diye karşılık vermiş. Başbakanınki de o hesap. Bunu başbakan, bizim yeniçeri ağası gibi yeni duymuş olabilir. Bu eskimiş bir mesele, bugün konuşulması gereken konu ise, her gün şehit veriyor ve artarak bu durum sürüyor. O mektuplarla ilgili oratoryo bile bestelenmişken, Nevzat Çelik'e ait o şiir yıllar önce bestelenmişken, Başbakan bunu yeni duymuş olabilir."

"Şehitler için ağlasın"

Cindoruk, Başbakan Erdoğan'ın 30 yıl önceki bir konuya ağlayacağına, şehitler için ağlaması gerektiğini de vurguladı ve "Şehitlerimiz için ağlasaydı kimse onun bu kadar üzerine gitmezdi. Ama Sayın Başbakan bu ağlamayla referandumdan sonuç almaya çalıştı. Bunu ayıplıyorum" diye konuştu.

2 Ağustos 2010 Pazartesi günü Demokrat Parti İl Başkanlarıyla geniş katılımlı olarak yapılacak bir toplantının ardından, "referandumda hayır" kampanyası yapmak için yurt gezilerine çıkacağını söyleyen Hüsamettin Cindoruk, ilk genel seçimlerde DP'nin en azından koalisyon ortağı olacağından kimsenin şüphesinin olmamasını istedi.

Cindoruk, Süleyman Soylu'nun açıklamalarıyla ilgili olarak da "12 Eylül'de yapılacak olan referandum oylamasında, 'Hayır' oyu kullanma kararı aldık. Bizim referanduma 'hayır' demek için pek çok gerekçemiz var. O arkadaşımızın 'evet' diyebilmek için hangi gerekçelerinin olduğunu bilmiyoruz ama, bu arkadaşlarımız için gereken yapılır" diye konuştu.

"Haberal'a kapımız açık"

Cindoruk Ergenekon soruşturması kapsamında cezaevinde bulunan Prof. Dr. Mehmet Haberal'la ilgili olarak da "Sayın Haberal, hepimizin sevdiği, saydığı bir kişiliktir. Ayrıca benim aile dostumdur. Sayın Haberal'ın öncelikle şu an başında olan sorundan ve Başbakan ile Adalet Bakanı'nın kendisine yönelttiği ağır ithamlardan kurtulması gerekiyor. Sonrasında da kendisi karar verirse, partimizin organları da gereken değerlendirmeleri elbette yapacaktır" dedi.

Hüsamettin Cindoruk, önümüzdeki genel seçimlerde AKP'nin karşısında, DP, MHP ve CHP'nin üçlü ittifak kuracakları şeklindeki söylentileriyle ilgili olarak da şu karşılığı verdi:

"Oyları ve oylarının rengi aynı olan partiler her zaman aynı saftadır. CHP ve DSP ile referandum konusunda verdiğimiz karar aynıdır. Sayın Kılıçdaroğlu ile küçük bir ayrılığımız oldu. CHP ve Sayın Kılıçdaroğlu, referandum oylamasını bir seçim yarışı olarak görüyorlar. Ama referandum, tabiatıyla bir seçim yarışı değildir. Referanduma konu olan, o cümle Anayasa Paketi değişikliğidir. Bizim bunu konuşmamız gerekir. Bu yüzden CHP'nin metrolojisini tasvip etmedim" dedi.

Meclis'in referanduma kadar tatile girmemesini gerektiğini ifade eden Cindoruk şöyle devam etti:

"Önümüzde çok ilginç bir dönem var. Bu referandum, aynı zamanda terör altyapısını oluşturacaktır. Fevkalade yanlış bir iştir. Olaylar, başka imkânlarla birlikte tırmanabilir. Hükümet yasa çıkarmak ve tedbir almak zorunda kalabilir. Yasama organının bu süreç içerisinde çalışır vaziyette olması gerekir."

ANKA
Yayın Tarihi : 23 Temmuz 2010 Cuma 22:50:29


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?