28
Mayıs
2024
Salı
SİYASET

Gül: 73 milyonu düşünüyoruz

Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, muhalefetin “Kıbrıs’ta taviz verildi” şeklindeki eleştirilerine tepki gösterirken, “Bizim hiçbir taviz falan verdiğimiz yoktur. Taviz verdiniz derken, ‘oradan bir asker çıkardınız, bir metrekare toprak verdiniz, Kıbrıs’ı zayıflattınız, ekonomisi çöküyor, Kıbrıs’a siz yardım etmiyorsunuz’ demek gerekir. Bunların tam tersi oluyor. Farkımız şudur biz 73 milyonun geleceğini gözönüne alarak Kıbrıs politikası yürütüyoruz” diye konuştu.

Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, muhalefetin “Kıbrıs’ta taviz verildi” şeklindeki eleştirilerine tepki gösterirken, “Bizim hiçbir taviz falan verdiğimiz yoktur. Taviz verdiniz derken, ‘oradan bir asker çıkardınız, bir metrekare toprak verdiniz, Kıbrıs’ı zayıflattınız, ekonomisi çöküyor, Kıbrıs’a siz yardım etmiyorsunuz’ demek gerekir. Bunların tam tersi oluyor. Farkımız şudur biz 73 milyonun geleceğini gözönüne alarak Kıbrıs politikası yürütüyoruz” diye konuştu.

Hükümet adına söz alan Dışişleri Bakanı Gül, Dış politika alanındaki başarının, Türkiye’ye istikrar ve yatırım gibi şekillerde geri döndüğünü ifade etti.

Gül, son kararın AB’nin hala Avrupa’nın geleceği konusunda sağlam bir vizyona sahip olmadığını gösterdiğini dile getirirken, AB’nin bu haleti ruhiyeyi geride bırakıp kendi gücünün farkına varmasını dilediklerini söyledi. Türkiye ile müzakerelerin bazı başlıklarda askıya alınması kararın yanlış olduğunu anlatan Gül, “Bunlar AB’nin vizyon eksikliğini göstermiştir. Bir çok bahaneler ortaya konmuştur ve bu bahanelerin arkasında neler olduğunu hepimiz biliyoruz. Avrupa’da bir kafa karışıklığı olduğunu görüyoruz. Avrupa’nın kendi kendine güvenemez bir hale geldiğini görüyoruz. Zaman zaman da farklı reflekslerle hareket ettiğini görüyoruz” diye konuştu. Gül, CHP’li Öymen’in anımsattığı gibi geçmişte “AB’nin bir hıristiyan kulübü olduğunu” söylemesinin yanlış olmadığını anlatırken, bunu zaman zaman görüştüğü Avrupalı bakanlara da söylediğini anlattı. Gül, 2004 yılında AB’nin Türkiye ile müzakere kararı aldığını ve bu müzakerelerin hedefinin tam üyelik olduğunu anımsatırken, “Bunu bize, ‘lanet olsun’ dedirtmek için ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar bunu unutturmayacağız. Attıkları imzanın bir şeref olduğunu hep hatırlatacağız. Sonuna kadar mücadele edeceğiz, hakkımızı almak için uğraşacağız ve eninde sonunda bunu başaracağız” dedi.

Gül, önemli olanının bugünler geçtiğinde Türkiye’nin hazır olması olduğunu belirtirken, “Avrupa değişecektir, farkına varacaktır. Ve Türkiye ile daha samimi ve dürüst bir ilişki içinde olacaktır. Önemli olan o gün Türkiye’nin hazır olmasıdır. Burada çıkarılan yasalar reformlar, Türk halkına gecikilmiş hakların verilmesidir. Onun için biz yolumuza ısrarla devam edeceğiz” diye konuştu.

Gül, gümrük birliği ile ilgili uyum protokolünün yürürlükte olmadığını, bu protokolün Türkiye tarafından onaylanmadığını anlatırken, hükümet olarak bu protokolü imzalarken, Kıbrıs konusunda Türkiye’nin görüşlerinin yazılı olarak yapıldığını ve tarihe belge olarak bırakıldığını söyledi. bu protokolün imzalanmasının GKRY’ni tanıma anlamına gelmediğini ve Türkiye’nin garanti ve ittifak anlaşmalarından kaynaklanan haklarını beyan ettiğinin yazılı olarak belgeye geçirildiğini anlatan Gül, şöyle dedi:

“İlk defa AKP hükümeti bunları sağlama başlamıştır, uluslararası hukukun gereğini yapmıştır ve tarihe belge olarak bırakmıştır. Bunları görmeden, bunlar yokmuş gibi muhalefetin konuşması üzüntü vericidir. Herhangi bir arkadaş yapsa üzülmem ama Dışişleri Bakanlığı’nda müsteşar olarak görev yapmış bir arkadaşımızın yapmasını yadırgadım. 73 milyonun geleceği, çıkarı, Türkiye Cumhuriyeti’nin bütün çıkarı gözardı edilerek Kıbrıs politikası olmaz. İşte hükümetimizin yaptığı budur. Bizim hiçbir taviz falan verdiğimiz yoktur. Taviz verdiniz derken, ‘oradan bir asker çıkardınız, bir metrekare toprak verdiniz, Kıbrıs’ı zayıflattınız, ekonomisi çöküyor, Kıbrıs’a siz yardım etmiyorsunuz’ demek gerekir. Bunların tam tersi oluyor. Farkımız şudur biz 73 milyonun geleceğini gözönüne alarak Kıbrıs politikası yürütüyoruz.”

Gül, burada bakanlığının bütçesinin konuşulduğunu, muhalefetin Kıbrıs dışındaki konulara da değinmesini beklediğini ifade ederken, “Burada Kıbrıs özel oturumu yapmıyoruz, Irak var, Kafkaslar var, terör var bunlardan da bahsetmenizi beklerdim” dedi.

Bakan Gül, Irak’ın herkesi çok kaygılandıran bir konu olduğunu vurgularken, “Bizim bütün tezimiz; Irak’ın toprak bütünlüğü ve siyasi bütünlüğünün korunmasıdır. Irak’ın bölünmesi ve parçalanması sadece Irak halkını değil, bütün bölgeyi hatta tüm dünyayı ilgilendiren bir sorundur. Bunu çok söylüyoruz BM’de ve ABD’li dostlarımıza. Geldiğimiz noktada eskiden beri söylediğimiz ve dikkati çekmek istediğimiz hususların dikkate alındığını görüyoruz” diye konuştu.

Gül, terör örgütüyle mücadeleyi ister ABD olsun, ister başka bir ülke olsun hiçbir ülkeye havale etmediklerini vurgularken de, “Türkiye olarak bu mücadeleyi yapacak güce de sahibiz. Ama bu ülkeler müttefikimizse bize yardımcı olmak zorundalar. Bizim yaptığımız budur” dedi.

ANKA
Yayın Tarihi : 21 Aralık 2006 Perşembe 18:20:06


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?