Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Hrant Dink cinayetinden sonra medyaya yansıyan görüntülerin ardından jandarma ve polis arasındaki gerginliği değerlendirerek, "Jandarma ve polis teşkilatımız çok sıkı işbirliği yapmaları, birbirlerini kıskanmamaları ve büyük bir dayanışma içinde olması gereken kurumlardır. Bu kuruluşlarımız arasındaki işbirliği ve dayanışma, şüphesiz ki yanlış yapanlara fırsat vermeyecektir" dedi. 

Bakan Gül, ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice'nin davetlisi olarak ABD'ye gitti. Gül, ABD'ye hareketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda düzenlediği basın toplantısında, Rice'nin konuğu olarak 4-10 Şubat 2007 tarihleri arasında ABD'ye resmi bir ziyarette bulunacağını belirtti. Gül, "4-8 Temmuz 2006 tarihlerinde yaptığım ikili ziyaretten sonra aradan bir yıl geçmeden ABD'ye ikinci ziyaretimi gerçekleştireceğim. Türk-ABD ilişkilerinin yoğun olduğu kadar pozitif gündem ABD ile yakın işbirliği ve danışmalarda bulunmamızı gerekli kılıyor. Ziyaret sırasında Başkan Yardımcısı Kenny, ABD Dışişleri Bakanı Rice, Bush'un Ulusal Güvenlik Danışmanı ile görüşmelerde bulunacağım. Ziyaretimin kongre boyutu da olacak. Bu çerçevede kongre liderleri, temsilciler meclisi dış ilişkiler komitesi başkanı başta olmak üzere kongre üyeleri, Türkiye-ABD Parlamentolar Arası Dostluk Grubu üyeleri ve ABD Kongresi Türkiye Çalışma Grubu üyeleri ile bir araya geleceğim. Washington'da düzenlenen bir konferansta, 'Türkiye'nin geleceği hakkında ve Ulusal Basın Kulübü'nde Türk-ABD ilişkileri konulu bir konuşma yapacağım" diye konuştu. 

Gül, ziyaretin iki yakın müttefik olan Türkiye ve ABD arasındaki köklü geçmişe dayanan işbirliğinin her alanda daha da geliştirilerek, Ortak Vizyon Belgesi doğrultusunda derinleşmesine vesile olacağına inandığını ifade ederek, görüşmelerde ikili ilişkilerin yanı sıra bölgesel ve küresel konuların da ele alacağını kaydetti. Gül, basın açıklamasının ardından gazetecilerin iç ve dış gelişmelere ilişkin sorularını cevapladı. Ziyarette sözde Ermeni soykırımı konusunun da gündeme gelip gelmeyeceği yönündeki soruya Gül, şu cevabı verdi:
"Kendi doğrularınızı ve tarihin de doğrularını başkalarına anlatmanız gerekiyor. Çünkü insanlar yoğun propaganda altında bilmedikleri konularda iç politika nedenleriyle bazen el kaldırıp el indiriyorlar. Bu parlamenter sistemlerin zayıf noktalardan birisidir. Yani bir çok ülkede bu konu ile ilgili konularda el kaldıran insanlara nerede olmuştur, hangi tarihte olmuştur deseniz size hiç bir cevap veremezler. Gerçeği anlatmak bizim görevimiz. TBMM'de milletvekili arkadaşlarım kendi muhatapları olan kongre üyeleri ile temasa geçecekler ve onlara bu işin gerçeğini anlatacaklardır. Meclis Başkanımızın kararı budur ve bence doğru bir karar almıştır." 

Bakan Gül, Kerkük'te yaşanan gelişmelerin ABD ziyaretinde gündeme gelip gelmeyeceğinin sorulması üzerine ise, "Sadece Kerkük'te değil sadece Irak'taki olaylar dinmek bilmiyor. Her gün bombalı saldırıda yüzlerce insan ölüyor. Her tarafta olduğu gibi Kerkük'te de olaylar oluyor, karşılıklı saldırılar meydana geliyor. Tüm bunlar bizim kaygılarımızı haklı çıkarıyor. Irak'ın içinde bu kadar kargaşa ve ateş varken, bu ateşin başka kentlere yansımaması gerekiyor. Bunun için orada Türk, Kürt, Arap, Sunni, Şii herkesin aklını başına alması gerekiyor ve kendi topraklarında beraber kardeşçe yaşamanın yolunu bulmaları gerekiyor. Tabi ki ABD ziyaretinde bununla ilgili görüşmelerimizi de dile getireceğiz. Bütün komşu ülkelerin bu konudaki katkıları alınmalıdır" şeklinde konuştu. 

Terörle mücadele konusunun Amerika ziyaretinin önemli ayaklarından biri olacağını anlatan Gül, "Gerek burada, gerekse Paris ve Brüksel'de geçen hafta içerisinde yaptığımız görüşmeler daha ciddi adımlar atılacağı yönündedir. Görüşmemizin önemli konularından biri de bu olacaktır" diye konuştu. 

Gül, bir soru üzerine, Hrant Dink cinayetinden sonra medyaya yansıyan görüntülerin ardından jandarma ve polis arasındaki gerginliği değerlendirdi. Gül, şunları söyledi: "Bunların olmaması lazım. Bu kurumların hepsi Türkiye'nin kurumlarıdır. Türkiye'nin kurumları olmanın ötesinde, çok sıkı işbirliği yapmaları, birbirlerini kıskanmaları gereken ve büyük bir dayanışma içinde olması gereken kurumlardır. İstihbaratları çok iyi paylaşmaları gerekir. Beraber operasyonları vardır, bu bakımdan her biri bizim övünç duyduğumuz ve güçlendirmek için her türlü imkanı verdiğimiz kuruluşlardır. Bu kuruluşlarımız arasındaki işbirliği ve dayanışma şüphesiz ki, yanlış yapanlara fırsat vermeyecektir. Tabi ki her kurumun içinde bireysel, farklı görüşü olan, farkı davrananlar olabilir. Önemli olan kurumların genel istikamette beraber çalışma anlayışlarıdır."