29
Mayıs
2024
Çarşamba
SİYASET

Halkın denetimi yeter

Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nı Orgeneral İlker Başbuğ'dan devralan Orgeneral Işık Koşaner, laik devlet temeline dayanan anayasal düzenden, aklın ve bilimin egemenliğinden, cumhuriyetin kazanımlarından ve küreselleşme dayatmalarına karşı ulusal duruş sergilenmesinden, değişik amaç ve beklentiler nedeniyle rahatsız olanlar olduğunu belirterek, "Türk Silahlı Kuvvetleri ulus devlet, üniter devlet ve laik devletin korunmasında her zaman taraf olmuş ve olmaya devam edecektir" dedi. 

Genelkurmay Başkanlığı'na atanan Orgeneral İlker Başbuğ, görevini Orgeneral Işık Koşaner'e törenle devretti. Kara Kuvvetleri Karargahı'nda gerçekleşen törende bir konuşma yapan Orgeneral Koşaner, kuvvet yapılanması ve teşkilatlarının, Türkiye'nin karşı karşıya bulunduğu simetrik tehditlerin yanı sıra bölücü terör, yıkıcı faaliyetler ve uluslararası terör gibi asimetrik tehdit ve riskler ile Türkiye'nin coğrafi özellikleri de dikkate alınarak değerlendirileceğini kaydetti. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin
gücünü, bağrından çıktığı yüce ulusunun ona olan güveninden, inancından ve sevgisinden aldığını belirten Orgeneral Koşaner, "Bir şehrin bir meydanında bir şehit cenazesi kaldırılırken, bir başka meydanında davul zurna eşliğinde ve halaylar çekilerek gençlerin askere uğurlanması, dünyada sadece bizim ülkemizde görülebilir. Kazanılan her başarıda en büyük payın sahibi olan kahraman Mehmetçikleri komuta etmek, her komutan için paha biçilmez bir onur ve gurur kayrağıdır" dedi. Küreselleşme ile birlikte  uluslararası sistemlerin dengesini bozan yeni tehdit ve risklerin ortaya çıktığını, devletten devlete tek boyutlu algılanan tehdidin, asimetrik ve çok boyutlu bir konuma ulaştığını vurgulayan Orgeneral Koşaner, şunları kaydetti: 

"Küreselleşmenin önünde en büyük engel olarak görülen ulus devlet, ekonomik güdümlemeler, mikro etnik kışkırtmalar, ülkelerin rejimlerini ve düzenlerini yeniden tanımlamalar, ülkelere aşılanan renkli başkaldırılar ve ülke isimlerinin önüne eklenmeye çalışılan sıfatlar ile ortadan kaldırılmaya çalışılmaktadır. Güç, etki ve denetim devletten, devlet dışı yasal ve yasal olmayan organizasyonlara geçmektedir. İletişimde kazanılan yeni imkanlar ve medya, ulus devlet aleyhine kullanılmakta, toplumları ayakta  tutan geleneksel değerler ile ahlak ve adalet anlayışının aşındırılmasına çalışılmaktadır." 

Ulus devletlerin adeta demokrasi adına dağılmaya, insan hakları adına da bölünmeye mahkum edildiğini vurgulayan Orgeneral Koşaner, Türkiye'nin jeopolitik ve jeostratejik bakımdan küresel güç dengesinin önemli ve kilit bir ülkesi durumunda olduğunu söyledi. Orgeneral Koşaner, bu özelliği ile küreselleştirilecek model ülke olarak uluslararası arenada rol üstlenmeye zorlandığını belirterek, "Bu kapsamda etnik kimlikçilik, cemaatçilik, kültürel farklılık gibi alt kimlikleri ön plana çıkaran girişimlerle ulus  devlet yapısı dağıtılmaya çalışılmaktadır" dedi. Orgeneral Koşaner, küresel güçler tarafından kurgulanan ve ülke içi medya, bazı akademik ve sermaye çevreleri ile sivil toplum örgütleri içine yuvalanan post-modern bir tabakanın oluşturduğu propaganda ve etki ağının, ulusal birlik, ulusal değerler ve güvenlik parametrelerinin zayıflatılması ve çözülmesi yönündeki gayretlerini sürdürdüklerini söyledi.

"DIŞ FONLARLA YÖNLENDİRİLEN STÖ'LER" 

Türkiye'nin hayati önemdeki sorunlarının çözümü ve hayati çıkarlarının korunmasında dış kaynaklı siyasi ve ekonomik yaptırımlarla bağımlı hale getirilmeye çalışıldığını, dayatılan yapısal reformlar yoluyla sürekli baskı ve tehdit altında yıpratılan ve sıkıştırılan bir ülke konumuna düşürülmek istendiğine dikkat çeken Orgeneral Koşaner, "Ülkemizin yumuşak gücünü oluşturacak sivil kabiliyetler geliştirilemediği gibi, aksine dış fonlarla yönlendirilen sivil toplum örgütü veya kuruluşu görünümlü unsurlar,  bozucu ve yıkıcı özellikleri ile kendileri güvenlik sorunu olmaktadırlar" şeklinde konuştu. Türkiye'nin bütünlüğüne, ulusal birliğine ve siyasal rejimine yönelik çok boyutlu ve giderek artan küresel tehdidin, risk ve dayatmalarla karşı karşıya olduğunu ifade eden Orgeneral Koşaner, şunları kaydetti: 

"Tüm çabalara karşın, sağlam bir Atatürk milliyetçiliği ve Atatürkçü düşüncenin var olması ve cumhuriyetin anayasal kurumlarının ulusal çıkarlardan ödün vermeden kararlı duruşu, ülkemizin küresel sistemin egemenliğine tam olarak girmesini önlemiştir. Cumhuriyetin, devrimlerin, varlığımızın ve geleceğimizin korunmasının tek yolu Atatürkçü düşünce sistemidir. Aklın ve bilimin yol göstericiliğinde ve çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkılması hedefinden ayrılmak söz konusu olmamalıdır. Cumhuriyetin devrimi  ile ümmet toplumundan laik ulus devlete geçişte etnik ve dinsel farklılıklara sağlı olmayan, ancak dil, kültür ve ülkü birliği ortak paydasında buluşan siyasal, hukuksal ve sosyal bir birliktelik sağlanmıştır. Ulus devletimizin var olması ve daha da güçlenmesi, bu ortak paydanın herkes tarafından isf6rülen ulus devlet, ekonomik gçtenlikle benimsenmesi ve gözetilmesiyle gerçekleşir. Etnik, kültürel, ideolojik ve benzeri nedenlerle farklılık iddiaları, sadece ulusumuza zarar verir. Ülke, ulus, egemenlik  unsurları ve yasama, yürütme ve yargı erkleri bakımından teklik öngören üniter devlet, eşitlik ilkesinin korunmasının, bölgecilik, ırkçılık yapılmamasının ve azınlık yaratılmamasının garantisidir." 

Laiklik ilkesinin, Türkiye Cumhuriyeti'ni oluşturan tüm değerlerin temel taşı olduğunu kaydeden Orgeneral Koşaner, "Türkiye'nin var oluş felsefesidir. Anayasal düzenimizin temelini oluşturur. Demokrasi, ancak devlet ve toplum düzeninin akla ve bilime dayalı olması şeklinde ifade edilebilecek laiklik sayesinde kurulup yaşatılabilir. Ulus devlet, üniter devlet ve laik devlet temeline dayanan anayasal düzenimizden, aklın ve bilimin egemenliğinden, cumhuriyetin kazanımlarından ve küreselleşme dayatmalarına  karşı ulusal duruş sergilenmesinden, değişik amaç ve beklentiler nedeniyle rahatsız olanlar da vardır" diye konuştu.

"TERÖRE KARŞI MÜCADELE, SİLAHLI TEK TERÖRİST KALMAYINCAYA KADAR SÜRDÜRÜLECEK" 

Orgeneral Koşaner, kendilerine düşenin, cumhuriyetin temel kuruluş felsefesine sahip çıkmak ve ona yönelecek tehditlere karşı daima duyarlı olmak olduğunu belirterek, "Türk Silahlı Kuvvetleri ulus devlet, üniter devlet ve laik devletin korunmasında her zaman taraf olmuş ve olmaya devam edecektir" dedi. Orgeneral Koşaner'in sözleri, Emekli Orgeneral Tuncer Kılınç ve kendisine katılanların alkışlarıyla kesildi. Orgeneral Koşaner, cumhuriyetin temel niteliklerine sahip çıkmanın iç siyasetle ilgili olmadığını  da vurgulayarak, "Türk Silahlı Kuvvetleri gücünü ve kudretini, emrinde ve hizmetinde olduğu, Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türk ulusundan almaktadır. Ulusunun güveni ve sevgisi onun için en değerli hazinedir. Ulusuna karşı olan sorumluluğunun da bilincindedir. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ulusunun dışında ayrı bir denetime ihtiyacı da bulunmamaktadır" diye konuştu. 

Konuşmasında terörle mücadeleye de değinen Orgeneral Koşaner, teröre karşı mücadelenin, silahlı tek terörist kalmayıncaya kadar kararlılıkla sürdürüleceğini söyledi. Orgeneral Koşaner, "Bireysel kalmak ve ulus devlet yapısına zarar vermemek kaydıyla kültürel zenginliklerin yaşaması için yapılan düzenlemeler, daha fazla demokrasi söylemleri ile toplumsal talepler haline getirilip siyasal alana götürülmeye çalışılmamalı, kutuplaşma ve ayrışmaya meydan verilmemeli ve ülke güvenliği tehlikeye atılmamalıdır"  şeklinde konuştu. 

Orgeneral Koşaner konuşmasını, "Kara Kuvvetleri Komutanlığı görevini büyük bir onurla teslim alıyorum" sözleriyle bitirdi. Törenin sonunda, Orgeneral İlker Başbuğ'a Genelkurmay Başkanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, Kara Kuvvetleri Komutanlığı, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Hava Kuvvetleri Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı şiltleri takdim edildi. 

iha
Yayın Tarihi : 28 Ağustos 2008 Perşembe 05:43:11


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?