26
Mayıs
2024
Pazar
SİYASET

'Hem nalına, hem mıhına'

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, hükümetin İsrail-Filistin sorunu konusunda izlediği politikanın Türkiye’yi “Omurgasız, çaresiz, ilkesiz ve güvenilmez ülke durumuna” düşürdüğünü savunarak “İsrail-Filistin meselesinde Başbakan’ın ikircikli ve yanar döner tavrının tam özeti Anadolu insanının ferasetiyle şudur; eline almış çekici hem nalına hem mıhına.

Ya da ne nalına ne mıhına” diye konuştu. Bahçeli, İsrail konusunda izlenen politikanın “müflis siyasetçi kurnazlığı” olduğunu savundu.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Meclis grup toplantısında İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırısı konusunda hükümetin izlediği politikayı eleştirdi. İsrail ile Filistin arasında sağlanan ateşkesin kalıcı olmasını temenni ettiklerini ifade eden Bahçeli, yıllardır PKK ile mücadelede Türkiye’ye “köstek” olan uluslararası camianın İsrail saldırıları karşısında sessiz kaldığını ve iki yüzlü tavır sergilediğini söyledi.

-“İSRAİL’E TEPKİ EYLEMLERİ MAKSADINI AŞTI”-

Bahçeli, son zamanlarda Gazze saldırılarını protesto için Türkiye’de yapılan gösterilerin ise maksadını aştığına dikkat çekti. Bahçeli, “Giydikleri tuhaf kıyafetler ile ellerinde Türk bayrağı taşımayan, Filistinli liderlerin resimleri ve bayrakları ile gösteri yapanların niyetinin ne olduğunu sorgulamak, bunun ne manaya geldiğini ayrıca anlamak gerekmektedir” dedi.

-“SON BALON DA PATLADI”-

Yaşanan bütün gelişmelerle “iflasa sürüklenen” AKP’nin yeni bir hezimetini daha ortaya çıkardığını savunan Bahçeli, “Yıllardır şişirilen büyüyen ülke, gelişmiş Türkiye, aktif politika balonları birer birer patlamaktadır. Son patlayan balon ise Ortadoğu’da sözü geçen ülke olduğumuza dair ispatı sahibinden menkul efsanenin gerçek durumunun ortaya çıkmış olmasıdır” diye konuştu. İsrail saldırısından beş gün önce Başbakan Erdoğan’ın Ankara’da İsrail Başbakanı Olmert ile görüştüğünü hatırlatan Bahçeli, Erdoğan’ın İsrail saldırısından önceden haberdar olduğunu kaydetti.

-“TAM BİR MÜFLİS SİYASETÇİ KURNAZLIĞI”-

Bahçeli, hükümetin bir yandan kamuoyunun gönlünü almak için olaylar karşısında sarf ettiği hamasi sözler, İsrail’e yönelik yaptırımlardan ısrarla kaçınma çabası ve medya üzerinden İsrail’e dönük eleştirisinin “tam bir müflis siyasetçi kurnazlığı” olarak tarihe geçtiğini söyledi. Bahçeli şöyle konuştu:

“Bir yandan Filistinli yaralı konuklarımızı gözyaşları arasında ziyaret etmekte öte yandan İsrail’in bomba atan uçaklarının eğitimi için Türkiye’nin imkanlarını kullanmasını görmezden gelmektedir. Bunlar tam bir çelişkidir, tam bir iki yüzlülüktür, tam bir çaresizlik ve acziyetin emareleridir. Hükümet son olaylar karşısında çok kötü bir diplomasi sınavı vermiş, Türkiye’yi karanlıkta ıslık çalan, karnından konuşan bir ülke durumuna düşürmüştür.”

-ERDOĞAN’A “BEKARA KARI BOŞAMAK” ELEŞTİRİSİ-

Başbakan Erdoğan’ın İsrail’le ilişkilerin kesilmesi konusunda muhalefete yönelttiği “bekara karı boşamak” sözünü hatırlatan Bahçeli “Meseleye bekarlık ve boşanma arasında kurulmaya çalışılan ilkel ve argo anlayışla yaklaşmıyoruz. Biz kimseye İsraille ilişkileri şu aşamada kes de demiyoruz. Ancak Mehmetçiğin başına çuval geçirildiğinde gösterilen ‘nota dediğin müzik notası değildir’ pişkinliğinin burada da sergilenmesini istemiyoruz” dedi.

AKP’nin yürüttüğü politikanın Türkiye’yi içte ve dışta “omurgasız, çaresiz, ilkesiz ve güvenilmez bir ülke” durumuna düşürdüğünü dile getiren Bahçeli, “AKP kendi karakterini, maalesef ülkemizin uluslararası ilişkilerine de taşımış ve itibarını zedelemiştir. İsrail-Filistin meselesinde Başbakan’ın ikircikli ve yanar döner tavrının tam özeti Anadolu insanının ferasetiyle şudur; eline almış çekici hem nalına hem mıhına. Ya da ne nalına ne mıhına. Durum tam olarak bundan ibarettir” diye konuştu.

-“İNANMAK İÇİN ANCAK RECEP TAYYİP ERDOĞAN OLMAK GEREKİR”-

Başbakan Erdoğan’ın geçen hafta Meclis grup toplantısında Büyük Ortadoğu Projesi için “ölü doğdu” dediğini hatırlatan Bahçeli, şunları söyledi:

“Son yaşadıklarımız yeni bir AKP iflasını daha ortaya çıkarmış bizzat Başbakan geçtiğimiz haftaki grup konuşmasında eşbaşkanı olduğunu iftiharla ve kuruntu ile defalarca dile getirdiği Büyük Ortadoğu Projesinin doğmadan ölen bir proje olduğunu itiraf etmiştir. Uluslararası ilişkiler üzerine hesapsızca atlanarak denenecek, tutmayınca da ‘ne yapalım ölü doğdu” denilerek üstünün toprakla örtüleceği bir mevta değildir.

Büyük Ortadoğu Projesi yeni dünya düzeni denilen tek kutuplu dünya arayışının, Avrasya ve Ortadoğu’yu terbiye etme ve dönüştürme projesidir. Enerji ve su kaynaklarının bulunduğu Afrika’nın batı ucundan, Orta Asya’nın doğusuna, Kafkaslardan Kuzey Afrika’ya kadar olan muazzam coğrafyaya, küresel güçlerin yalnızca insaniyet namına ve iyi niyetle yaklaştıklarına inanmak için ancak Recep Tayyip Erdoğan olmak gerekmektedir. Kendi partisi içinde de buna inanacak kimse kalmamış, bir taraftan İsrail’e öte yandan Hamas’a kimlerin umut ve cesaret verdiği ‘tavşana kaç tazıya tut politikası’nın kimlerce savunulduğu ortaya çıkmıştır.”

-“EŞBAŞKANLIĞIN ANAYASADAKİ DAYANAĞI NEDİR?”-

Erdoğan’a Büyük Ortadoğu Projesi’nde üstlendiği “eşbaşkanlık” görevinin Anayasa’daki dayanağının ne olduğunu soran Bahçeli, “Başbakan geçen hafta ilan ettiği ‘ölü doğmuş proje’ için aldığı bir görevi ilgili ülkelere iade etmiş midir? İstifa ettiğini açıklamış mıdır? BOP eşbaşkanı kartvizitini yırtıp atmış mıdır?” diye sordu.

-“ÖDÜLÜNÜ İADE ETSİN”-

Bahçeli, Başbakan Erdoğan’ın “Türkiye ile İsrail arasındaki dostluk, anlayış ve güven temelindeki ilişkiler geliştireceğini” söyleyerek Musevi kuruluşlarından aldığı “cesaret ödülleri”ni iade etmesini istedi. Bahçeli, Erdoğan’a şöyle seslendi:

“Teslimiyet yolunu, geçtiğimiz altı yıl boyunca tercih ettiniz. Sonunda ölü doğduğunu da itiraf ettiniz. Şimdi ikincisini, milli duruşu denemek ve tarihe geçme zamanıdır. Başarırsanız alkışlar, destekleriz. Ama yapamayacaksanız yüreğiniz yetmeyecek, anlayışınız imkan vermeyecek ise demokrasi bu yolu açmaktadır. Bilinmelidir ki milli iradenin tecellisi ve tercihi bellidir. Yapamayan gider, yapacak olan gelir.”

-“GERİLİMLİ SEKİZ YILLIK BUSH YÖNETİMİ SONA ERECEK”-

ABD’nin yeni başkanı Obama’nın bugün yapılacak törenle görevi devralacağını ve “gerilim, baskı ve tehditlerle dolu sekiz yıllık Bush yönetimi”nin sona ereceğini ifade eden Bahçeli, Obama döneminde Türk-Amerikan ilişkilerinin nasıl bir seyir izleyeceğinin önümüzdeki süreçte Türkiye’yi en çok meşgul edecek dış politika sorunu olduğunu kaydetti.

Bahçeli, Irak’tan çekilme süreci ve Türkiye’den talep edilecek hususlar, Kerkük’ün statüsü, PKK ile mücadele, etnik bölücülük sorunu için siyasi çözüm başlatılması ve sözde Ermeni soykırım karar tasarısı gibi konuların ikili ilişkilerin gündemini belirleyeceğini belirtti.

-VATANDAŞA İŞSİZLİK UYARISI -

Bahçeli ekonomideki gelişmeleri de değerlendirdiğini konuşmasında, Aralık ayında 59 bin, Ocak ayının ilk 12 gününde ise 30 bin çalışanın işini kaybettiğini belirtti. Yaşanan kriz ortamında AKP hükümetinin vatandaşın işsiz kalması pahasına olumsuzlukları sineye çekmekten başka bir şey yapmadığını savunan Bahçeli, “Vatandaşlarımıza şunu hatırlatmak istiyorum; işsizlik tehlikesi henüz kapınıza dayanmadıysa, bu yarın size kadar ulaşmayacağı anlamına gelmeyecektir.

İşsiz kalan, geçim derdi çeken, işini kaybetme endişesi taşıyan, borcunu ödeyemeyen, taksitini geciktiren, tefecinin ağına düşen, ekmek alamayan, ısınamayan tüm vatandaşlarımıza şunu açıklıkla söylüyorum ki; sizin her sorununuzu gidermek, her meselenizi çözüne kavuşturmak bizim siyaset anlayışımızın vazgeçilmez hedefidir.” diye konuştu.

ANKA
Yayın Tarihi : 20 Ocak 2009 Salı 14:00:47


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
hakan akraçö IP: 85.104.115.xxx Tarih : 20.01.2009 16:28:26

insan önce kendini kötü durumdan kurtarmalı daha sonra da diğer insanları.burada insan türkiye,insanlarda diğer ülkeler.hükümetin siyasette izleyeceği yol:ilk olarak pkk sorununu halletmelidir.bunu yaparkende avrupa nın türkiye ye karışmasına engel olmalıdır.israil masum insanları katlederken arkasındaki güçler nedeniyle haklı durumda gösterilirken,türkiyenin pkk ya yapması gereken,meşru olan operasyon neden amerika nın sözü dinlenerek yapılmıyor?bunun cevabını beklemiyorum.çünkü;bunu anlamak için insanın gözü ve kulağının olması yeterlidir.o zaman bizde pkk nın hem nalına hemde mıhına sert bir şekilde vurarak bu sorunu çözmeliyiz.