Iğdır mitingi inceleniyor

Kapatılan DEP'in eski milletvekili Leyla Zana hakkında, dün Iğdır'da düzenlenen mitingde yaptığı konuşma nedeniyle soruşturma açıldı.

Iğdır Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Küçük tarafından yapılan yazılı açıklamada, Leyla Zana ve Mehmet Nuri Güneş hakkında, dün düzenlenen mitingdeki konuşmalarının içeriği nedeniyle, TCK'nın 216 ve 302. maddeleri ile 298 sayılı yasanın 58. maddesi gereğince soruşturma açıldığı bildirildi.

Açıklamada, ayrıca tahkikatın geniş kapsamlı olarak sürdüğü belirtildi.

ÖNCEKİ HABER

Demokratik Toplum Partisi (DTP) tarafından desteklenen bağımsız milletvekillerine destek amacıyla Van'a gelen kapatılan DEP'in eski milletvekili Leyla Zana, esnafa karanfil dağıttı. Zana Türkiye'nin sınırlara değil, bölgelere bölünmesini istediğini, her coğrafyanın bir adı olduğunu üzerinde bulunduğu coğrafyanın isminin de ‘Kürdistan' olduğunu öne sürdü. Zana, “Türkiye'nin bölünmemesi gerektiğine inananlardanım. ‘Kürdistan' deyince bu toplum psikolojik olarak rahatlık duyuyor. Bir toplumun psikolojisi bozuldu mu umutları yıkıldı mı ne kendisine ne de kardeşlerine yarar. Geleceği ön görerek bir çağrıda bulundum. Parti destekler mi desteklemez mi bilmiyorum? Parti içinde değişik görüşler olabilir. İnancım şu ki söylediklerime bugün kızanlar, 5 ya da 10 yıl sonra bunu gerçekleştirecek ve uygulayacaklar" dedi.

Iğdır'daki mitingde konuşan Leyla Zana, DTP’nin desteklediği bağımsız milletvekili adayı Fatma Kurtulan'a destek vermek üzere bugün Van’a geldi. Zana, Kurtulan ile birlikte Cumhuriyet Caddesi'nde esnafa çiçek dağıttı. Zana gazetecilerin Iğdır'daki konuşmalarına yönelik sorular üzerine, bölgedeki halkın dili olduğunu ve aynı zamanda halkın beklentilerini dillendirdiğini belirterek şöyle konuştu:

“Türkiye'nin geleceğini de orada gördüm. Eyalet sistemi bir bölünme değildir. Türkiye'nin İran’dan çok geri bir pozisyonda olduğuna da inanmıyorum. İran'da ‘Kürdistan eyaleti' var. Türkiye'nin bölünmemesi gerektiğine inananlardanım. Yıllardır barış ve kardeşlik çabalarını verenlerden biriyim. En büyük bedelini ödeyenlerden de biriyim. O nedenle Türkiye'nin çıkarını burada görüyorum. Türkiye'nin sınırlara değil, bölgelere bölünmesi gerektiğini söyledim. Ama bu sosyolojik ve psikolojik bir olaydır aynı zamanda. Kürdistan kelimesi Osmanlı'da Cumhuriyetin ilk yıllarına kadar dayanır. Bir tek benim kullandığım bir kelime değil. Kürtler'in de icat ettiği bir şey değil. Her coğrafyanın bir adı var. Bizim bu coğrafyanın ismi; Kürdistan. Kürdistan deyince bu toplum psikolojik olarak rahatlık duyuyor. Bir toplumun psikolojisini de göz önünde bulundurmamız gerekiyor. Buna da inanıyorum. Bir toplumun psikolojisi bozuldu mu, umutları yıkıldı mı bu toplum ne kendisine ne de kardeşlerine yarar. Bu anlamda ben geleceği, bir bütün olarak halkların kardeşleşmesini, dostluklaşmasını en çok savunanlardan birisi olduğuma inanıyorum.”

Leyla Zara, siyasetçilerin bir görevinin toplumun önünü açması, geleceği ön görmesi ve ona göre hazırlık yapması olduğunu anlatırken, “Toplumların daha çok ayrışmaması için yokuşa doğru gitmemesi için duyarlılığını şimdiden ortaya koyuyorum. İnancım şu; bugün kızanlar, 5 yıl ya da 10 yıl sonra bunu gerçekleştirecekler, ve uygulayacaklar” dedi.

Zana, mitingte söylediklerinin kendi düşünceleri olup- olmadığına ilişkin olarak, “Kendi fikrimdir. Parti destekler mi-, desteklemez mi onu bilemem? Ahmet Türk, demek sadece parti demek değildir. Parti içerisinde değişik görüşler var. Ama Türkiye'nin geneli halkımızın özlem ve talebi neyi gerektiriyorsa biz onu ifade ederiz. Ahmet Türk de bizim sevdiğimiz saydığımız bir ağabeyimizdir. Görüşlerine saygılıyım. O da farklı görüşlerini ortaya koyabilir” dedi.