İktidarın terör iradesi yok

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, ''Bu iktidarın maalesef terörle mücadele konusunda siyasi iradesi yok. Olabileceği konusunda da benim kanaatim yok'' dedi.

Baykal, NTV'nin canlı yayınına katılarak, soruları yanıtladı. Baykal, Şırnak'ta meydana gelen hain saldırının ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ''terörle mücadelenin çok daha farklı bir şekilde sürdürüleceğine'' ilişkin açıklaması hatırlatılarak, bunun bir ''sınır ötesi operasyon sinyali'' olup olmadığının sorulması üzerine, Türkiye'nin terörle mücadele konusunda izlediği politikanın yetersiz olduğunu söyledi.

Türkiye'nin terörle mücadele doğrultusunda diplomatik, siyasal, birbiriyle bütünleşmiş, ciddi bir kavrama dayalı politikasının olmadığını belirten Baykal, yapılması gerekenin; soğuk, kanlı bir şekilde terörü besleyen kaynakları, o kaynakları himaye edenleri açık bir biçimde tahlil ederek, bunlara yönelik uyumlu, tutarlı bir politikanın ortaya konulması olduğunu ifade etti. Terörle mücadele sürecinde özel temsilcilik mekanizmasının oluşturulması, Irak'la antlaşma imzalanması gibi adımları da eleştiren Baykal, şöyle konuştu: ''Şu anda Başbakan yeni bir şey koyuyor Türkiye'nin önüne... 'Ben 1 ay sonra Amerika'ya gideceğim, Başkan Bush'la konuşacağım, durumu anlatacağım ve birlikte bir şey kararlaştıracağız' diyor. Çok acınacak bir tablo. Başbakan 10 gün önce Amerika'daydı, bir temas dahi kuramadı. İlla 13 kişinin dün ölmesi mi gerekiyordu? Önümüzdeki günlerde böyle bir şey olmaz demek mümkün mü? Çok daha vahim olaylarla her an karşı karşıya kalabileceğimiz açık. Bir tedbir var mı? Yok. Amerika'da 10 gün aile mutluluğunu yaşadı Sayın Başbakan. Başkan Bush'la bir temas yok, bir şikayet aktarma yok, bir çözüm üretme yok. Böyle seyrediyoruz. Bir ay sonrasını bekleyeceğiz, Bush'la konuşacak, Bush'u ikna edecek. Bütün bunlar karşısında Bush, yıllardır gerekeni yapmamış. Bir politikayı götürüyor. Oradaki bize 'hayır' diyen insanlar, gücünü oradan alıyor. Bu ne kafadır, ne anlayıştır?'' -

''BUNLARIN HEPSİ İPE UN SERME''

Türkiye'nin bir kararlılık içine girmesi ve bu kararlılığını yansıtması gerektiğini savunan Baykal, ''Bunların hepsi ipe un serme. Bu iktidarın maalesef terörle mücadele konusunda siyasi iradesi yok. Olabileceği konusunda da benim kanaatim yok. Çünkü kuşatılmıştır bu iktidar'' diye konuştu. Baykal, iktidarın sınır ötesi operasyon kararı alabileceğine inancı olmadığını da vurgulayarak, İran'ın ise benzer terör olayları karşısında kararlılık gösterdiğini ve gerekli önlemleri aldığını söyledi. Türkiye'nin terörle mücadele konusunda haklı olduğunu, ancak haklılığının gereğini yapma iradesine sahip olmadığını savunan Baykal, ''Bunu da yakaladılar, oynuyorlar şimdi Türkiye'yle. Türkiye'de iktidarın terör konusundaki zafiyetinin bedelini, iradesizliğinin bedelini yeni yeni kurbanlar vererek, şehitler vererek ödemeye devam ediyoruz'' dedi.

-DTP'NİN MECLİSTE OLMASI-

Baykal, bazı çevrelerce ''DTP'nin TBMM'de olmasının bir şans'' olarak nitelendirildiği belirtilerek, ''Sizce DTP son olaylardan sonra üzerine düşeni yapabilir mi?'' sorusu üzerine, şunları kaydetti: ''Maalesef DTP, PKK ve terör faaliyeti karşısında teslimiyetçi bir çizgidedir. Tam tersine onları meşrulaştırmaya çalışan, onların düşüncelerini yansıtmaya çalışan ve hükümeti onlarla müzakere zeminine çekmeye çalışan bir uğraş içindedir. Teröre karşı etkin bir politika başarıya ulaştırılmadan, bu tip çabalarla bir yere gitmek mümkün değildir.

Tam tersine, bugün maalesef Türkiye'de belli bir siyasal kadro parlamento içinde, parlamento dışında terörü olağanlaştırma, hazmettirme, meşrulaştırma çabası içindedirler ve teröre karşı Türkiye'nin etkin tedbir alma iradesini zaafa uğratma çabası içindedirler. Ve siyasiler de maalesef buna katkı yapmaktadır.'' İspanya'nın, terör grubu ile ilişkisini kesmeyen siyasileri tutuklama kararı aldığını hatırlatan Baykal, bu kararın silahlı terörü meşrulaştırmaya çalışan, onlarla temas kuran siyasilere yönelik olduğunu ve hiçbir AB ülkesi tarafından da tepkiyle karşılanmadığını söyledi.

Baykal, partiler arası bayramlaşma kapsamında CHP'nin DTP ile teması olup olmayacağına yönelik bir soru üzerine de bayramlaşma programının henüz yapılmadığını belirterek, ''Bizim açımızdan bu konularda bir yanlışlık söz konusu olmaz'' dedi. Şırnak'taki hain saldırının ardından vatandaşların kendisini telefonla aradıklarını ve televizyon kanallarının yayınlarından şikayetçi olduklarını, eğlence programlarının sürmesini eleştirdiklerini kaydeden Baykal, Türkiye'nin reflekslerini kaybetmeye başladığını, bunun çok tehlikeli olduğunu vurguladı.

''REFERANDUM KÜLTÜRÜ...''

Baykal, Başbakan Erdoğan'ın ''Türkiye'nin referandum kültürüne alışması'' yönündeki sözlerine ilişkin bir soru üzerine de referandumun her istenen konuda gündeme getirilemeyeceğini söyledi. Demokratik kurumları bir tarafa itip, ''Ben giderim vatandaşa sorarım, onlardan onay alırım, bildiğim gibi yaparım'' anlayışının ülkeyi diktaya sürükleyeceğini savunan Baykal, ''Topyekün kabaca bir onayla iş götürmek, ince demokratik geleneklerle bağdaşmaz'' dedi.

''Bizim anayasamız referandumu, başbakan istediği zaman istediği konuda yapsın diye bir mekanizma olarak öngörmemiştir'' diyen Baykal, referandumun anayasa değişikliklerinin bir aşamasında gündeme gelebileceğini hatırlattı. Her istendiğinde referanduma başvurulmasının söz konusu olamayacağını vurgulayan Baykal, ''Bunun sonu yok. Bu, bir hukuk devletini yozlaştırmanın en kestirme yoludur'' dedi. Baykal, 21 Ekim'de gerçekleştirilecek referanduma ilişkin bir soruyu yanıtlarken de bu referandumun gerçekleştirilmesinin Türkiye için bir fiyasko olacağını söyledi. Referandum sürecinin başladığını, gümrük kapılarında oy kullanıldığını hatırlatan Baykal, ancak paketin son şeklini 16 Ekim'de alacağını belirtti. Baykal, bu şekilde 45 günlük sürenin uygulanmamış olacağını kaydederek, vatandaşların referandum paketi içindeki konuların hepsine ''evet'' ya da ''hayır'' demek zorunda bırakılmasının da yanlış olduğunu savundu. Baykal kimsenin bu yanlışa suç ortağı olmaması gerektiğini belirterek, ''Buna evet demek çok, ağır bir vebali paylaşmaktır'' diye konuştu.

''DESTEK VEREN VEBAL ALTINDADIR''

Baykal, referandumun derhal iptal edilmesi gerektiğini savunarak, bunun hukuken mümkün olduğunu söyledi. MHP'nin referandum konusundaki tutumuna ilişkin bir soru üzerine de Baykal, şöyle konuştu: ''Yanlış bunlar. Bunu eğer başka muhalefet partilerine anlatmayı başarmış olsaydık, o muhalefet partileri bir peşin fikirle AKP'den gelen her teklife teslim olma durumunda olmamış olsaydı, AKP bunu ciddiye almak, gereğini yapmak durumunda kalırdı. Çünkü anayasa değişikliğinin meclisten geçebilmesi için AKP'nin desteğe ihtiyacı var. O desteği vermek durumunda olan muhalefet çok ağır bir vebal altındadır. Bu yanlışın sorumluluğu muhalefet tarafından paylaşılmamalıdır. Biz paylaşmayacağız.''

Baykal, Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan'ın ''301. maddenin marka olduğuna ilişkin sözlerinin'' hatırlatılması üzerine de ''Sayın Babacan'ın ekonomiden dışişlerine dönüşümünü tamamlayamadığı görülüyor. Kendisini hala bir ekonomi bakanı olarak görmeye devam ediyor. Bu, bambaşka bir mesele'' dedi.

Devlet Bakanı Mehmet Şimşek'in çifte vatandaş olduğuna ilişkin haberlerin hatırlatılması üzerine ise Baykal, ''Kimsenin bu özel durumuyla ilgili bir şey söylemek istemiyorum. Bir insan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak ülkeye ihanet edebilir, bir insan birden fazla vatandaşlığı olsa bile ülke menfaatlerini koruyabilir. Hangisidir bilemiyorum. Daha yeni geldi onunla ilgili bir şey söyleyemem''dedi.

-CHP'DE KONGRE SÜRECİ-

Baykal, kongre sürecinde CHP genel başkanlığına adaylığı gündeme gelen isimlerle ilgili soruya da ''Çok doğaldır. Kurultay mevsimimiz açıldı. Kurultaya giderken bir seçim sonrasının tatminsizlikleri, küskünlükleri, siyasi ihtiraslar için bir destek potansiyeli sunar, bunu kullanma hevesi kendini gösterir. Çok doğaldır. Bunu bir sorun olarak görmüyorum. CHP bunu en iyi şekilde çözer, yoluna devam eder'' yanıtını verdi.

Baykal, ''Kara Kuvvetleri Komutanı Sayın Orgeneral İlker Başbuğ'un devletin PKK'ya katılımı engellemekte başarısız olduğu yönünde bir açıklaması oldu. Bu tespitle ilgili yorumunuz nedir?'' sorusu üzerine de ''Doğru tabii. Maalesef terör konusundaki başarısızlıkların listesi çıkarılırsa, bu da onun içinde yer alacak bir unsurdur'' dedi.