28
Mayıs
2024
Salı
SİYASET

İlerleme Raporu'na tepkiler

Avrupa Komisyonu Türkiye ve diğer aday ülkelerle ilgili raporları açıkladı. Avrupa Komisyonu'nun Türkiye hakkında İlerleme Raporu'nu yayımlamasının ardından, Türkiye ve AB ülkelerinden şu yorumlar yapıldı:

BAŞBAKAN TAYYİP ERDOĞAN

"Askıya alma, işin kopması, trenin istasyonda durması mümkün değil. Her şeyi kesip atmak gibi basit bir devlet anlayışı içinde olamayız"

DIŞİŞLERİ BAKANI ABDULLAH GÜL

"Türkiye, AB kriterlerini uygulamak zorunda. Bunun farkındayız. Hâlâ eksik bazı noktalar olduğunu biliyoruz. Türkiye'nin daha demokratik olmasını ve AB'nin öne sürdüğü tüm kriterleri karşılamasını sağlamak istiyoruz. Kararlıyız ve biliyoruz ki bu, Türk halkının yararına olacaktır."

T.C. HÜKÜMETİ'NİN RESMÎ AÇIKLAMASI

"Rapor, hükümetimizin reform sürecine bağlığını teyid ederek, sağlanan gelişmelere işaret etmekte ve birçok alanda, mevcut yasal mevzuatın genel olarak AB ile uyumlu olduğuna, ancak uygulamada sorunlar çıkabileceğine dikkat çekmektedir. Kıbrıs sorunu siyasi bir sorundur ve teknik nitelik taşıyan müzakere süreci açısından bir yükümlülük teşkil etmemektedir."

KIBRISLI RUM LİDER TASOS PAPADOPULOS

"Türkiye AB'ye karşı üstlendiği yükümlülükleri yerine getirmeden üyelik sürecine kesintisiz şekilde devam etmemelidir. Türkiye ile üye ülkeler arasındaki gümrük birliği anlaşmasının hayata geçirilmesi ve Kıbrıs Cumhuriyeti ile ikili ilişkilerin normalleştirilmesi üyelik sürecinin önemli referansıdır. Bir çözümün yaşayabilir olması için, bütün Kıbrıslıların yasal endişelerine kafi derecede yanıt vermesi ve uluslararası hukuk ile AB ilkelerini dikkate alması gerekir."

KARMA PARLAMENTO KOMİSYONU EŞBAŞKANI JOOST LAGENDIJK

"Rapor sert değil, dengeli. Avrupa Parlamentosu'nda kabul edilen, Camiel Eurlings'in hazırladığı raporun aksine, İlerleme Raporu'nda yeni beklentiler yer almıyor. İfade özgürlüğü, TCK'nın 301'inci maddesi ve sivil-asker ilişkileri konularında acilen adımlar atılması gerek... Hükümet reformları gerçekleştirerek de seçim kazanabilir."

AP TÜRKİYE RAPORTÖRÜ CAMIEL EURLINGS

"İlerleme Raporu'nda Türkiye'ye reformların hızlandırılması konusunda teşvikler var. Umarım 2002 ve 2004 yıllarında gerçekleştirilen reformların hızına gelecek yıl yeniden ulaşılır. Kriz yaşanması ya da müzakerelerin tamamen ya da kısmen askıya alınması doğru olmaz. Kıbrıs sorununun çözümü için AB dönem başkanı Finlandiya tarafından ortaya atılan Fin formülünün gece-gündüz tartışılması gerek... Bir çözüm bulunmalı ve tren kazası önlenmeli."

AVRUPA PARLAMENTOSU MİLLETVEKİLİ CEM ÖZDEMİR

"Türkiye, kendisine yöneltilen eleştirileri kabul etmek zorunda. 301'inci maddeyi Türk Ceza Kanunu'ndan çıkartarak, işleri kolaylaştırabilir. Türkiye'deki dini azınlıkların haklarının da iyileştirilmesi gerek... Kıbrıs konusunda sadece Ankara değil, tüm taraflar harekete geçmeli. Sonuçta 2004 yılında yapılan referandumda birleşmeyi isteyen taraf Kuzey Kıbrıslı Türkler oldu. AB, Kuzey Kıbrıslı Türklere doğrudan ticaret yapılacağı sözünü verdi ve bu söz Kıbrıs'ın bloke etmesi nedeniyle bugüne kadar yerine getirilemedi. Tasos Papadopulos'un, AB üyeliğinin aynı zamanda Avrupai sorumluluk üstlenmek anlamına geldiğini bilmesi ve diğer AB üyelerinin de kendisine bunu hatırlatmaları gerek..."

ALMAN BİRLİK PARTİLERİ CDU/CSU

"Türkiye'de artık hemen hemen hiçbir şey ilerlemiyor. Özellikle Türkiye'nin Ankara protokolünün uygulanması konusunda kendi üstlendiği sorumlulukları yerine getirmemekte ısrar etmesi kabul edilemez. Ülkedeki reform süreci durma aşamasına geldi. Bu konuda Başbakan Erdoğan'ın, Türk Ceza Kanunu'nun 301'inci maddesinin çıkarılacağını açıklaması da bir şey değiştirmez."


İTALYAN DIŞİŞLERİ BAKANI MASSIMO D'ALEMA

"İlerleme raporu ileriye doğru gitmek için bir insiyatif olarak görülmeli, kapanan bir kapı olarak değil. Avrupa kurumlarının Türkiye'nin entegrasyon yolunda ilerleyişini farketmemesi mümkün değil. Tabii ki eleştiriler ve gözlemler de olacaktır."

GEOFF HOON, İNGİLTERE'NİN AVRUPA'DAN SORUMLU BAKANI

"İngiliz hükümeti AB üyeleri ve aday ülkelere istikrar ve refah getiren genişleme sürecinin en büyük destekçisidir. Türkiye'nin son yıllarda insan hakları konusunda dev adımlar attığını ve idam cezasının kaldırılması, işkencenin önlenmesi, kadınlara eşit haklar verilmesi ve azınlıkların haklarının geliştirilmesi konusunda reformlar yapmıştır. Türk hükümeti vatandaşlarının hak ettiği ve beklediği reformlara sıkı sıkıya bağlı. Bir yandan Türkiye'nin son yıllarda kaydettiği ilerlemelere dikkat çekerken, bir yandan ileri doğru adımlar atmayı güvenle sürdürmesini bekliyoruz"

YUNANİSTAN DIŞİŞLERİ BAKAN YARDIMCISI YANNİS VALİNAKİS

"Türkiye'nin geçen bir yıl içinde esaslı bir ilerleme kaydetmediği vurgulanmıştır. Türkiye AB'ye karşı üstlendiği yükümlülükleri yerine getirmekte yetersizlik gösteriyor. Buna sevinmiyoruz, aksine bu bizi kaygılandırıyor. Yunanistan samimi bir şekilde Türkiye'nin Avrupa perspektifini desteklemiştir. Gerçekten Avrupalı olmuş bir Türkiye'nin AB'ye üye olmasını görmeyi arzu ediyoruz. Komşu ülkeyi, tam üyelik vizyonundan mahrum etmemeliyiz. Ancak, Başbakan Kostas Karamanlis'in de ifade ettiği gibi, olmayan yerde başarı ve ilerleme göremeyiz. Sorumluluk sonuç olarak Türkiye'ye aittir. Komisyonun bu yılki değerlendirmesi de bu yöndedir. AB ilke ve değerlerine tam uyum, kriter ve ön koşulların yerine getirilmesi ceza değildir. Tersine, demokrasi, kalkınma ve güvenlik yönünde her aday ülke için eşsiz bir fırsattır."

MUHSİN YAZICIOĞLU BÜYÜK BİRLİK PARTİSİ GENEL BAŞKANI

"AB ile birlikte olursak hayat devam edecek, olmazsak hayat duracak gibi bir anlayış yansıttılar. Bundan dolayı dayatmalar artarak sürdü. Küçük düşürülmeye çalışıldık. Daha önce de bu tip raporlarla karşılaşmıştık. Bu ilk değil. Hükümet, iktidara geldiği günden itibaren aynı şekilde dik dursaydı ve müstemleke devleti gibi tavizkar tavır almasaydı, mutlaka katedilecek mesafeler daha ileri düzeyde olacaktı."


TÜRKİYE GENÇ İŞADAMLARI DERNEĞİ (TÜGİAD)

AB'nin de KKTC ile ilgili verdiği sözleri yerine getirmesi gerekmektedir. İzolasyonlar kaldırılmadan ek protokolün uygulanamayacağı da açıktır. AB'nin hassas olduğu diğer konularda ise Türkiye uyum yasalarını yaklaşan seçimler nedeni ile iç siyasete konu etmeden mutlaka çıkararak ilerleme sağlamalıdır. Böylece Türkiye Aralık zirvesine kadar pazarlık gücünü de artırmış olacaktır. Tüm bunların ötesinde hem Türkiye hem de AB müzakerelerin uzun soluklu bir süreç olduğunu, ikili ilişkilerin uzun vadede kalıcı ve karşılıklı çıkarların örtüştürülmesi ile sağlanması gerektiğini göz önünde bulundurmalı ve müzakerelerin devamı ile ilgili bu çerçevede kararlar almalıdır."


BBC Türkçe
Yayın Tarihi : 8 Kasım 2006 Çarşamba 17:51:13


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?