19
Mayıs
2024
Pazar
SİYASET

İlk 100 saatte ezber bozacaklar

Erkan Mumcu’nun kabinedeki koltuğunu bırakarak yuvaya dönmesiyle yeniden “Özal ruhunu” yakalama fırsatı elde ettiğini düşünen ANAVATAN, tüm maddi zorluklara rağmen 2007 seçimlerine iddialı hazırlanıyor. Söylemini Turgut Özal’ın “özgürlükler” açılımı üzerine oturtan Mumcu ve kurmayları, AKP’ye kaptırdıklarını düşündükleri seçmen tabanını yeniden saflarına çekmek istiyor. Mumcu, Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı tartışmalarına “mesafeli” yaklaşıp sistemi sorguluyor ve Köşk seçiminin vekillerin oyuyla değil, halkın oyuyla sandıkta yapılmasını istiyor.

MALİ DURUM KRİTİK

ANAVATAN, nisanda büyük kongresini yaparak seçime yenilenmiş yönetimi ile girmeyi hedefliyor. Meclis’te AKP ve CHP’den kopan milletvekilleriyle oluşturulan 21 kişilik ANAVATAN grubu, “kritik eşik” olarak Mumcu’yu yoran unsurlar arasında. Yılbaşından sonra Hazine yardımı alıp alamayacağı da netleşmeyen ANAVATAN, 2002-2005 yıllarında girdiği ekonomik darboğazı yeni atlatırken, 2007 seçimlerinde aynı sorunu yaşayacak gibi görünüyor. Grup Başkanvekili Süleyman Sarıbaş, “Bugüne kadar bu partiyi üyeleri yaşattı. ANAVATAN’a inananlar, partinin ideallerini gerçekleştirmek için ellerinden geleni yapacaktır” diyor.

DÖRT RAKAMININ MUCİZESİ

2007 seçimlerine “Türkiye’nin ezberini bozacağız” sloganıyla hazırlanan ANAVATAN’ın en dikkat çekici vaadi “İlk Yüz Saat” projesi. Projeyi, partinin Seçim İşleri Başkanı Salih Uzun şöyle anlatıyor: “İktidarın ilk 100 saatinde ne yapacağımızı seçimlerden önce ilan edeceğiz. 100 saat, 4 gün 4 saat eder. Dört dörtlük projelerimiz var ve şimdiden hazır. Güvenoyu alındığı an 100 saat işlemeye başlayacak. 100 saat içinde ANAVATAN kabinesi, dört büyük alanda dört büyük reformun düğmesine basacak. Özal’ın ilk Bakanlar Kurulu’nu hatırlayın. Özal’ın başkanlığındaki ilk ANAP kabinesinde, daha ilk toplantıda 50 kararname çıkarıldı. Yine öyle yapacağız. ANAVATAN geleneği işte budur.”

Baykal içinden Erdoğan’ı istiyor

Cumhurbaşkanlığı seçimi üzerine ANAVATAN’ın yaklaşımını anlatan Grup Başkanvekili Süleyman Sarıbaş, CHP’nin Köşk stratejisini sert bir dille eleştiriyor. Sarıbaş, “CHP söz verdiği gibi uzlaşma sağlanamaması durumunda sine-i millete dönsün” diyor. 21 kişilik ANAVATAN grubunun bu durumda ne yapacağını önceden kestiremiyor. “CHP’nin peşine takılmayız” diyen Sarıbaş, milletin beklentileri doğrultusunda karar vereceklerini belirtiyor.

Sarıbaş, Baykal’a güvenmiyor: “Türkiye’de Başbakan Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olmasını içten isteyen tek kişinin Baykal olduğunu düşünüyoruz. Milleti kandırmasınlar. İki parti (AKP ve CHP) Cumhurbaşkanlığı konusunda anlaştılar. Erdoğan’ın Köşk’e çıkması durumunda AKP’nin parçalanacağı senaryolarını da gerçekçi bulmuyoruz.”

Yılmaz olmaz

YÜCE Divan’ın hakkında verdiği kararın ardından Mesut Yılmaz’ın yaptığı siyasete dönüş manevrası, ANAVATAN’da sert rüzgarların esmesine neden olsa da, parti sarsıntıyı şimdilik atlattı. Kongrede Yılmaz’ın genel başkan adaylığına, başta Mumcu olmak üzere, parti kurmayları pek ihtimal vermiyor. Süleyman Sarıbaş, bu ihtimali “Biz demokratik bir partiyiz. Aday olması abes karşılanmaz. Bütün partilerden daha demokratik bir tüzüğe sahibiz” diye yorumluyor.

Dilek GEDİK / Akşam
Yayın Tarihi : 16 Aralık 2006 Cumartesi 10:10:46


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?