30
Mayıs
2024
Perşembe
SİYASET

İş dünyası siyasi huzur istiyor

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye'de kementin yüksek dış borca sahip reel sektörün boynunda olduğunu söyledi. İşadamlarına 'Benim borcum harcım yok, demeyin' diyen Hisarcıklıoğlu 'Bu iş, domino taşı gibidir. Biri devrilmeye başladı mı diğerini de tetikler' dedi.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, küresel krizin faturasının herkese çıkacağını belirterek cari açık ve finansman dengesinde bozulma başladığını söyledi. Türkiye'de kementin dış borcu giderek artan reel sektörün boynunda olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, "Haberiniz olsun. Artık düşük faizli kredi bulabilmek mümkün değil. 'Borcum yok. Bu iş beni ilgilendirmez' demeyin. Bu iş domino taşı gibidir. Biri devrilmeye başladı mı diğerini de tetikler" dedi. Türkiye'nin 2007'den itibaren kavgalara başladığını da belirten Hisarcıklıoğlu, "Ekonomi bereketini kaybetti. Huzur olmayınca yatırım olmaz. Biz artık huzur istiyoruz" dedi.
İstanbul Sanayi Odası, İstanbul Ticaret Odası, İstanbul Ticaret Borsası ve Deniz Ticaret Odası başkan ve meclis üyeleri, TOBB öncülüğünde önceki akşam İstanbul'da iftar yemeğinde buluştu. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, TOBB Kadın Girişim Konseyi Başkanı Aynur Bektaş'ın da katıldığı, ilk kez düzenlenen genişletişmiş meclis toplantısında sunum yapan TOBB Başkanı, ABD'den başlayan finansal krizin nedenleri, sonuçlarını ve Türkiye'ye etkilerini anlattı.

Düşük faizli kredi bitti
Küresel krizin Türkiye'ye etkilerini anlatırken 2001 krizinden çok önemli dersler alındığını söyleyen Hisarcıklıoğlu, kamu maliyesinin, bankacılık sisteminin sağlam olması gibi riski azaltan faktörler olduğunu söyledi. Hisarcıklıoğlu, "İhracatta pazar çeşitlendirilmeli. Bilançolarda uyumsuzluklar giderilmeli. Küçük olsun benim olsun dönemi kapandı. İş geliştirme müdürü edinin" dedi. Hisarcıklıoğlu, reel sektörün dış borcunun yüksek olduğunu ve bunun artmaya devam ettiğini, cari açıkta da bozulma başladığını belirtti. Hisarcıklıoğlu şöyle devam etti: "Şimdi kement sizin boynunuzda. Haberiniz olsun. Artık düşük faizli kredi bulabilmek mümkün değil. Bunu dinlerken 'Benim borcum harcım yok. Bu iş beni ilgilendirmez' demeyin. Bu iş domino taşı gibidir. Biri devrilmeye başladı mı diğerini de tetikler."
Cari ve finansman dengesinde de bozulma başladığını dile getiren Hisarcıklıoğlu, "Cari dengede ciddi bir bozulma var. 47 milyar dolar açık. Doğrudan yabancı sermaye azalmaya başladı. Gayrimenkul ve emtia fiyatları gevşeyecek. Kredi maliyetleri artacak. Başbakanımızın yapmış olduğu açıklamayı çok olumlu buluyoruz. Türkiye'de tamamıyla devletin bu işin farkında ve bu işin üzerinde olduğunu gösteren noktaları açıkladı. Bu kamunun üzerindeki riski azaltan bir unsur" dedi.

Huzur ve sihir kayboldu
Hisarcıklıoğlu, bir sloganları olduğunu belirterek, "Güneş girmeyen eve hastalık girer. Büyüme olmayan ekonomide ise işsizlik, yoksulluk, huzursuzluk ve kavga olur. Onun için büyümeye endekslenmemiz lazım" diye konuştu. Türkiye'de 2007'nin başında Cumhurbaşkanlığı seçimiyle başlayan sürece de işaret eden Hisarcıklıoğlu, "Büyüme düştü. 2007'de evin içinde kavga başladı. Sektörlerde ikili bir yapı oluştu. Kazananlar, kaybedenler var. Ekonomi bereketini kaybetti. İçerideki kavgalardan, dövüşten dolayı... Kendi kendimize huzurumuzu bozduğumuzdan dolayı bereketini kaybetti. Kendi içimizdeki huzuru bozduk ve sihiri de bozduk" diye konuştu.

Kayıtdışı bitmeden demokrasi olmaz
Sunumunu interaktif bir üslupla sürdüren Hisarcıklıoğlu, vergilerle ilgili de bir analiz yaptı. 2008'in ilk 8 ayında geçen yılın aynı dönemine kıyasla Gelir Vergisi'nde yüzde 18, Kurumlar Vergisi'nde ise yüzde 28 artış sağlandığını söyleyen Hisarcıklıoğlu, "Buradan iki sonuç çıkıyor. Bunlardan biri şikâyet ediyorsunuz ama kazanıyorsunuz. Böyle algılayabilir miyim" diye sorunca işadamları "Hayır" dedi. Hisarcıklıoğlu'nun yorumu ise şöyle oldu: "Ekonomi kayıt altına girmeye başladı, öyle diyelim mi?"
Türkiye'de artık çifte çıpaya ihtiyaç olduğunu da sözlerine ekleyen Hisarcıklıoğlu, "Bunlardan biri güçlü ekonomi, diğeri kaliteli demokrasidir. İkisi birbirinin vazgeçilmezi. Kayıtdışı ekonomi bitmeden kaliteli demokrasiyi yakalamamız mümkün değil. Burada iğneyi kendimize batırmamız lazım. Hesap veremeyen hesap soramazsa kaliteli demokrasi de olmaz" dedi.

Batan Lehman Türkiye ekonomisi kadar
Hisarcıklıoğlu finansal kriz nedeniyle batan ve aktif büyüklüğü 600 milyar dolar olan Lehman Brothers'in, gayri safi milli hasıla büyüklüğü 660 milyar dolar olan Türkiye ekonomisine eşdeğer bulunduğunu ifade etti. Artık dünyada düşük faiz ve yüksek likidite döneminin sonuna gelindiğini de dile getiren Hisarcıklıoğlu, serbest piyasa ekonomisinin bittiğini kurallı piyasa ekonomisi döneminin başladığını kaydetti.

...
Yayın Tarihi : 24 Eylül 2008 Çarşamba 11:53:31


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?