22 Temmuz seçimleri öncesinde DSP ile işbirliği yapan ana muhalefet partisi CHP’nin, ekonomik programını CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek, Akşam Gazetesi Ekonomi Koordinatörü Volkan Akı, Ankara Temsilcisi İsmail Küçükkaya, CHP muhabiri Rezzak Oral ve ekonomi muhabiri Hüseyin Özay’a anlattı. Özyürek, CHP’nin, ekonomi programında daha çok yoksul kesime dönük projelerin yer aldığını anlattı.

YOKSUL KART GELECEK

Özyürek, “Evine ekmek götüremeyen vatandaş, gazete okuyamıyor, gelişmeleri izleyemiyor. Öncelikle bu kesimin ekonomik durumunun iyileşmesi gerekiyor” dedi. Özyürek, 22 Temmuz öncesinde kamuoyuna açıklanacak olan ekonomik programın sloganının, “sıfır açlık” olduğunu belirterek, amaçlarının Türkiye genelinde açlık sınırında insan bırakmamak olduğunu söyledi. Özyürek, iktidara geldiklerinde yoksul vatandaşlara, “yoksul kart” adını verdikleri bir banka kartı vereceklerini de belirterek bu kart ile açlık sınırındaki vatandaşlara her ay ödeme yapılacağını bildirdi. Özyürek, Ziraat Bankası, Halk Bankası ve enerji üretim şirketlerinin özelleştirmelerine karşı olduklarını belirterek, “Halk Bankası satılsa bile, iktidara geldiğimizde geri alırız” dedi. Özyürek, CHP olarak IMF’siz bir program uygulamak istediklerini de bildirdi.

KAYNAK ARSA VERGİSİ

Ekonomik programda yer alan projeler için buldukları kaynağı da açıklayan Özyürek, Türkiye’de çok büyük bir arsa rantı olduğunu belirterek, arsalardaki değer artışları üzerinden vergi almayı planladıklarını söyledi. Özyürek, bu yöntemle gerekli olan kaynağın büyük kısmının karşılanacağını bildirdi.

Ekonomi her yıl %7 büyüyecek

FİRMA BAZINDA TEŞVİK: Teşvik sistemi tamamen değiştirilerek, sektörel teşvik getirilecek. Firma bazında teşviklere ağırlık verilecek. Yatırım yapan, istihdam yaratan tüm firmalara özel teşvik verilecek.

BİLİŞİME ÖZEL ÖNEM: CHP döneminde bilişim sektörüne özel önem verilecek. Bilişim sektörü ile ilgili ODTÜ’de görev yapan öğretim üyeleri projeler hazırladı. Stratejik sektörler belirlenecek ve bu sektörler üzerinde yoğunlaşılacak. Bu sektörlerin başında da otomotiv ve enerji sektörü geliyor.

ÖZELLEŞTİRME: Enerji, bankacılık gibi stratejik sektörlerde kamunun ağırlığı korunacak. Bankacılıkta yabancı payına sınırlama getirilecek. Ziraat ve Halkbank kamuda kalacak. Enerji özelleştirmelerinden de vazgeçilecek.

YÜZDE 7’LİK BÜYÜME: Dalgalı kur sisteminde ve para politikasında değişiklik yapılmayacak. Enflasyonla mücadele sürecek. Ekonomi, her yıl yüzde 7 oranında büyüyecek. Merkez Bankası’nın bağımsızlığı sağlanacak.

TARIM KESİMİ: Tarıma destek ve çiftçiyi koruma projesi uygulanacak. Taban fiyatları çiftçinin maliyeti düşünülerek belirlenecek. Maddi ve nakdi destekler artırılacak. Tarım kesiminin, kentte göçü önlenecek.

IMF’SİZ EKONOMİK PROGRAM: IMF, ekonominin itfaiye kuruluşudur. Yangın çıkınca çağırırsınız. Artık, söndürülecek bir yangın kalmadığı için IMF’siz bir ekonomik programı uygulanacak.

AB, YENİDEN ELE ALINACAK: AKP, AB’ye inanmadığı için ilişkilerde önemli bir ilerleme sağlanamadı. CHP iktidara geldiğinde, AB ile ilişkiler yeniden ivme kazanacak ve yeni bir çıkış yapılacak.

SICAK PARAYA VERGİ: Sıcak para olarak nitelendirilen kısa vadeli fonların girişine bir sınırlama getirilmeyecek. Ancak, bazı vergilerle fonların uzun vadeli Türkiye’de kalması sağlanacak. Böylece ani çıkışlarla, ekonomiye zarar vermelerinin önüne geçilecek.

KADRO HAZIR: CHP, iktidara geldiğinde ekonomi birimlerinin başına getireceği kadrolar hazırlandı.

VERGİ REFORMU: Kapsamlı bir vergi reformu yapılacak. İstihdam üzerindeki vergi yükleri aşağıya çekilecek. Kayıtdışı ekonomi ile mücadele edilerek, dolaylı vergilerin ağırlığı kademeli olarak düşürülecek.


Bürokrasi AKP’nin etkisi altında

Özyürek, AKP hükümeti döneminde kamu kurumlarında tüm bürokratların değiştirildiğini belirterek, değişikliği TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’na gelen bürokratlardan anladığını söyledi. Özyürek, kadrolaşmayla ilgili gözlemlerini şöyle anlattı: “Üyesi olduğum Plan ve Bütçe Komisyonu’na gelen bürokratlara baktığımda, kadrolaşmanın olup olmadığını görüyorum. Komisyon’a gelen bürokratların hepsinin, AKP’li siyasetçilere yani kendilerine benzediğini görüyorum. Sadece, bizim gibi olan bürokratlar (CHP kadroları) Dışişleri Bakanlığı’nda kalmış. Geri kalan kamu kurumlarının tamamında kadrolar değişmiş.”