Türkiye’nin, Gümrük Birliği Anlaşması’nı Güney Kıbrıs Rum Kesimi’ni de kapsayacak şekilde genişletilmesini öngören ek protokolü imzalamasının ardından yayınladığı deklerasyonda, bu imzanın Kıbrıs Rum Kesimi’ni tanıma anlamına gelmeyeceği vurgulandı.
Gümrük Birliği Anlaşması’nı Güney Kıbrıs Rum Kesimi’ni de kapsayacak şekilde genişletilmesini öngören ek protokolü imzalayarak, bu imzanın Kıbrıs Rum Kesimi’ni tanıma anlamına gelmeyeceğini bir deklerasyonla bildiren Türkiye’nin yayınladığı deklarasyon şöyle:
"1. Türkiye, Kıbrıs sorununa siyasi bir çözüm bulunması yönündeki kararlılığını korumaktadır ve bu yöndeki tutumunu da açıkça ortaya koymuştur. Bu doğrultuda Türkiye, BM Genel Sekreteri’nin iki-kesimli yeni bir ortaklık devleti kurulmasını hedefleyen kapsamlı çözüme ulaşma yönündeki çabalarını desteklemeyi sürdürecektir. Adil ve kalıcı bir çözüm, bölgede barışa, istikrara ve uyumlu ilişkilerin tesisine önemli bir katkıda bulunacaktır.
2. İşbu Protokol’da atıfta bulunulan Kıbrıs
Cumhuriyeti, 1960’ta kurulan asıl ortaklık devleti değildir.
3. Türkiye bu nedenle, Kıbrıs Rum makamlarının,
halihazırda olduğu gibi, Kıbrıs’ta sadece ara bölgenin güneyinde otorite, denetim ve yetki icra ettiği ve Kıbrıs Türk halkını temsil etmediği şeklindeki tutumunu sürdürecek ve anılan makamların tasarruflarını buna göre muameleye tabi tutacaktır. 4. Türkiye bu Protokol’ün imzalanması, onaylanması ve uygulanmasının, Protokol’de atıfta bulunulan Kıbrıs Cumhuriyeti’nin herhangi bir biçimde tanınması anlamına gelmediğini ve Türkiye’nin 1960 Garanti, İttifak ve Kuruluş Anlaşmalarından kaynaklanan hak ve mükellefiyetlerini haleldar etmediğini beyan eder. 5. Türkiye, işbu Protokol’e taraf olmasının Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile mevcut ilişkilerini değiştirmeyeceğini teyit eder. 6. Kapsamlı bir çözüm bulununcaya değin, Türkiye’nin Kıbrıs’a ilişkin tutumu değişmeyecektir. Türkiye, Kıbrıs’ta kapsamlı bir çözüm sonucunda oluşacak yeni ortaklık devleti ile ilişkiler tesis etmeye hazır olduğunu beyan eder.