22 Temmuz seçimlerinde AKP 62, CHP de 52 kadın aday gösteriyor. Yeni dönemde bu iki partiden toplam 40 kadın milletvekilinin Meclis’te bulunması bekleniyor. Bu veriler kadın aday sayısında şimdiye kadar görülmemiş bir artış olduğu yönünde değerlendirilse de, akademisyenler, kadınların siyasi bir güç olarak var olmasından çok ‘vitrin süsü’ gibi kullanıldığına dair uyarıyor.



PROF. NÜKHET SİRMAN: KADIN SİYASETİN MAŞASI OLUYOR
Bu sayılar yüzde 10 barajının üstüne bile çıkmıyor, dolayısıyla içerik ve sayısal olarak tatmin edici değil. Listelerdeki kadınların çoğu, parti başkanlarının iki dudağı arasından çıkan sözlerle aday gösterilmiş durumda. Medya nedense sadece sayılara bakarak kadın adaylar konusunu bir başarı olarak göstermeye çalışıyor. Kadınların gündeme gelmesi Ka-Der ve Cumhuriyet Mitingleri sayesinde gerçekleşti. Cumhuriyet Mitinglerinde kadınlar üzerinden siyaset yapıldı, kadınlar siyasetin maşası oldular. AKP de CHP de eski mecliste bulunan kadın sayısının iki katını aday gösteriyorlar. Dolayısıyla genele bakıldığında bu sayı yine az, bütün vitrin süslerinin az miktarda bulunduğu gibi. Biz kadının özne olarak siyasette bulunmasını destekliyoruz.


TÜRKİYE KADIN DER. FED. BŞK. CANAN GÜLLÜ: SİYASETTE KADINA GÜVEN TAM OTURMAMIŞTIR
Partiler sözlerini tutmadılar. Sayısal çokluk kimseyi yanıltmasın. Bunlar listeleri doldurmak adına, sivil topluma da “biz sözümüzü tuttuk” mesajı vermek adına yapılan listelemelerdir. Bu dönem yüzde 33 kritik eşik dediğimiz sayısalı bile yakalayamayacak bir meclis tablosyula karşı karşıya kalacağız. Meclis kadın aday temsili açısından sınıfta kalmıştır. 81 ilin sadece 6’sında kadınımız liste başı. Bu iller de partinin kazanma şansının yüksek olduğu iller. Yani kadına güvenildiği için değil, kazanma şansı yüksek olduğu için kadın aday gösterilmiş. Ayrıca partiler Türkiye genelinde üç büyük ilden kadın aday gösteriyorlar, kadının diğer illerde sorunu yokmuş gibi. Adaylığını koyanlar arasında sivil toplum temsilcisi kadınlar da vardı, bunların hiçbirisi alınmadı. Ülke nüfusunun yüzde 50’sini oluşturan, gelişime katkı sağlayacak kadınlar olduğumuz halde hala siyasi partilerin malzemesi olarak kalacağız, en çok üzüldüğümüz nokta da bu.