Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ``Kadını özel alana hapseden ve kamusal alandan dışlayan, cinsiyet ayrımcılığına dayanan baskıcı ve tutucu anlayışlar asla medeni olamaz`` dedi.
Erdoğan, AK Parti Kadın Kolları`nın 3. kuruluş yıldönümü dolayısıyla Bilkent Otel`de düzenlenen toplantıya katıldı.
Toplantıda konuşan Erdoğan, partilerinin insanı ve toplumu merkeze alarak Türkiye`ye hizmet yaptığını ifade etti.
Türkiye`nin, iktidarda oldukları 3 yılda bütün alanlarda ayağa kalktığını ve sağlam zemine basmaya başladığını kaydeden Erdoğan, ``Türkiye`yi bir girdaptan çıkardıklarını`` ifade etti.
Siyasette ve toplumsal hayatta, kadının yeri üzerinde hassasiyetle durmak gerektiğine inandıklarını anlatan Erdoğan, şöyle konuştu: ``Genelde bütün dünyada, özelde Müslüman toplumların kadının toplumsal hayata katılması, üretim süreçlerine dahil olması ile ilgili bir sorun vardır, hiç kimse bu sorunu bize özgü bir sorun olarak görmesin. Bu sorun, en gelişmiş ülkelerden, en geri kalmış ülkelere kadar bütün dünyanın gündemindedir.
Bize göre sorun, adalet sorunudur. Kadına karşı ayrımcılık, kız çocuklarının temel haklarından mahrum bırakmak, kadını üretim sürecinden dışlamak, bizim kültürümüzde, bizim medeniyet anlayışımızda bir cahiliye geleneğidir. Bizim medeniyetimizde özellikle cennetin annelerin ayağı altına verilmiş olması sıradan bir olay değildir.``
Kadınların, toplumsal gelişmede etkin roller üstlendiklerini ifade eden Erdoğan, ``Kadını özel alana hapseden ve kamusal alandan dışlayan, cinsiyet ayrımcılığına dayanan baskıcı ve tutucu anlayışlar asla medeni olamaz`` dedi.
Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti: ``Toplumların olduğu gibi devletlerin de kadına karşı ayrımcılığı töre haline getirmesi kabul edilemez. Kadına karşı cinsiyet ayrımcılığı en az ırkçılık kadar tehlikelidir. İnsan haklarına saygının, birey ve toplum hukukunu korumanın temel unsurlarından biri de kadın haklarını güvence altına almaktır. Bu konuda eksiklerimiz yok mu? var. Bu eksiklikleri gidermek de bizim görevimizdir. Biraz zaman alacak ama bunu çözmek için gerek toplumsal, gerekse kurumlararası mutabakat sağlamakta kararlıyız. Er veya geç, inanıyorum ki bu ülke bu sorunu da çözecektir.``