20
Mayıs
2024
Pazertesi
SİYASET

Kanadoğlu'ndan AKP'ye uyarı

YARGITAY Onursal Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, tarihten ders almayanların aynı olayları yaşayacağını söyleyerek, "Yakın geçmişte iki siyasi parti dini siyasete alet ederek laikliğe karşı geldikleri için ve türbanı savundukları için kapatılmıştır. Siyasi partiler, Anayasa'nın ve yasa hükümlerinen içerisinde faaliyette bulunmak zorundadır. Siz bu zorunluluğu bir kenara bırakıp, laikliğe ilkesine aykırı eylemde bulunursanız, siz kapatılmayı hak edersiniz" dedi.

Anayasa'nın 10'uncu ve 42'nci maddesinde yapılan değişikliklerin aslında doğrudan Anayasa'ya karşı yapılan bir hile olduğunu savunan Kanadoğlu, "Doğrudan sonuç vermeyecek bir çabadır. Değişiklikler ne türbanı doğrudan doğruya serbet bırakacak bir nitelik taşımaktadır ve ne de ana ilke olan, cumhuriyetin temel ilkelerinin de temeli olan laiklik ilkesini arkadan dolanmaya çalışmaktan başka bir şey değildir" diye konuştu.

Atatürkçü Düşünce Derneği Kadıköy Şubesi tarafından Marmara Üniversitesi Haydarpaşa Kampusu'nda düzenlenen `Hukuk ve Siyaset Okulu'na Yargıtay Onursal Başsavcısı Sabih Kanadoğlu ve Bağımsız Cumhuriyet Partisi (BCP) Genel Başkanı eski öğretim üyesi Prof. Dr. Mümtaz Soysal konuşmacı olarak katıldı.

`YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER TÜRBANI SERBEST BIRAKMAZ'

Türban düzenlemesine ilişkin açıklama yapan Kanadoğlu, konuyu hem siyasi iktidar için hem de Türk milleti için `sonu tragedyaya aday bir hukuk komedisi' olarak nitelendirdi. Kanadoğlu, yapılan değişikliklerin türbanı serbest bırakmayacığının altını çizerek, şunları söyledi:"Anayasa'nın 10'uncu ve 42'nci maddesinde yapılan değişiklikler aslında doğrudan Anayasa'ya karşı yapılan bir hiledir. Doğrudan sonuç vermeyecek bir çabadır. Değişiklikler ne türbanı doğrudan doğruya serbet bırakacak bir nitelik taşımaktadır ve ne de ana ilke olan, Cumhuriyet'in temel ilkelerinin de temeli olan laiklik ilkesini arkadan dolanmaya çalışmaktan başka bir şey değildir. Anayasa Mahkemesi, dinsel bir inancı temsil eden ancak laiklik ilkesine kesinlikle aykırı olan bu kıyafet biçiminin üniversitelerde kullanılamayacağını açık bir şekilde belirtmiştir. Onun için bu yapılan değişikler ister yürürlüğe girmeden ister girdikten sonra başörtüsünü veya türbanı üniversitede serbest bırakamazsın.

"TÜRBANLA GİRİŞE İZİN VEREN YÖNETİCİLER

'Kanadoğlu, şu anda bazı üniversitelerde kız öğrencilerin türbanla okula girebilmesi ile ilgili olarak ise "Bu üniversitelerin yöneticiler `görevi kötüye kullanma suçu' işliyorlar. Üniversitelere türban ve başörtüsü sokmamaları gerekir" dedi.

`YÖK BAŞKANI RENGİNİ ORTAYA KOYDU'

Kanadoğlu, konuşmasında YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan'ı da eleştirdi. Özcan için, "YÖK Başkanı suç teşkil edeceğini bir an bile düşünmeden rektörlere Anayasa Mahkemesi kararlarını gözardı etmelerini ve bunu uygulamamalarını söyleyecek kadar kendi rengini ortaya koymuştur ve bu kişi bir bakanın `İsterse konuşmasın' sözüne dahi bir alınganlık göstermeden, istifayı düşünmeden, aşağılanmayı göze alacak kadar görevine bağlı olduğunu kanıtlamıştır" dedi. Kanadoğlu'nun bu sözlerini alkışlarla destekleyen izleycilerin bir bölümü de Özcan'ın tavrını protesto etti.

`TÜRBANI BAĞLAMA ŞEKLİ İBARESİ TÜRK YARGISINA KARA BİR LEKE'

YÖK Kanunu'nun 17'nci maddesine `çene altından bağlanır' ibaresinin konulmak istenmesini, Türk hukukuna ve yargısına bir `kara leke' olarak betimleyen Kanadoğlu, bu tarifin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edileceğinden en ufak bir kuşku duymadığını anlattı.Cumhurbaşkanı'nın bu düzenlemenin önüne geldiğinde atacağı adımlar konusundaki ihtimallere değinen Kanadoğlu, "Bir daha görüşülmek üzere TBMM'ye gönderilmesi seçeneğini tercih edeceğini sanmıyorum çünkü tabanına ve kendisini oraya getiren iradeye anlatamaz ve bu nedenle bu tercihi seçemez. Ama ya yaparsa, -keşke- neden keşke çünkü Anayasa'nın uygulanması ve devlet organları arasında uyumu sağlamak görevli Cumhurbaşkanı andına uygun hareket etmiş olur. Bu ihtimali pek kuvvetli görmüyorum" diye konuştu. Kanadoğlu, daha sonra şöyle devam etti:

"TBMM, Anayasa'nın 7'nci maddesi uyarınca Türk milleti adına yasama yetkisini kullanır ama bu yetki sınırsız değildir, değiştirilemez hükümler konusunda bir sınırlama var. TBMM bu konuda herhangi bir şekilde yasama faaliyetinde bulunamaz. Eğer bunun dışında ortaya bir metin çıkmışsa bu metin yok hükmündedir ve bu yok hükmünde olan hükmün, kararın tespiti Anayasa Mahmesi tarafından yapılır."Kanadoğlu, hukuka karşı hileyi önlemenin yargı organın görevi olduğunu belirterek, "Sadece türbanı serbet bırakmak için bu değişikliklerin yapıldığı gerekçelerinde de açıklanmıştır. Bu nedenle inanıyorum ki bu teşebbüs hukuk tarafından boşa çıkarılacaktır" dedi.`

TÜRBAN SORUNU YOK, DİNİN SİYASETE ALET EDİLMESİ SORUNU VAR

Sabih Kanadoğlu, Türkiye'nin bugün birçok sorunla boğuştuğunu dile getirerek, "İşsizlik, yolsuzluk, ekonomik durumun kötüye gitmesi... Bunların üzerine bir şal örtülmesi gerekiyordu, türbanı seçtiler. Türkiye'de türban sorunu yok, Türkiye'de dinin siyasete alet edilmesi sorunu var" diye konuştu.


`TARİHTEN DERS ALMAYANLAR'

Tarihten ders almayanların aynı olayları yaşayacağını söyleyen Kanadoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:"Tarih onlar için tekerrür eder. Yakın geçmişte iki siyasi parti dini siyasete alet ederek laikliğe karşı geldikleri için ve türbanı savundukları için kapatılmıştır. Siyasi partiler anayasanın ve yasa hükümlerinen içerisinde faaliyette bulunmak zorundadır. Siz bu zorunluluğu bir kenara bırakıp, laikliğe ilkesine aykırı eylemde bulunursanız, siz kapatılmayı hak edersiniz."

vatan
Yayın Tarihi : 12 Şubat 2008 Salı 19:55:58


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Talip özdemir IP: 81.215.128.xxx Tarih : 12.02.2008 21:22:33

LAİK CUMHURİYET Teokratik bir din devleti olan OSMANLI'tarihsel süreç içinde gericiliğin ilim, bilime karşı durması,kapitilasyonlar ve savaşlar nedeni ile borçlanması' OSMANLI DEVLETİNİ sömürgeleştirdi OSMANLI sömürgeci Haçlı ordularınca işkal edildi.Çanakkale savaşı kahramanı ATATÜRK'TÜRK ULUSUNU'yeniden teşkilatlandırdı ,birliğini sağladı ve haçlı ordularını yenerek 'EGEMEN,ÜNÜTER,LAİK,DEMOKRATİK 'TÜRK ULUS DEVLETİNİ'kurdu.Emperyalizim ve siyonizim bu coğrafyada' egemen güçlü bir TÜRK ULUS DEVLETİNİ çıkarlarına uygun gürmeyip,kaynaklarımızı sömürmek için'BOP.stratejisi çerçevesinde ılımlı islam stratejisini ülkemize dayatmakta ve bölücü ,dinci akımları kullanarak ÜLKEMİZİ'etnik meshep düzeyinde parçalamak istemekte,işbirlikcilerini cesaretlendirmektedir.Yüzde doksan dokuzu müslüman olan halkımız 'laik devlet sisteminde dini gereklerini özgürce zaten yerine getirmektedir.Türban özde kuranda olmayıp,İNCİLDE'olan ,Hıristiyan rahibelerin giysisi olup, ilahıyat prafösrlerinin anlatımına güre,Kuranda başın temamen kapanacağına dairde bir emir olmayıp,İslamın ve imanın şartlarındanda değildir.Medeni kanunumuza güre ,kadın erkek eşitliği sağlanmış,sarık,fes,çarşaf,turban gibi giysiler kamu alanında laikliğin gereği olarak yasaklanmış olup,laiklik anayasamızın değişmez devlet düzeni' barışın,kardeşliğin,özgürlüğün simgesidir. Meclis çoğunluğu dahi olsa, laik ilkelere karşı, turbanın kamu alanına sokulması dahi teklif edilememekte,bu nedenle bu yasanın Anayasa Mahkemesinden dönebileceği sanılmaktadır.Emperyalizim bölücü ve dinci siyasal güçleri kullanarak'toprak bütünlüğümüzü,sosyal barışı sabote etmekte, Ulusumuzu güçsüz düşürerek sömürgeleştirmektedir.Her şeye rağmen aklın bilimin galip gelmesi, Ulusumuzu yüceltecek ,fitne fesata geçit vermeyecektir.TÜRK ÖĞÜN ÇALIŞ GÜVEN...!


Akil ÖZCAN IP: 88.227.221.xxx Tarih : 12.02.2008 21:19:59

sevgili cumhur başkanım başbakanım TBMM başkanım sevgili hükümet sevgili millet vekilleri. yok başkanları hukukcular. parti başkanları. sendikalar işverenler TÜRKİYELİLER. Yahu sizin işiniz gücünüz yokmu arkadaşım.üç aydır kafamızı beynimizi patlatdınız dilinize dolamışsınız birparça çapudu yatıyoruz çaput kalkıyoruz çaput yatağımızdada rahat uyuyamıyoruz.millet acından ölürken sizler çaputla uğraşıyorsunuz .insanlar evine ekmek çocuğuna mama götüremiyor eğer işiniz yoksa tarlalara gidin ırgatlık yapınki fakirliğin nedemek olduğunu anlayasınız amerikadan izin alında gidin pancar.haşhaş buğday ekinki ekonomiye katkınız olsun bilader BU YÜDEN GAZETE VE TELEVİZYON İZLEMİYORUM SİZİN YÜZÜNÜZDEN Hoşca kalın