İran, Türkiye, Irak ve Suriye’nin yanı sıra, Avrupa ülkelerindeki operasyonlar sonrasında finansman krizi yaşayan ve köşeye sıkışarak, mevsimsel ateşkes kararı alan, ancak karara rağmen şiddet eylemlerini sürdüren PKK’da sular durulmuyor.
Bu arada Hürriyet gazetesinde Saygı Öztürk'ün haberine göre de PKK'nın Kandil'deki kadrolarının başına Suriyeli Fehman Hüseyin getirildi...
PKK'da iç çatışma ve liderlik kavgası
Murat Karayılan-Fehman Hüseyin arasındaki liderlik/rant savaşına, Cemil Bayık da dahil olurken, Kandil’in yanı sıra, Avrupa kadroları arasındaki hizipleşme tırmanıyor, kaçışlar artarak sürüyor.
Murat Karayılan’ın “1 Eylül 2006 tarihinden itibaren PKK’nın ateşkes kararı aldığını duyurmasının ardından, Suriyeli Fehman Hüseyin yönetimindeki dağ kadrolarının eylemlerini sürdürmeleri, Cemil Bayık’ın “silahlı eylemlerin yeniden başlayacağı”, Abdullah Öcalan’ın “örgüt benim sözümü dinlemiyor” yönündeki açıklamaları, “PKK’yı kim yönetiyor?” sorusunu gündeme getirdi.
PKK’ya yakın çevrelere göre, kendisi için tehdit gördüğü terör örgütü sorumlularını teker teker öldürterek iktidarını sağlamlaştırmaya çalışan Murat Karayılan’ın, örgüt yönetiminin ateşkes kararına rağmen, özellikle Türkiye’de şiddet eylemlerini sürdürmekte ısrarlı olan ve örgütün üzerinde, ayrı bir grup gibi hareket etmeye başlayan Fehman Hüseyin’in başındaki PKK’nın silahlı kanadına (HPG) yönelik kapsamlı bir tasfiye uygulaması başlatmasıyla, PKK’da liderlik kavgası boyutlandı.
Bu arada, Cuma kod adlı Cemil Bayık’ın da, Murat Karayılan’ın “tek adam” yönetimine karşı çıktığı ve Karayılan’a karşı terör örgütü içerisinde oluşturulan cephede yer aldığı kaydedildi.
PKK’dan ayrılarak PWD’yi kuran, ancak daha sonra tekrar PKK ile irtibata geçerek terör örgütü yönetimini ele geçirmeye çalışan Osman Öcalan ve Fehman Hüseyin ile işbirliği yapan Cemil Bayık’ın, Abdullah Öcalan’ın gizli talimatı doğrultusunda Murat Karayılan’ın tasfiyesine yönelik harekete geçtiği öne sürüldü.
Abdullah Öcalan’ın yakalanması sonrasında yönetimini ele geçiren Murat Karayılan’ın, İmralı Cezaevi’ndeki Abdullah Öcalan’ın açıklamalarına sansür uygulaması, terör örgütünün yayın organının başına kendi adamlarını getirmesi, Abdullah Öcalan’ın geçmişteki kararlarını eleştirmesi, Kani Yılmaz ve Ramazan Topbaş’ı öldürtmesi, örgütün Avrupa sorumlusu Rıza Altun’u görevden alarak yerine Canan Kurtyılmaz’ı getirmesi, PKK’nın silahlı kanadının başındaki Suriye kökenli Fehman Hüseyin ve yandaşlarına yönelik kapsamlı bir tasfiyeye girişmesi, Türkiye’li kadroları terör örgütünün stratejik noktalarına yerleştirmesi, hem Kandil, hem Türkiye, hem de Avrupa alanında Murat Karayılan’a yönelik tepkileri doruk noktaya ulaştırdı.
Öte yandan, ilginç bir bilgiye göre, Suriye ve Lübnan’daki Karayılan karşıtlarını bir araya getirerek, Osman Öcalan ve Fehman Hüseyin ile birlikte hareket eden Cuma kod adlı Cemil Bayık’ın, 8 Aralık 2006 tarihinde “Ateşkes sona erebilir” şeklindeki açıklaması sonrasında ortalıkta görünmemesi, “Bayık da mı susturuldu” yönündeki spekülasyonları gündeme getirdi.
Cemil Bayık’ın akıbeti konusundaki spekülasyonların önüne geçmek için Murat Karayılan’ın, “Cemil Bayık’ın sağlık problemleri olduğu” yönünde bilgiler yaydığı öğrenildi. Hatta Murat Karayılan’ın, muhtelif şahıslarca kaleme alınan yazıları, Cemil Bayık imzasıyla terör örgütünün yayın organlarına gönderdiği kaydedildi.
Murat Karayılan, Cemil Bayık ve Fehman Hüseyin arasındaki liderlik kavgası, terör örgütünün ateşkes veya silahlı eylemler konusunda Kandil, Türkiye ve Avrupa alanından farklı seslerin yükselmesi, Abdullah Öcalan’ın cezaevinden “beni de dinlemezler” şeklindeki açıklaması, “PKK’yı kim yönetiyor?” sorularının yanı sıra, aslında örgütteki otorite boşluğu ve bölünmelerin de boyutlarını ortaya koyuyor.
PKK’nın celladı Suriyeli Dr. Bahoz...
Hürriyet gazetesinden Saygı Öztürk'ün konu ile ilgili haberi ise şöyle:
PKK Merkez Yürütme Kurulu, terör gruplarının başına ’Doktor Bahoz’ kod adlı Suriyeli Fehman Hüseyin’i getirdi. Örgütün silahlı kanadı Halk Savunma Güçleri’nin başında bulunan Dr. Bahoz, kırsaldaki teröristlerin "Kandil’dekiler yatıyor biz ölüyoruz" eleştirilerini telsizde "Savaşmayı bilmediğiniz için ölüyorsunuz" diye yanıtladı.
ARALARINDA Murat Karayılan, Cemil Bayık, Duran Kalkan’ın da bulunduğu PKK Merkez Yürütme Kurulu, örgütün silahlı kanadı olan ve ’Halk Savunma Birlikleri’ adı verilen terör gruplarının başına, kısa süre önce ’Doktor Bahoz’ kod adlı Suriye uyruklu Fehman Hüseyin’i ’tam yetkili’ olarak getirdi. Türkiye, Suriye, Irak ve İran’daki gruplara komuta eden, Dr. Bahoz, yaptığı son telsiz konuşmasında, verilen eylem emirlerinin yerine getirilmediğini, üst yönetimin eleştirildiğini belirtti. Militanların üst yönetimi siyaset yapmakla suçladıklarını, bu durumdan üst yönetimin rant sağlamasına rağmen, kendilerinin hayatlarının söndüğünü söyledi. Dr. Bahoz, üst yöneticilerin hep cephe gerisinde olmasından yakınan militanların, "Onlar 15-20 yıldır örgütte ve hep olayların dışında. Örgütün silahlı kanadına katılan kişinin yaşama süresi 6-7 yılı geçmiyor. Kandil’dekiler yatıyor, biz ölüyoruz" dediğini kaydetti. Dr. Bahoz, bu eleştiriler için "Savaşmayı bilmiyorsunuz, o yüzden ölüyorsunuz" dedi.
6 OCAK 2007-ZAP KAMPI
Örgütün ’Halk Savunma Güçleri’nin başına getirilen Suriyeli ’Doktor Bahoz’ kod adlı Fehman Hüseyin, Irak’ın kuzeyinde ve Türkiye’de bulunan PKK grup sorumlularına 6 Ocak 2007’da Zap Kampı’ndan telsizle yaptığı Kürtçe konuşma, Türkçe olarak da tercüme edilerek duyuruldu. Dr. Bahoz’un Zap kampından terörist grupları yönlendirip, tüm eylem emirlerini ve örgütsel durumları ve Merkez Yürütme Kurulu’ndan gelen talimatları iletiyor. Dr. Bahoz, verdiği eylem emirlerini yerine getirmeyen teröristleri konuşmasıyla uyardı, bundan böyle emirleri yerine getirmeyen, eylemden kaçanların cezalandırılacağı tehdidinde de bulundu. Murat Karayılan, Cemil Bayık’ın şikayetçi olduğu konuları da telsiz konuşmasında anlatan Dr. Bahoz’un uyarıları şöyle:
ETKİLİ OLAMIYORSUNUZ
Savaş koşulları çok sert olmasına rağmen, savaşı tam olarak öğrenmek istemediğiniz için savaşta yeterince etkili olamıyorsunuz. Bir savaş veriyoruz. Ancak asıl üzerinde durduğum konu bu savaşı yönetmekle ilgili. Savaşı yönetmenin bir tek yöntemi yok. Herkes, kendi bölgesindeki gelişmelere göre tedbirini alması gerekir. Eğer eylem emirlerini yerine getirmez, savaşmaktan kaçarsanız bu bizi çözülmeye götürür. Bu da savaşı kaybedeceğimiz anlamına gelir.
ELEŞTİRENLER BİLMELİ Kİ
Örgüt içindeki bazı arkadaşlar, mücadeleden kaçmak için üst düzey yöneticilerini eleştiriyor. Üst düzey yöneticilerini yetersizlikle suçluyor. Böylece eylemlere gitmeyerek bunda haklı oldukları konusunda kendi kendilerini ikna etmeye çalışıyorlar. Mücadele bir olgudur. Bu olguyu kimse inkar edemez. İnkar eden de kaybeder. Bazıları örgütün, siyasi yönünün olamayacağının söylüyor. Halbuki siyasi boyutu olmadığı takdirde uygulamalarımız açıklığa kavuşmaz. İşte, eleştirdiğiniz üst yönetim bu siyaseti belirliyor.
DERİN DERİN DÜŞÜNÜYORUZ
Eylem gruplarının bizi anlayamamasını derin derin düşünmesi gerekir. Kimseye bir şey öğretmeden ’iki kelime söyle’, bir adım atmadan ’bir adım at’ demiyoruz. Güvenlik güçleri bile teslim olunması için attığı bildirilerde; ’savaşçılar, bu yeteneksiz komutanlarınızı terk edin’ ve ’onlar birbirlerini suçlamakta ve sizleri kandırmaktan başka bir işe yaramazlar’ propagandasını kullanıyor. Örgütte kendini işsiz bırakmanın, bir insanın kendisine yapabileceği en büyük kötülük olduğuna inanıyorum. Küçük bir eylem imkanı bile bulduğunda bunu müthiş bir zevkle yapılmasını istiyorum.
PEŞMERGELERLE UYUM İÇİNDE
Irak’ta, halen tehlikeli bir bölgede olan grupları korumak için görevlendirdiğimiz timler, peşmergelerle uyumlu bir şekilde faaliyetlerini sürdürüyor.
M. Yüksel Özbek/Kenthaber/Hürriyet/Saygı Öztürk
Yayın Tarihi :
9 Ocak 2007 Salı 10:41:13
Güncelleme :9 Ocak 2007 Salı 11:09:58
Yorumlarınız
Teoman Törün IP: 88.224.129.xxx Tarih : 9.01.2007 10:58:13
Kutlarım. Mükemmel bir istihbarat başarısı.
CUMHUR BAYRAMCI IP: 88.241.165.xxx Tarih : 9.01.2007 13:53:18
Şu anda doğuda komuta Osman PAMUKOĞLU gibi bi komutanın elinde olsa keşke....
taner IP: 88.231.8.xxx Tarih : 19.09.2008 23:03:18
inşallah kendi soylarınıda oyle kuruturlar