301. maddeden yargılanan yazarları protesto eden gösterilerle gündeme gelen ulusalcı dernek Büyük Hukukçular Birliği kendi içinde parçalanma yaşıyor.

Avukat Kemal Kerinçsiz'in bütün eylemlerinde yanında yer alan Levent Temiz 'miting arkadaşını' davalarına ihanet ettiği ve kendi reklamını yaptığı gerekçesiyle terk etti. 

Birliğin kurucu üyesi ve yönetim kurulunda yer alan üç önemli isim, Başkan Kemal Kerinçsiz'in yanlış uygulamalarını, 'bilinmeyen unsurlar ve oluşumlarla ilişkisini' gerekçe göstererek dernekten ayrılmak için istifalarını verdi. Ulusalcı çizgide yayın yapan Yeni Hayat Dergisi'nin sahibi avukat Hanefi Altaş, avukat Levent Temiz ve avukat Ahmet Ülger dernekten ayrıldı. Derneğin etkili isimlerinden Ömer Pulatoğlu da sorun yaşadığını doğrularken istifa dilekçesini henüz vermediğini söyledi. Ermeni soykırımı ve 301 davalarında en ön sıralarda boy gösteren avukatlar, ayrılma sebeplerini Kerinçsiz'in kendi reklamını yapması ve marka olmaya çalışması şeklinde açıklıyorlar. Ayrıca, dernek başkanı Kerinçsiz'in farklı oluşumlarla kendilerinden habersiz görüşmesi de ayrılıkların en büyük etkeni olarak dile getirildi. Ahmet Ülger, Kerinçsiz'in birlikte hareket ettiği Türksolu'nun, Amerika tarafından kurdurulduğunu iddia etti.

Boğaziçi Üniversitesi'nde yapılması planlanan 'Osmanlı Ermenileri' konulu konferansı mahkeme kararıyla durdurarak adını duyuran Büyük Hukukçular Birliği, sırasıyla Hrant Dink, Orhan Pamuk, Elif Şafak gibi isimlere dava açtı. Dava süreçlerinde Kerinçsiz'in sık sık basına röportajlar vermesi dernek üyelerini kızdırdı. Ahmet Ülger ve Levent Temiz önce ortak bir yazılı açıklama yapıp Kerinçsiz'i derneğin amacına uygun davranmamakla suçladı. Kerinçsiz'in 'bilinmeyen unsur ve oluşumlarla' ilişkiler kurduğu, bu durumun derneğin itibarına ve amacına zarar verdiği belirtildi.

Ayrıca, Kerinçsiz'in şöhret olmanın getirdiği duyguyu kontrol edemeyerek dış çevreler aracılığıyla siyasi ilişkilere girdiği, Milliyetçi Hareket Partisi'ne (MHP) karşı olan gruplarla eylem birliği yaparak, dernek oluşumuna ve üyelerinin parti üstü konumuna zarar verdiği anlatıldı. Kerinçsiz'in derneği, siyasette araç olarak kullandığı öne sürülen açıklamada, "Kemal Kerinçsiz, Kuva-yı Milliye hareketinin değerli bir gazi üyesini, dernek çatısı altında çalışanı aracılığıyla darp ettirip Hukukçular Birliği'nin kutsallığına kan bulaştırmıştır. Darp eden adamını da hiçbir şey olmamış gibi himaye etmesinden kendisinin azmettirdiği anlaşılmıştır." denildi. Büyük Hukukçular Birliği'nin parçalanmasını değerlendiren avukat Ahmet Ülger; dernekten, hedefledikleri amaca ulaşamadıkları için ayrıldıklarını ifade etti. Hanefi Altaş, Levent Temiz ve kendisinin istifasıyla derneğin yönetim kurulunun boşaldığını söyleyen Ülger, başka kişilerin de dernekten ayrılacağını savundu. Hukukçular Birliği'nin açtığı davalara kendisinin karar verici konumda olduğunu belirten Ülger, dernek yönetimi olarak alınmış bir karar olmamasına rağmen, dine hakaret eden Muazzez İlmiye Çığ'a davada niye destek verildiğini de bilmediğini kaydetti. Ülger, Kerinçsiz'in, toplantılarına katıldığı Türksolu'nu Amerika'nın kurduğunu da iddia etti.