20
Mayıs
2024
Pazertesi
SİYASET

Kılıçdaroğlu'ndan şok iddia

CHP lideri Kılıçdaroğlu, Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın, Van'daki bir yolsuzluk dosyası için "soruşturmayın" talimatı verdiğini ve soruşturmayı durduğunu iddia etti. Kılıçdaroğlu, "Bakan'ın yazdığı oyazının belgesi de bizde" dedi.

Kılıçdaroğlu, "Deniz feneri" yolsuzluk dosyası için de savcılara seçim sonrasına bırakın talimatı verildiğini savundu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Sağlık Bakanı Recep Akdağ hakkında önemli bir iddiada bulunurken, Deniz Feneri dosyasının da savcılar tarafından seçim sonrasına bırakıldığını, çünkü öyle talimat alındığını savundu. Kılıçdaroğlu, "İktidara gelirseniz Öcalan ile müzakere eder msiniz?" sorusuna da cevap verdi.

Kılıçdaroğlu, CNN Türk televizyon kanalında yayımlanan programa katılarak gazetecilerin sorularını yanıtladı.

''SAĞLIK BAKANI SORUŞTURMAYI DURDURUN YAZISI YAZDI''
Seçim kampanyası süresince yolsuzluklarla ilgili özel bir dosya açıklamadığının belirtilmesi ve ''Yolsuzluk yok herhalde memlekette yoksa siz mi yakalayamıyorsunuz?'' şeklindeki bir soru üzerine de Kılıçdaroğlu, ''Hayır yolsuzluk çok. O kadar çok yolsuzluk var ki...'' dedi.

Açıklamama nedeninin sorulması üzerine de Kılıçdaroğlu, ''Hangi gazeteci yazacak? Eğer yazacaksanız, manşete taşıyacaksanız Türkiye'nin gündemine otursun diye, ben size bir bakanın yapılan bir soruşturmayı 'durdurun' diye yazdığı yazıyı göndereyim. Ama hiç kimse korkudan yayımlayamaz ki...'' şeklinde konuştu.

Sözlerinin ardından canlı yayın yapıldığının belirtilmesi ve soruşturmaya ilişkin sorular sorulması üzerine de Kılıçdaroğlu, ''Şimdiki Sağlık Bakanı... Van'daki bir soruşturmayı durduruyor. Yolsuzluk dosyasını 'soruşturmayın' diyor. Çünkü yolsuzluk saptanmış, rapora bağlanmış...'Durdurun' diyor soruşturmayı. Valiliğe yazıyor. Ama yazıyı isterseniz, yanımda değil, Ankara'da. Bilseydim bu kadar ilgi çekeceğini, rahatlıkla yazıyı da getirir gösterirdim. Ama Sayın Bakan duyuyordur herhalde bizi. Yarın desin 'ben böyle bir yazı imzalamadım', ben sevinirim.'' "

YOLSUZLUĞUN BELGESİNİ BAŞBAKAN'A GÖNDERDİK AMA..."
''Meydanlarda açıklayın, meydanlar sizin'' sözleri üzerine de Kılıçdaroğlu, Kayseri'deki yolsuzluk iddialarıyla ilgili rüşvet defterinin fotokopisini Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a gönderdiğini anımsattı. Kılıçdaroğlu, bu olaylar karşısında medyadan bekledikleri yankıyı bulamadıklarını belirtti.

''Olay üzerine yapılan açıklamaların, durumu karmaşık ve anlaşılmaz hale getirdiğinin'' söylenmesi üzerine de Kılıçdaroğlu, ''Ama öyle bir medya var ki karşınızda. Her şeyi bırakıyorum. Ortada bir rüşvet defteri var. CHP'li belediyelere sorun, 'size yılda kaç denetçi geliyor' diye? Bakırköy'e gelen herhalde 20'nin üzerindedir, 60'tır, 100'dür. Her olayda gelir. Rüşvet defteri var. Oraya iki müfettiş gönder, yandaş müfettiş gönder... Onlar bile görmezlikten gelemez'' diye konuştu.

ANKARA BAŞSAVCISI'NA "DENİZ FENERİ" GÖNDERMESİ
Olayın şu an ciddi olarak araştırıldığını, kendilerinin de olayı takip ettiklerini dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: ''Bakın üzüldüğüm noktalardan birisi şu. Deniz Feneri olayında. Bu kadar gecikmenin nedeni nedir? YGS'de çıkar, Ankara Cumhuriyet Başsavcısı açıklama yapar eyvallah. Niye Deniz Feneri'nde açıklama yapmıyorsun? Benim bildiğim kadarıyla 'Deniz Feneri davasını seçim sonrasına erteleyin' diye talimat verildi. Çıksın Başsavcı 'Ben talimat vermedim' desin. Ankara Cumhuriyet Başsavcısı 'Ben bu olayın bir an önce açıklığa kavuşmasını istiyorum' desin. Niye söylemiyor? Almanya'ya gittiler. Tüm deliller toplandı, yazılar yazıldı. Niye dava açılmıyor? Ben adım gibi biliyorum. Daha ayrıntı vermek istemiyorum. O savcıları da görevden alacaklar da fakat bu ara alırlarsa kıyamet kopar diye korkuyorlar. Davayı da açtırmayacaklar. Eğer başsavcı, başsavcıysa çıksın savcılara sorsun, 'Kardeşim bu dava kaç yıldır sizin elinizde. Ne yapıyorsunuz siz? Niye davayı açmıyorsunuz?' diye niye sormuyor?'' Bu durum için elinde bir kanıtın bulunup bulunmadığının sorulması üzerine de Kılıçdaroğlu, ''Böyle bir yazı olur mu? Hangi savcı böyle bir yazıyı yazar'' dedi.

"KİMSE BU ÜLKEDE YARGI BAĞIMSIZDIR DİYEMEZ"
''Kars'taki heykel için yürütmeyi durdurma veren mahkemenin başkanının sürüldüğünü, yürütmeyi durdurmayı kaldıran yargıcın da mahkeme başkanı olarak hemen atandığını'' savunan Kılıçdaroğlu, ''Bana hiç kimse kalkıp bu ülkede 'yargı bağımsızdır' diyemez'' dedi. Kılıçdaroğlu, ''Hukuk varsa gereği yerine getirilsin'' diye konuştu.

"ÖCALAN İLE MÜZAKEREYİ DEVAM ETTİRİR MİSİNİZ?"
Kılıçdaroğlu, ''Öcalan ile müzakereyi devam ettirir misiniz?'' şeklindeki bir soru üzerine de Doğu ve Güneydoğu ile ilgili CHP kadar somut söylemde bulunan hiçbir siyasi parti olmadığını ifade etti.

Terörü bitirmeye kararlı olduklarını belirten Kılıçdaroğlu, demokrasi, özgürlük ve insan haklarının temel norm olarak belirlenmesi gerektiğini dile getirdi. Sorunun toplumsal bir uzlaşma ile aşılması gerektiğine işaret eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

''Türkiye'nin gerçeği budur. AKP'nin en büyük hatası toplumsal uzlaşma arayışına girmemesidir. Sayın Bahçeli, 'Siz Apo ile görüşüyorsunuz' dediği zaman, 'şerefsizler' sözcüğünü kullandı. Şimdi ne diyecek, kim şerefsiz? Görüşmeyi inkar ediyorsun. Ecevit döneminde de böyle bir girişim oldu, olabilir. Yadırgamadığımı da söyledim. Eğer bu ülkede barışa ihtiyaç varsa eğer bu ülkede insanlar ölmeyecekse... Balıkesir'de bir şehit annesi ile konuştum. Umutsuz bir şekilde bana baktı şehit annesi, 'Çocuğum şehit oldu. Kardeşimin oğlu var, askere göndermiyoruz, ölmesin diye' dedi. Ne diyeceksiniz? İnsanlar yaşamlarını mı kaybetsinler, toplumsal uzlaşma ile barışı mı yakalayalım? Barışı yakalayacağız. AKP ikili oynuyor. Niye ikili oynuyorsunuz? Dönem geliyor, 'Ben görüşmüyorum, devlet görüşüyor' diyor. Devlet dediğiniz kim? Siz MİT Müsteşarı'na 'Git görüş' derseniz görüşür, 'Görüşme' derseniz gider görüşemez, o bir bürokrat. Siz halkı aldatıyorsunuz. Halkı aldatmak bir siyasi parti liderine yakışır mı? Çıkın, net söyleyin.''

"ÇILGIN PROJE HALKI KANDIRMAKTAN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİL"
Kılıçdaroğlu, bir soru üzerine, zamanında İkinci Boğaz Köprüsü'ne karşı çıkanlara sempati ile baktığını söyledi. ''Kanal İstanbul'' projesini eleştiren Kılıçdaroğlu, ''Buradan gemiler parayla geçecek değil mi? Montrö Antlaşmanız var. Bütün gemiler Boğaz'dan bedava geçecek, kılavuz bile zorunlu değil. Şimdi düşünün, bir yerden iki gemi de yan yana geçebilir, biri gider, biri gelir. Bir yerden de bir gemi geçecek, öbür gemi geçtikten sonra öbür taraftaki gemi bu tarafa geçecek, o da parayla geçecek. Daha fazla uzun süre bekleyecek. Hangisini tercih edersiniz. O zaman bu proje halkı kandırmaktan başka nedir, bedava varken'' diye konuştu.

KCK davasını eleştirenlerden biri olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, ''(İlla savunmayı Kürtçe yapacağım), demek doğru değil. Haklıyken sizi haksız konuma sokar. Savunmanızı Türkçe yapın, ne var bunda'' dedi.

"KÜFRETMEDİM YANLIŞ ANLAŞILDI"

Kılıçdaroğlu, yolsuzlukla ilgili Erdoğan'a yönelik yarım kestiği cümlenin yanlış anlaşıldığını söyleyerek küfretmediğini iddia etti. İşte o sözler: "Yolsuzlukla beni anarsan tehdit içerebilecek bir cümleyi kuracaktım. Fakat onun yanlış olacağını düşündüm fakat yolun yarısında ayağını denk al diyecektim fakat yanlış anlaşılır diye gülerek tamamladım. Ancak bunu maalesef söylüyorum bunu AKP medyası, sanki ben Sayın Başbakan’ın annesine küfretmiş gibi gösterdiler."

"ANNEM ERMENİ DEĞİL"

Kılıçdaroğlu, annesinin Ermeni olduğu yöndeki haberlerden de rahatsız olduğunu söyleyerek, bu konunun tekrar tekrar haber olmasına bir anlam veremediğini söyledi. Kılıçdaroğlu bu konuda haber yapan medya kuruluşlarla mücadele edeceğini ifade etti. İşte o ilginç ve iddialı sözler: "Tabii bir de bu ermeni meselesi var. Olmayan bir haber tümüyla yalan; fakat haber olarak veriliyor. Neresini düzelteceksiniz bundan müthiş rahatsızız. Bundan sonra o medyayla ismini vererek açıkça mücade etmeye kararlıyız. Kardeşiniz bir açıklama yaptı. Ayıp değli ki ermeni olmak o da Allah’ın yarattığı bir varlık ama değiliz. Okum ayazma bilmez Allah rahmet eylesin vefat etti. Büyük ablamda öyle. Hatta bir gazeteci telefon etmiş ve Ermeni misiniz demiş o da hayır müslümanız diyerek telefonu kapamış."

 

...
Yayın Tarihi : 30 Nisan 2011 Cumartesi 13:00:59


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?