Kimse bize 'bölücü' diyemez!

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, demokratik açılım konusunda muhatabın illegal örgüt ve bireyler olamayacağını belirterek, hiç kimsenin AK Parti'ye "bölücü" damgasını yakıştıramayacağını vurguladı.

Başbakan Erdoğan, partisinin İstanbul İl Başkanlığı'nca düzenlenen bayramlaşma törenine katıldı. Haliç Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen törende partililere hitap eden Başbakan Erdoğan, bayramın kardeşliği ve dostluğu biraz daha da pekiştirdiğini söyledi.

Ramazan boyunca yoğun şekilde yaşanan paylaşma hissinin bayramda doruk noktaya ulaştığını anlatan Erdoğan, "İnşallah bu bayram yüreklerdeki yangınlara su serper. Bir uçtan bir uça bütün yuvaların şenlenmesine vesile olur.

Bayramlar bizim için birlik ve beraberliğin, yardımlaşmanın, kucaklaşmanın, hoşgörünün ve barışın sembolüdür. Bayramlar kardeşlik iklimini milletçe yaşamanın, bu duygu birliğimizi en üst düzeyde tazeleme günüdür. Bunun için bayrama ait geleneklerimizin canlı tutulması çok önemli. Komşusu açken tok yatmayı içine sindiremeyen, bundan icap duyan bir medeniyetin mensuplarıyız. Aynı şekilde komşumuz bayram edemezken bizim bayram etmemizin bir ehemmiyeti olamaz. Bu noktada vatandaşlara sesleniyorum; lütfen bayramları sadece kendi
dinlenebileceğimiz bir tatil fırsatı olarak görmeyelim" dedi.

Yardımlaşma ve dayanışmanın bu milleti ayakta tutan insani değerler olduğunu vurgulayan Erdoğan, "İnanın bunlar olmasaydı burası bir Arjantin, bir Meksika olurdu. Bu aziz millet bunları direttiği için her daim güçlü kalmıştır. Aziz milletimiz bu yolla, darda da, sevinçte de bir olmayı başarmıştır" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, demokratik açılım ve milli birlik projesinde çatışmayı değil uzlaşmayı esas aldıklarını ifadede ederek, "İhtilafları değil, ittifak noktalarımızı güçlendiriyoruz. Küllenmiş husumetler, kin ve nefret ateşleri kimseye menfaat sağlamaz. Birbirimize karşı önyargıları kırmak zorundayız. Birbirimizi kamplara ayırmaktan vazgeçersek, birbirimize hasım değil, hısım olursak inanıyorum ki Türkiye'nin yarınları dünden ve bugünkünden çok daha parlak, çok daha aydınlık olacaktır.

Zorluklarını büyük ölçüde aşmakta olan, demokrasisini güçlendiren bir ülkedeyiz. Artık gündemi belirlenen bir Türkiye yok. Artık gündem belirlemeye ortak olan bir Türkiye var. Çalışıyoruz, emek sarf ediyoruz, üretiyoruz ve geleceğe yönelik parlak hedefler belirliyoruz" ifadelerini kullandı.

"Her şeyi çözdük" iddiasında olmadıklarının altını çizen Erdoğan, "Ama bu eksiklikleri giderecek azmimiz var. Allah'ın izniyle aşamayacağımız hiçbir zorluk yoktur. Yeter ki gönül bağlarımızı sağlam tutalım, yeter ki umutsuzluğa, karamsarlığa zerre kadar prim vermeyelim, kendi güvenimizden taviz vermeyelim. Bayramlar iyi başlangıçlar içinde bir fırsattır. Bunu iyi değerlendirelim. Bir mili birlik projesi dedik, bunu demokratik açılım sürecinde gerçekleştireceğimizi söyledik. Sıfatı muhalefet olanlar buna muhalefet ediyorlar. Beyaza siyah deme, siyaha beyaz deme gayretindeler. Hadi görüşelim diyoruz, 'görüşmeyiz' diyorlar. Görüşülmeden, neyin ne olduğunu bilmeden nasıl oluyor da damgalıyorsunuz. Açıklandı mı bir şey, yok. Ne var içinde biliyor musunuz, yok. Verdikleri cevap siz "bölücüsünüz" şeklinde konuştu.

"BÖLÜCÜLÜK YAFTASINI KİMSE AK PARTİ'YE YAKIŞTIRAMAZ"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, hiç kimsenin AK Parti'ye "bölücü" damgasını yakıştıramayacağını belirterek, "Bu yaftayı kimse ama kimse AK Parti'ye yakıştıramaz. Neden? İspatı ortada. Eğer matematik ilminden zerre kadar nasibini almışlarsa burada sosyolojik bir tespit yapmak istiyorum. Biz AK Parti olarak Türkiye'nin 7 bölgesinde de birinci olmuş partiyiz. 81 vilayetin 80'inde milletvekili çıkarmış bir partiyiz biz. Şimdi bize bu yakıştırmayı yapanlara sorun; siz Türkiye'nin kaç vilayetinde varsınız? Biz Türkiye'de 61 vilayette birinci partiyiz, diğer 20 vilayette ikinci partiyiz. Ey CHP sen nerde varsın, ey MHP sen nerde varsın, ey DTP sen nerde varsın? Peki bu tablo nasıl oldu. Çünkü biz milletimizin tamamını kucaklıyoruz. Biz vatan topraklarının tamamını kucaklıyoruz. Gitmedik yer bırakmadık, bırakmayacağız da.

Biz yola çıkarken, bölgesel milliyetçilik, etnik milliyetçilik, dinsel milliyetçilik yapmayacağız dedik" dedi.

Kürt meselesinin bugünün meselesi olmadığının altını çizen Erdoğan, AK Parti'yi kurarken bu meseleyi de programa koyduklarını söyledi. Türkiye'nin tek sorununun Kürt meselesi olmadığını ifade eden Erdoğan, "Tüm sorunları çözeceğiz. Bunları bugün konuşmuyoruz. 2005 Diyarbakır konuşmamda da bu var. Duyarsız kalamayız. Fakat bunu yaparken de biz 'Türkiye'nin tamamıyız' demedik. Onun içinde koordinatör bakanımızı tespit ettik, bütün siyasi partileri ziyaret edeceksin dedik. Reddeden bir parti, diğeri sözlü ret. Bu işin görüşülmesi gereken yer, milletin vekillerinin olduğu yerdir. Biz önce kapalı olması gerektiği gibi bir düşünce sergiledik. Dediler kapalı oturuma gelmeyiz. Birileri kapalı oturum olursa gelir ama teşhir ederiz dedi. Bu aslında bir suç. Biz açıkta yaparız, kapalı da hiç fark etmez. Bizim derdimiz milletçe üzümü yiyelim. Muhatabımız illegal örgütler değil, illegal insanlar, bireyler de değil bizim muhatabımız milletin ta kendisidir. Çünkü bu partiyi millet kurdu. Biz milletle yürüyoruz, rotayı çizen millet. Biz milletimize efendi olmak için bu yola çıkmadık, biz bu milletin hizmetkarıyız" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, bölgesel milliyetçiliğe de karşı olduklarını, ancak yılardır bazı bölgelerin ihmal edilmediğini söyledi. En az gittiği ile 3 kez ziyarette bulunduğunu vurgulayan Erdoğan, "Böyle her ile en az 3 kere ziyarette bulunan başka bir başbakan yoktur. Ankara'dan iz sürmekle iller tanınmaz. Bizim derdimiz, batı kalkınmışlıkta nereye varmışsa Doğu da aynı seviyeye ulaşacak. Benim vatandaşım ben bu topraklarda huzurlu yaşıyorum diyecek" dedi.

Türkiye'yi demir ağlarla ördüklerini anlatan Erdoğan, önceki iktidarların ise "demir ağ" sözcüğünü sadece Onuncu Yıl Marşı'nda kullandıklarını söyledi. Erdoğan, "Biz dertliyiz. Bizim işimiz gücümüz var. Yan gelip yatmıyoruz" ifadelerini kullandı.