'KKTC tabela devleti'
Güney'le ticaret başlamış bile
*İstatistiklerde gözükmemekle beraber Rum Kesimi'nden ithalat da yapıldı. KKTC'nin eski Türkiye Büyükelçisi Bulunç, ''Ek protokolün imzalanmasıyla KKTC'nin ekonomik olarak da çökertileceği dönem başladı'' dedi. ATO Başkanı Aygün de KKTC'nin tabela devlet haline geleceğini vurguladı.
Ayrıntıları Cumhuriyet gazetesinde MURAT KIŞLALI imzasıyla yayımlanan haberi alıntılayarak aktarıyoruz:
ANKARA - Devlet İstatistik Enstitüsü'nün (DİE) dış ticaret istatistiklerine göre, Türkiye tarihinde ilk defa bu yılın mayıs ayında Güney Kıbrıs Rum Kesimi'ne 1 milyon 20 bin dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Ayrıca Rum Kesimi'nden ithalat da yapıldığı, ancak bunun DİE rakamlarına yansıtılmadığı öğrenildi.
Bir yetkili ''ATR belgesi olarak da olmayarak da Rum Kesimi ile ticaret yapılmış. Karar, Dışişleri'nin ticaretin yapılmasına engel olmadığına ilişkin görüşü üzerine verilmiş. Bu durum Rum Kesimi ile resmen ticaretin başladığını gösterir'' dedi.
KKTC'nin eski Türkiye Büyükelçisi Ahmet Zeki Bulunç da ''Ek protokolün imzalanmasıyla Türkiye'nin KKTC ile ticari ilişkilerinin Rum Kesimi üzerinden geçirileceği bir döneme girilecek. KKTC ekonomik olarak da çökertilecek'' dedi.
Deklarasyon kamuoyuna
Bulunç deklarasyonun Türk kamuoyuna yönelik ''Biz Rum tarafını tanımadık'' mesajı taşıyan, ancak AB müktesebatı çerçevesinde anlamı olmayan bir belge olduğunu belirterek şunları söyledi:
''Bu ek protokolün imzalanmasıyla birlikte Ankara anlaşması neyi öngörüyorsa Rum tarafı ile de bütün işlemlerin yapılması gerekiyor. Türkiye ile Rum tarafı arasında ekonomik ve ticaret ilişkileri başlamıştır. Rum Kesimi'nden Türkiye'ye ithalat yapılması, Rumların gelip burada şirket kurmaları kesinlikle engellenemeyecektir.''
Bulunç ''Bu entegrasyon KKTC'yi tamamen ekonomik olarak çözülmeye götürüyor. Bugüne kadar siyasal, vatandaşlık bağı ve toplumsal çözülme sağlanmıştır. Ek protokolle ekonomik ve onun sonucunda mülkiyet ve toprak çözülmesi sağlanacaktır'' dedi.
Ek protokolün imzalanmasıyla KKTC'nin bir isim olarak kalacağını belirten Bulunç, ''Rum tarafı 'Bu protokolü imzalayarak Kuzey'in bize ait olduğunu Türkiye de kabul etmiş oluyor. O zaman senin Kuzey ile ticari ilişkilerin benim üzerimden geçmeli' diyecek'' şeklinde konuştu.
'Akdeniz'e açılamayacak'
Ek protokolün imzalanması ile ilgili bir basın toplantısı düzenleyen Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün de AB ek protokolünün onaylanmasının, Kıbrıs Rum Kesimi'nin Kıbrıs Cumhuriyeti şeklinde tanınmasına yaklaşılması sonucunu doğuracağını belirterek ''Türkiye Akdeniz'e açılmak için Rum kesiminden izin almak zorunda kalacak. Protokolü imzaladıktan sonra Türkiye, Kıbrıs Rum Kesimi'ni 'tanımıyorum' iddiasını sürdüremeyecek'' dedi.
Aygün, ''Kıbrıs 1995 yılında elden gitmeye başladı. Şimdi sandalyesi çekiliyor. Sayın Abdullah Gül 1994'te 'Tanzimat kafalı imzalar atılıyor' demişti. Şimdi ne değişti?'' şeklinde konuştu.
Şimdilik 200 şirketin Güney'e kaydolduğunu, 2 bin şirketin de sıra beklediğini kaydeden Aygün, ''Şirketlerin kaydını Güney'e taşıması, KKTC'nin boşalması ve tabela devlet olarak kalması anlamına gelmektedir'' dedi.
