Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AB ilerleme raporuyla ilgili olarak, ''KKTC'ye yönelik izolasyonlar kalkmadığı takdirde, limanlar ve hava alanları konusunda şu ana kadar olan kararlılığımızdan vazgeçmeyiz'' dedi. 

Erdoğan, Uluslararası Yatırımcılar Derneği'nin Swiss Otel'de düzenlenen kokteylinden ayrılırken gazetecilerin konuya ilişkin sorularını yanıtladı. ''Açıklanan ilerleme raporunun şüphesiz ki bir çok iyi yanları yanında tabi ki iyi olmayan yanları da var'' diyen Erdoğan, genel itibariyle bundan önceki ilerleme raporlarıyla mukayese edildiğinde bu raporun 74 sayfa olduğu için kısa özet şekilde gündeme geldiğinin anlaşıldığını söyledi. 

Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: 

''Bir taraftan terörist başı ile ilgili 'sayın' veya 'bay' denilecek ifadenin kaldırılmış olması, bu terör örgütüne yönelik bakıştaki hassasiyeti
ortaya koyan bir yaklaşımdır. Öbür tarafta özellikle bizim AB sürecine yönelik olarak 301'e dayalı bakışta burda bir 3-4 haftalık daha Türkiye'nin bu konuyu sivil toplum örgütleriyle değerlendirebileceğine yönelik bir beklenti... Kıbrıs'a yönelik ise zirve öncesine bu işi bırakma gibi burada tavsiye kararını alacaklarına yönelik bir tespitleri var. Ekonomiyle ilgili ise övgüler var. Türkiye'nin ekonomik yöndeki gelişmelerine yönelik bunları görüyoruz. Şu anda bütünüyle rapor üzerinde ince teferruatlarına varıncaya kadar çalışmalarımızı arkadaşlarımızla birlikte yapıyoruz, yapacağız. Bugün biliyorsunuz yazılı bir açıklamayı kısa olarak yaptık. Bu değerlendirmeden
sonrada daha geniş, detaylı açıklamamızı da hep birlikte yapmış olacağız.''

-''KARARLILIĞIMIZDAN ASLA VAZGEÇMEYECEĞİZ''-

Başbakan Erdoğan, ''Aralık zirvesine kadar Kıbrıs konusunda bir gelişme bekleyebilir miyiz?'' şeklindeki soru üzerine şunları kaydetti:
'' Bizler, eğer KKTC'ye yönelik izolasyonlar kalkmadığı takdirde, limanlar ve hava alanları konusunda şu ana kadar olan kararlılığımızdan vazgeçmeyiz. Bu bizim için kesinlikle verilmiş olan bir karardır. Bunu hep söylüyorum; KKTC bir terör ülkesi değildir, KKTC bir kara para aklama yeri değildir, KKTC bir uyuşturucu merkezi değildir. O zaman bu uygulama niye? Bu noktada dünyada hiçbir ülkeye yapılmayan bu tür bir yaklaşımı KKTC'ye nasıl yapıyorsunuz? Gelin kaldırın bunları, kaldırdıktan sonra Türkiye olarak biz de, gerek limanlar, gerek hava alanları noktasında adımı atalım. Kaldı ki biz biliyorsunuz, Güney Kıbrıs'ta Rumların ülkemize seyahatlerinde vize kapısını
açtık ve verdik. Türkiye olarak kendileriyle ithalat, ihracat noktasında da zaten belli oranda bir çalışmamız da var. Bunları da yapıyoruz. Ama bizim KKTC'yi bu noktada aşağılayacak, orada çok daha sıkıntılara neden olabilecek böyle bir adımı atmamız mümkün değildir.'' 

KKTC'nin yavruvatan olarak, Türkiye'nin ise garantör ülke ve anavatan olarak en önemli adımı 24 Nisan 2004'te attığını ifade eden Erdoğan, Güney Kıbrıs'ın orada AB taleplerine tamamen aykırı bir cevap verdiğini söyledi. Buna rağmen AB'ye kabul edildiklerini ve KKTC'ye verilen sözlerin yerine gelmediğini kaydeden Erdoğan, ''Önce verilen sözü, sözü verenler yerine getirsin. Biz vereceğimiz ya da vermemiz gereken sözleri kesinlikle yerine getiririz. Bundan kimsenin endişesi olmasın'' diye konuştu.