Ankara kulislerindeki soru şuydu:

Vecdi Gönül ve Beşir Atalay’ın cumhurbaşkanlığı adaylığını Bülent Arınç engelledi...

Bu kritik sorunun cevabını Anayasa Mahkemesi’nin Sheraton’daki resepsiyonunda alıyorum.

Arınç şu soruya aynen şu cevabı veriyor:

-“Bunu nasıl düşünebiliyorlar? Ben sayın Başbakan’la bu konuyu uzun uzun konuştum. Ama kişileri konuşmadık. Mesela Beşir Atalay benim sınıf arkadaşımdır, çok değerli bir insandır”

Soruyorum:

-Ya Vecdi Gönül?

Arınç, Yine aynı karalılıkla cevap veriyor:

-“Bütün bunlar yakıştırma. Vecdi Bey de değerli bir insandır. Bizim sayın Başbakan’la ilişkimiz böyle değil. Zaten bunu böyle düşünenler bizim nerede olduğumuzun farkında değiller. Ben sayın Başbakan’a genel düşüncelerimi söyledim”

Tekrar soruyorum:

-Yani hiç mi etkiniz olmadı?

Arınç, cevap veriyor:

-“İşte hiç anlaşılmayan bu. Sayın Başbakan sordu ben düşüncelerimi söyledim. Ve o düşünceler üzerine kendi fikirlerini birleştirdi, bu kararı aldı.

Ve tekrar soruyorum:

-Yani hiçbir durumda aday olmayacak mıydınız?

İşte bu cevap ilginç:

-Bu soruya cevap veremem. Çünkü ne desem yanlış anlaşılır.

Evet şimdi resepsiyona girebiliriz...


Sheraton Oteli’ni yıllardır böylesine yoğun bir ilgi merkezi olarak görmedim...

İran Caddesi, Arjantin Caddesi aslında Sheraton’a çıkan bütün sokaklar kilitlenmiş...

Anayasa Mahkemesi’nin bu kuruluş resepsiyonunun önümüzdeki 15 günlük Cumhurbaşkanlığı süreci için ne kadar önemli olduğunu yazmıştım...

Şimdi onu bütün çıplaklığıyla bir gazeteci olarak yaşadım...

Çünkü herkes buradaydı...

Önce en merak edilen soruyu soralım:

-Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı Baykal belki de ilk kez Anayasa Mahkemesi’nin kuruluş resepsiyonuna gelmedi.

Ve daha önemlisi Genelkurmay Başkanı ya da onun adına Genelkurmay Karargahı’ndan da kimse yoktu...

Üstelik bir gün önce İsrail Büyükelçiliği’nin resepsiyonunda Genelkurmay İkinci Başkanı. Org. Ergin Saygun vardı ve konuşmuştu...

Bu tespit aslında resepsiyonun ilerleyen saatlerinde kulislerin en keskin sorusu haline dönüştü...

Neden?

Bunun nedeni üzerine çok çeşitli yorumlar yapılabilir...

Biz yine resepsiyona dönelim...


Abdullah Gül’le sohbet ediyoruz...

Çıkardığım özet şu:

-Gül, demokrasinin işlemesi için ve daha önemlisi kendisinin oraya yalnızca Meclis çoğunluğu ile değil iyi niyet çerçevesi içerisinde toplumsal bir kabulle gelmek için elinden geleni yapacak.

Gül’le yaptığım sohbetin detaylarını daha sonra aktaracağım...

Çıkardığım özet ise şu:

-Bülent Arınç, bir geleneğin devamı için gereken uyarıları yapmış. Ve anladığım kadarıyla eğer Gönül ya da Atalay’ın adaylığı söz konusu olsaydı kesinlikle Bülent Arınç aday olarak çıkardı. Bu benim izlenimim.

Evet, belki de son yılların en ilginç ve en kritik resepsiyonlarından birisine tanık olduk. Saat gece yarısın geçti detayları aktarmaya devam edeceğim...