CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Cumhurbaşkanı seçimine ilişkin tartışmaları değerlendirirken, "Öyle gözüküyor ki, bir dayatma söz konusu olursa, bu konunun Anayasa Mahkemesi'nin önüne taşınması kaçınılmaz olacaktır" dedi.

Eski Yargıtay Başsavcısı Sabih Kanadoğlu'nun, 'ilk turdan itibaren Cumhurbaşkanlığı seçimine geçilebilmesi için nitelikli çoğunluğu oluşturan 367 milletvekilinin oyunun aranması gerektiği' yönündeki görüşünün, hukukçular arasında farklı değerlendirmelere yol açtığına dikkati çeken Baykal, parti olarak bu konuya araştırmak üzere bir komisyon oluşturduklarını anımsattı.

Baykal, şöyle devam etti:

"Öyle gözüküyor ki, bir dayatma söz konusu olursa, bu konunun Anayasa Mahkemesi'nin önüne taşınması kaçınılmaz olacaktır. Kimse, 'mahkeme mi seçecek' demesin. Evet, mahkeme seçmeyecek ama seçecek olanlar Anayasa'ya, hukuka uygun olarak seçim yapacaklar, 'Hukuku, Anayasa'yı dinlemem, keyfime göre oraya istediğimi getiririm' anlayışı çağdaş hukuk anlayışı değildir. Hukukun ne olduğu konusunda bir tartışma varsa, bu tartışmayı yetkili organın, yani Anayasa Mahkemesi'nin karara bağlamasının sağlanma ihtiyacı vardır. Hiç kimse Anayasa Mahkemesi'nin kararı konusunda tereddüt yaratmaya kalkmamalıdır.

Biz, isteriz ki buna gerek kalmasın, ama zorunlu olursa o zaman meseleyi Anayasa Mahkemesi'ne götürmemiz kaçınılmaz hale gelir. Konuyu Anayasa Mahkemesi'ne en uygun aşamada, en erken biçimde götürme ihtiyacı vardır.

Eğer bir dayatma ile ilk tur, sayın Meclis Başkanı'nın '184'u bulunca açarım, açınca oylamayı yaparım ve 367'yi ararım' dediği tur yapılır yapılmaz, 10 dakika sonra Anayasa Mahkemesi'nin önüne, 'bu tur Anayasa'nın öngördüğü anlayışa ters bir uygulamayı ortaya koymuştur' iddiası taşınarak daha turlar tamamlanmadan mahkemenin bu konuda bir karar alması sağlanacaktır."