Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından düzenlenen 4. Türkiye Ticaret ve Sanayi Şurası'na katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP lideri Deniz Baykal'a seslenerek "Senin adayın varsa açıkla. Kendine güveniyorsan kendin çık. Kendini açıkla. Bak bakalım parlamento sana ne kadar itibar ediyor. Millet ne kadar itibar ediyor" dedi.

Programa gelişinde Başbakan Erdoğan'a Bodrum Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Serdar Kocadon tarafından yaptırılan "Recep Tayyib Erdoğan" isimli 2,25 metre büyüklüğünde "Bodrum Guleti" tipi bir gemi maketi hediye edildi. Başbakan Erdoğan, uzun süre kendi ismini taşıyan gemi maketini inceledi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TOBB tarafından düzenlenen 4. Türkiye Ticaret ve Sanayi Şurası'na katıldı. İstihdam ve işsizlik sorunlarının tartışıldığı programa kabineden yüksek katılım gerçekleşti. Programa Devlet Bakanı Ali Babacan, Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Abdüllatif Şener, Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen, Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan katıldı.

Fildişi kulelerden meseleleri dinlemediklerini ve imtiyazlı zümrelerden gelmediklerini ifade eden Başbakan Erdoğan, "Halkın içinden geldik ve nerede geldiğimizi de bir an olsun aklımızdan çıkarmadık" dedi.
Türkiye'de seçim öncesi popülizm yapılacağı söylentilerine değinen Başbakan Erdoğan, "Hayır böyle bir şey olmaz. Olmayacak da. Halkımıza sırtımızı dönmedik. Dönmeyeceğiz de. El ele olacağız. Çünkü biz emanetçiyiz" diye konuştu.

Bugün en önemli sorunun istihdam olduğunu kabul ettiklerini belirten Başbakan Erdoğan, göreve geldiklerinde işsizliğin yüzde 10,3 olduğunu ve bugün bu rakamın yüzde 9,9 ile "ufak bir fayda" sağlandığını söyledi.
Bunu yeterli görmediklerini kaydeden Erdoğan, nüfusu ortalama 1 milyon artan bir ülkede bunun olumlu değerlendirilmesi gereken bir rakam olduğunu dile getirdi.

2002 yılında 21 milyon 354 bin kişinin aktif işgücü olduğunu ve 2006 yılında bu rakamın 22 milyon 330 bine yaklaştığını belirten Erdoğan, böylece 976 bin kişinin ilk defa iş aramaya başladığına ve iş hayatına girdiğine işaret etti.

Antalya'da köylerde gördüğü izlenimlerini anlatan Başbakan Erdoğan, "Siz gelir de sadece Antalya'nın içinde kalır da belirli bir çevrenin dışına çıkamazsanız Türkiye'yi okuyamazsınızfildişi kulede yaşayan biri değilim. Halkımın arasında yaşayan bir insanım. Onun için halkımı ben şu an iyi okuyorum" dedi.

2013 yılında milli geliri 10 bin dolara çıkarma hedefini yineleyen Başbakan Erdoğan, ancak bunun faaliyet dışı gelirlerle değil tam aksine reel ekonominin hakim olduğu bir Türkiye'de bunu başaracaklarını söyledi.
Yurt dışından gelen yabancı yatırım miktarının geçmişte yıllık 1 milyar dolar olduğunu hatırlatan Başbakan Erdoğan, Ocak ayı itibariyle bunun 6 milyar 106 milyon dolar olduğunu ve buna eleştiriler gelebileceğini belirtti.

Eleştirilere cevap veren Erdoğan, "Efendim o finans sektöründe. Ya finans sektörünün olmadığı bir reel sektör olur mu? Bu bir kanadı olmayan uçağa benzer. Olmaz finans sektörü olacak ki reel ekonomi dünya ile entegre olsun" diye konuştu.

Uluslararası noktada gelinen seviyeye işaret eden Erdoğan, ama bunu bile hala kavrayamayan "ulusalcı" adı altında grupların olduğunu belirterek, "Onun için de şunu bilmemiz lazım. Ekonomi yerel değildir. Ekonomi evrenseldir. Ve yerel ekonomiyi savunanlar ülkeyi çıkmaza götürenler olmuştur" dedi.

Türkiye'yi dünya ekonomisi ile entegre eden kişinin 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal olduğunu ifade eden Erdoğan, "Ama ondan sonra onun yolundan ilerleyenler bile tekrar içe kapanmıştır. Bizim dönemimiz tamamen evrenselliğe gidiş olmuştur" ifadesini kullandı.

Türkiye'de Avrupa Birliği'ne karşı olanlar bulunduğunu buna da saygı duyduğunu belirten Başbakan Erdoğan, "Karşı olabilirsin saygı duyarım. Ama ürettiğinin yüzde 65-70'ini nereye satıyorsun?" diye sordu. Erdoğan, Türkiye'de yatırım yapan ülkeler arsında ilk 5'te yine Avrupa Birliği üyesi ülkeler bulunduğunu hatırlattı.

Erdoğan sözlerine şu şekilde devam etti: "Bunları insaflı olarak değerlendirmek lazım ve baltayı da taşa vurmamak lazım. Halkın o samimi düşüncelerini saptırmamız lazım."

Türkiye'de 2 kavramın yerine oturduğunu ve bunların güven ve istikrar olduğunu kaydeden Başbakan Erdoğan, "Artık bu kavramların içi dolmaya başladı. Türkiye düne kadar bir bardak suda siyasi fırtınalar koparanların kayıplarını zararlarını kolay ödemedi. O fırtınaların maliyeti çok ağır oldu" dedi.

Erdoğan, Türkiye'nin normalleşmesini yadırgayanların milletin hafızasına karşı en hafif ifadeyle ayıp etmiş olduklarını belirtti.

Cumhurbaşkanlığı seçimleri konusunda konuşan Erdoğan, "Cumhurbaşkanlığı seçimleri konusunda yine bizim tavrımız net. Türkiye'nin yeni Cumhurbaşkanı inşallah belirlenen zamanda Anayasa'nın ortaya koyduğu kurallar çerçevesinde seçilecek ve görevine inşallah başlayacaktır. Bundan kimsenin endişesi olmasın. Türkiye Cumhuriyeti demokratik laik sosyal bir hukuk devletidir. Ve anayasamızın içinde mündemiç olan bir cumhurbaşkanı nasıl seçilir sorusunun cevabı bugüne kadar nasıl uygulamada cumhurbaşkanının seçimini sağlamışsa gerçekleştirmişse şimdi de aynı şekilde yapılacaktır" dedi.

İsim vermeden CHP lideri Deniz Baykal'a işaret eden Erdoğan, "Adama sorarlar. Dün yapılıyordu. O zaman oldu da siz yine oralardaydınız. Niye o zaman sesiniz çıkmıyordu da şimdi kalkıp da yeni yeni şeyler icat ediyorsunuz. Kendileri ile bu kadar tenakuza düşen bu kadar çelişkiye düşen insanları milletimiz hep mahkum etmiştir. Nereye sandığa. Ve bu samimiyetsizliktir. Ülkem dürüst siyasetçi arıyor. Samimi arıyor. Bir geri adım. Bunlardan taviz verenlere de asla prim vermiyor. Ve birçok edep adap dışı hakaretler içeren şeyler söyleniyor. Yani şahsımla ilgili söylenenlerden ben artık teennüp ediyorum. Ülkem adına üzülüyorum. Seversin sevmezsin, Tayyip Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti'nin şu anda Başbakanıdır. Beğenirsin beğenmezsin ama bu makamın şu anda millet tarafından oraya getirilmiş bir Başbakanı var. Bu makamı zedelemeye, hakaretle bu makamı gölgelemeye kimsenin hakkı yoktur. Ve zannediyorlar ki böyle yaparak genel seçimlerde daha fazla oy alacaklar. Bak ben size şimdiden söylüyorum. Alamayacaklar. Daha az alacaklar. Kendileri de biliyorlar. Bunu da çok açık söylüyorum. Neye dayanarak söylüyorsunuz? Yıllar yılı edindiğim tecrübelere dayanarak söylüyorum" şeklinde konuştu.

Deniz Baykal'ı Cumhurbaşkanlığı adaylığını açıklamaya çağıran Erdoğan, "Biz adaylar belirlenmeye başladığı güne kadar herhangi bir isim ortaya çıkartmayacağız. Bu bizim partimizin ilke kararıdır. Senin adayın varsa açıkla. Kendine güveniyorsan kendin çık. Kendini açıkla. Bak bakalım parlamento sana ne kadar itibar ediyor. Millet ne kadar itibar ediyor. Ve bunu daha iyi görürsün. Sen kendin adayını çıkarmıyorsun bizden aday istiyorsun. Bıraksın bizde kendi tasarruf alanımızda kendimiz çalışalımKendine göre bizi tuzağa çekiyor. Kendi minderinde bizden mücadele istiyor. Hayır. Biz bu milletin minderinde siyaset mücadelesini sürdürüyoruz. Herhangi bir partinin minderinde değil. Onun için de bu yolculuğu böyle sürdürüyoruz. Ve modası geçmiş hayali senaryoları artık bu ülke çoktan aştı. Bu Ortaçağ zihniyetine bu korkuluk ve öcü üretme anlayışına artık son veriliyor. Bu ülke bu millet yoluna hayırla devam etsin diye. Hiç kimse bu milleti cahil yerine koymasın. Millet neyin en olduğunu gayet iyi biliyor. Söyleyecek sözü olan çıksın konuşsunTürkiye demokrasiyi demokratik mekanizmaları artık içselleştirmiş açık şeffaf bir ülkeartık öcüler üretme gayreti içerisine girmek aynen bumerang gibi kendilerine dönecektir. Çünkü bir girdaptan çıkarıp bu noktaya taşıyan kadroların da Türk milletinin de emeklerini başarılarını kusura bakmasınlar ama kimse şansa bağlayamaz."