16
Mayıs
2024
Perşembe
SİYASET

Köşk kararı 23 Nisan'da

Akşam'dan Güler Kömürcü'nün yazısı:

Üç günlük Ankara seyahatim yorucu ama bir o kadar da verimli oldu, şimdi sözü uzatmadan hemen notlarımı size aktarmak istiyorum... Ankara’nın tek gündemi var, hangi mekanda olursanız olun tahmin edeceğiniz üzere konu dönüp dolaşıp aynı soruya odaklanıyor: ‘Erdoğan, Çankaya’ya aday olacak mı?’ Milletvekilleri, aday adayları, bürokratlar, işadamları herkes bu cevaba göre pozisyon belirleme çabasında. Tahminler adeta ‘papatya falına’ dönüşmüş durumda, konuya en vakıf olması gereken Başbakan’ın yakın çevresinde dahi ikili bahislerin başladığı söyleniyor, yani ‘düşünce okuma yeteneğiniz yok ise’ gerçeği bilmeniz imkansız, çünkü cevap sadece Tayyip Bey’in beyninde (ve çok yakınnıdaki birkaç kişide) saklı şimdilik...

Bendeniz şu 3 günlük kısa Ankara turumda sayısız iddiada şahit hatta bazen de -iddiacı taraf- oldum. ‘Evet olacak-hayır olamayacak’ alternatifi dışında aslında bir üçüncü ihtimal var efendim, bence; evet Erdoğan Köşk’e aday olacak ama sonra... İddianın arkasından sıra dönemeçe gelecek daha da sonra prestij sahnesine... Prestij sahnesinde ise sürpriz bekliyorum. Neye göre, hangi dinamiklerin etkisiyle bu yorumu yaptığımı merak edenlere; kaotik durumlarda ihtimal hesapları her zaman rasyonel olgularla yapılmaz, irrasyonel mesela doğruluğu ispat edilemez bir sezgi size labirentte yol buldurabilir. İşte yukarıdaki ‘evet Erdoğan Köşk’e aday olacak (hatta çıkacak) ama sonra sürpriz bekleyin’ cümlem de düşüncenin değil sezgilerimin (!) ifadesi. Sezgilerimi ‘ara not’ olarak düşüp, bilgiye dönelim.

Evet, öngörüleri güçlü kaynaklardan duyduklarıma bakılırsa, Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı adaylığını, Köşk’ü istediğini 23 Nisan’da açıklayacak. Neden 23 Nisan diye irdelemek bence anlamsız, nedeni ortada, günün tarihi manası itibarıyla ‘sembol anlatım’ çoook akılcı. Erdoğan’ın 23 Nisan’daki MGK toplantısını 10 Nisan’a çekmesinin de altında ‘bu niyetinin yattığı, 23 Nisan’daki MGK’a KÖŞK adayı olarak katılmak istemediği’ öne sürülüyor... Yine duyumlarım o ki; Erdoğan 23 Nisan’a kadar dış gezilere ağırlık verecek, bu süreci iç polemiklerden uzak geçirecek.

Bitmedi, tam bu noktada bana aktarılan önemli bir öngörüyü dikkatinize sunmak istiyorum, deniliyor ki, ‘Erdoğan, perde arkasında aslında Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasında siyasette aktif olabileceği bir model üzerine, Başkanlık Sistemi’ni parlamentoda tesis etmeye çalışıyor. Seçildikten kısa bir süre sonra ‘Başkanlık Sistemi’ni hayata geçirmek isteyecek, Başkanlık Sistemi, altta hangi yapıları da içerecek sorusu ise cevabı da içinde barındırıyor, anlayana...’

Ankara’da siyaset kulislerinde duyduğum bir başka duyumu aktarayım hemen; 1 milletvekilinin istifasıyla her an gruptan düşmesi söz konusu olan ANAVATAN’ın ciddi iç kargaşa yaşadığı, 5 vekilin istifaları ceplerinde bekledikleri öne sürülüyor, istifa mektuplarını tetikleyenin ise Genel Başkan Mumcu’nun, ‘kapalı kapılar arkasında açıkladığı, Köşk oylaması esnasında Meclis’e gireceğiz ama oy kullanmayacağız’ kararı olduğu öne sürülüyor. Mumcu’nun bu kararı takdir edersiniz ki Köşk ile ilgili oylamaya geçebilmek için öncelikle 367 sayısına ihtiyaç duyan AKP adına büyük destek anlamına geliyor... ANAVATAN’lı milletvekillerinin gideceği adreslerin başında da Genç Parti ile BBP’nin olduğu öne sürülüyor.

BBP’de duralım... Son günlerde yaptığı flaş transferler ile kamuoyunda en dikkat çeken partilerin başında Büyük Birlik Partisi yer alıyor. BBP’nin atağı son anketlere bakılırsa seçim oranları üzerinde de dikkat çekici bir yükseliş sağlamış durumda. BBP’nin yakından izlenmesi kanaatindeyim, yapacağı akılcı bir seçim ittifakıyla gelecek seçimlerin sürprizi olabilir... İlaveten, bağımsız adaylar projesiyle Meclis’te DTP’i de görmeye hazırlanmalıyız (durumu kabul edip- etmeme bir başka tartışma konusu).

Bu arada gördüğüm kadarıyla Ankara ‘Amerikalı analizci-siyasi uzman’ kaynıyor. Washington’daki etkili düşünce kuruluşlarının Türk masası sorumlusu bir uzman ile Ankara’da kısa bir sohbetimiz oldu; Erdoğan’ın Köşk’e aday olacağına ve de önümüzdeki seçimin sürprizinin de DYP olacağına, ancak bu sürprizin beklendiği gibi olumlu yönde değil DYP’nin baraja takılması ile gerçekleşeceğine inanıyor. Ki ben de bu ‘Washington’daki etkili uzman’ın öngörüsüne katılıyorum.

Son olarak, tüm bu genel politik hesapların ‘mevcut anda hangi zeminde’ yapıldığını da unutmayalım; son dönemlerde özellikle toplu taşıma araçlarının terör eylemlerine hedef olması üzerine İstanbul’da artık bazı bölgelere belediye otobüsleri giremiyor, bu ne mi demek? Yorum açık... Aylar öncesinden PKK yandaşlarının başta İstanbul olmak üzere ülke genelinde bir kalkışma provasına hazırlandıkları duyumunu da ekleyince... Birilerinin bireysel siyasi planları tüm bu tehlikeli dinamiklerden bağımsız ne derece hayata geçebilir? Göreceğiz....
Akşam
Yayın Tarihi : 20 Mart 2007 Salı 23:40:09
Güncelleme :20 Mart 2007 Salı 23:46:50


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?