'Kriz en çok Türkiye'yi vurdu'

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, dün genel merkezdeki sohbet toplantısında, "Türkiye’de telekulak teşkilatı var, kuruldu. Başbakan’ın resmi telekulağı var. Olağanüstü bir teknolojik altyapıya sahip, herkesi dinleme imkanına sahip. Böyle bir dinleme teşkilatı hiçbir hukuk devletinde olmaz" dedi.

Ekonomik gelişmeleri de değerlendiren Baykal şunları söyledi:

EKONOMİK TABLO KAYGI VERİCİ

Ocak ayının sanayi raporuna göre üretimde daralma var. Hem bir önceki yıla hem de bir önceki aya göre daralma olması kaygı verici.

1997'den bu yana görülen en yüksek daralmadır. O tarihten bu yana bu yükseklikte bir daralma sanayide yaşanmamıştır. 1999 Marmara depreminde de 2001'deki o büyük krizde de böyle bir daralma yaşanmadı.

Ocak ayındaki bu daralmayla birlikte, üretim 6 ay boyunca gerilemiştir. Geçen yıl Ağustos'tan bu yana 6 aydır kesintisiz bir üretim talebi düşüyor. Bu da durumun sürekli olduğunu, kalıcı olduğunu göstermektedir. Üretimdeki düşüş 6 ayda 6 kat artmıştır. Yani - 21'lik daralmanın 6'da 1'i düzeyinde bir azalma ile karşı karşıya kalmıştık, şimdi bu artmıştır.

12 aylık sanayi üretimi geçen yılın aynı ayına göre de azalmıştır. Yani azalma sadece aylık azalma ve küçülmenin önüne geçmiş; geriye dönük 12 ayı dikkate aldığımız zaman da Türkiye'nin 3,4'lük bir küçülme noktasına gelmesini sağlamıştır. Artık eksi vermeye başlıyor. Bundan sonra artar mı ne yapar göreceğiz. 6 aylık azalma, daha önceki olmayan azalmaları telafi edip bizi eksiye getirmiştir.

Bugün Türkiye'deki sanayide her 10 tezgahtan 4'ü stop etmiştir. O 4'üne bağlanmış olan yatırım tıkanmıştır. Borçların ödenmesi güçleşmiştir. Üretimin azalması gelir kaybını da beraberinde getirmiştir. Doğal olarak bu daralma da işsizlik getirmiştir. Türkiye bugün çok ağır bir işsizlik tablosu ile karşı karşıya. 500'ün üzerinde işçi çalıştıran 350 tekstil fabrikasının yarısı kapanmıştır.

KRİZİ EN AĞIR TÜRKİYE YAŞIYOR

Bu tabloyu görüyoruz. Bu tabloyu global bir çerçeveye oturtmamız gerek. "En hafif krizi biz yaşıyoruz." yorumu yapılıyor ancak bunun gerçekle ilişkizi yoktur. Türkiye dünyada en ağır yaşayan ülkeler içinde en üst sıradadır.

Krizi ekonominin küçülmesi olarak düşünüyorsak, Ocak ayındaki dünyadaki tablo şudur. Japonya'dan sonra en büyük üretim kaybını yaşayan ülke Türkiye'dir. Şubatta ne olur bilinmez ama Ocak'taki tablo budur. Kanada yüzde 5,7'lik bir üretim düşüşü yaşamıştır. İngiltere 8,8'lik, Almanya, Rusya, Fransa, ABDk, Meksika, Arjantin, Brezilya, Güney Afkira, eksi değerde üretim düşüşleri yaşamıştır. Türkiye ise - 21,3 üretim kaybı yaşamıştır. "Türkiye krizi daha hafif altalıyor" sözü gerçek değildir.

Üretim kaybına bağlı olarak da ülkede işsizlik ortaya çıkıyor. İşsizliğe baktığımızda da aynı şekilde Türkiye'nin aleyhine bir tablo çıkıyor. 32 OECD ülkesi arasında İspanya'dan sonra Türkiye ikinci en yüksek işsizlik yaşanan Türkiye'dir.

BREZİLYA BU KRİZİ NEDEN HAFİF YAŞIYOR

Türkiye ekonomisi bu krize uygun bir hazırlık dönemi yaşayarak göğüsgerme şansını kaybetti. Elimde Time dergisinin son sayısı var. Başlıkta "Brezilye bu krizi neden çok yumuşak yaşıyor?" diyor. Bu konuda ciddi bir rapor hazırlamışlar. Dünya şimdi bunu inceliyor.

VATANDAŞIN BORÇLULUĞU - TÜRKİYE'NİN KANAYAN YARASI

Vatandaşın borçluluğu büyük boyutlara varmıştır. 2007 yılında ferdi kredi borcunun ödeyemeyenlerin sayısı 44 bin 26 idi. 2008'de 225 bin 668'e çıktı. 2009'un sadece ocak ayında ise 56 bin 273 kişi kredi borcunu ödeyememiştir. 2007'de kredi kartı borcunu ödeyemenlerin sayısı 163 bin 610 kişi. 2008 kredi kartı borcunu ödeyemenlerin sayısı ise 460 bin 882. 2009'da sadece ocak ayında kredi kartı borcunu ödeyemenlerin sayısı 82 bin 710.

Türkiye'nin derhal acil müdahaleye ihtiyacı var. Türkiye'nin derhal acil müdahaleye ihtiyaç duyan kanayan bir yarası var. Milyonlarca insan faiz sarmalına yakasını kaptırmıştır. Eğer el konulmazsa bu Türkiye'yi perişan edecektir.