22
Mayıs
2024
Çarşamba
SİYASET

'Kriz uyarısı' yapmak istemiyor...

CHP lideri Deniz Baykal'dan şimdi de 'Meclis dışında uzlaşma' şartı...


CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Cumhurbaşkanı seçiminde aranması gereken uzlaşmanın çerçevesini genişleterek, 'Meclis dışında da uzlaşma aranmalıdır' dedi.

Baykal, ATV'de ''Doğruya Doğru'' programına katılarak, soruları yanıtladı.

Anayasa Mahkemesi'nin Anayasa değişikliği paketine ilişkin kararının ardından genel seçimlerden sonra oluşacak yeni Meclis'in Cumhurbaşkanı'nı seçip seçemeyeceğinin sorulması üzerine, Baykal, ''bu konuda hukuki bir boşluk bulunmadığını'' söyledi.

TBMM'nin, ''gider ayak, seçime çok az bir süre kala Anayasa değişikliği paketi hazırladığını'' anlatan Baykal, ''Bunun henüz kabul noktasına gelmediği ortada. Anayasa Mahkemesi bu çabanın önünü kesmemiştir. Bunun uygulanabilmesi, ancak 21 Ekim'de yapılacak referandumla netleşecek'' dedi.

Referandumun yapılacağı 21 Ekim 2007'ye kadar Türkiye'de mevcut, yürürlükte olan bir Anayasa bulunduğunu belirten Baykal, Anayasa'nın Cumhurbaşkanı seçimi ve hükümetin oluşumunu düzenleyen maddelerinin de yürürlükte olduğunu anımsattı.

Baykal, ''İyi niyetle bakıldığı zaman, bu var olan Anayasa'yı uygulayarak Türkiye'nin yeni bir döneme geçmesi mümkündür ve doğru olan da budur'' diye konuştu.

-''ÜLKE İÇİN İYİSİ...''-

Anayasa değişiklik paketinin, ''iyi hazırlanmış, sorunlar dikkate alınarak tedbirler alınmış bir paket olmadığını'' söyleyen Baykal, paketin ''alelacele, iyi tartışılmadan hazırlandığını, Türkiye'de bir rejim değişikliğinin kapısını açacak değişilikler içerdiğini'' savundu. Paketin, ''karmaşaya açık bir niteliği olduğunu'' ifade eden Baykal, şöyle devam etti:

''Anayasa Mahkemesi iptal etmiş olsaydı, eski sistemle devam edilecekti. Şimdi onun önünü açtı, onun kabul edilmesi şansı ciddiyetle var. Olgunlaştırılmış bir tasarı da değil. O nedenle ülke için iyisi, doğrusu; yeni bir anayasal düzene geçilecekse dahi, ülke için doğrusu, var olan hukuk sistemine göre önümüze gelen sorunları çözmektir. O sorunlar seçimden sonra yeni hükümetin kurulması, Cumhurbaşkanının seçilmesi... Ve o arada referanduma kadar geçecek süre içinde Anayasa değişikliğinin yeni bir anlayışla... Düzenli, daha gerçekçi, Türkiye'nin sorunlarını engelleyecek nitelikte ele alınıp düzenlenmesi... Ve o noktada mutabakatla yeni bir yola çıkılması ihtiyacı var.''

-11. CUMHURBAŞKANININ SEÇİMİ-

Cumhurbaşkanının sadece bir partinin siyasi düşüncesinin temsilcisi olmasının ''yanlış'' olduğunu, Cumhurbaşkanlığının tarafsız bir konumda olmasına inandıklarını belirten Baykal, Cumhurbaşkanının Anayasa'ya göre Türkiye'nin tümünü temsil etmesi gerektiğini kaydetti.

Baykal, ''Bu nitelikteki bir insanın, uzlaşmayla, müzakereyle... Sadece parlamento içinden değil, dışından da bir uzlaşmayla oluşturulması gerekir diye düşünüyoruz. Meclis'te böyle bir uzlaşma eğilimi görürsek ve bu konuda belli bir yönlendiricilik konumunda olursak bunu deneriz. Biz çoğunluktaysak 'istediğimizi seçeriz, seçeceğiz' demeyiz, uzlaşmaya açık oluruz. Muhalefet partilerinin, toplumun, herkesin içine sindireceği bir cumhurbaşkanını birlikte ararız. Eğer başkaları yönlendirici konumda olurlarsa, onlar bu anlayışa girerlerse iyi niyetle katkı yaparız. Eğer girmezlerse, demek ki onlar Meclis'i tıkamak istiyorlar, Türkiye'yi yeni bir seçime götürmek istiyorlar. O seçimden sonra kendi anlayışlarına göre Cumhurbaşkanını Türkiye'ye kabul ettirmek istiyorlar. O, onların politikası.''

Deniz Baykal, TBMM tarafından seçilecek yeni Cumhurbaşkanının Anayasa gereği 7 yıl görev yapacağını kaydetti.

Cumhurbaşkanı'nın Meclis tarafından seçilmesinin önünde bir engel bulunmadığını ifade eden Baykal, ''Ama Meclis seçemezse, seçememiş olur. Meclis seçerse o niyetle biri seçilecektir. Seçim meşrudur'' dedi.

Demokrasinin, hukukun gereklerinin Türkiye'de işleyeceğini belirten Baykal, referandum sonucunda, Cumhurbaşkanını halkın seçmesi yönünde karar çıkarsa, bir sonraki Cumhurbaşkanının bu şekilde seçilebileceğini kaydetti.

-''KRİZ UYARISI YAPMAK İSTEMİYORUM''-

Türkiye'de Cumhurbaşkanlığı seçiminin ''bir kriz konusu olmaması gerektiğini'' ifade eden Baykal, Türkiye'nin ''dayatılmış bir Cumhurbaşkanlığıyla karşı karışa kalmaması gerektiğini'' söyledi.

''Bir AK Partilinin de Cumhurbaşkanı olmasına destek vereceklerini'' söylediklerini anımsatan Baykal, ''Olabilecek isimler bulunabilirdi ama ne yazık ki son ana kadar isim söylenmedi. Son dakikada, kapalı kapılar arkasında, 3 kişi kapalı karar alarak Türkiye'nin Cumhurbaşkanını belirlediler. Bu olmaz. Bu demokrasi falan değildir'' dedi.

Bu tavrın, ''bir çok sıkıntı yarattığını, şimdi o sıkıntıyı aşmanın yollarının arandığını'' anlatan Baykal, şöyle devam etti:

''Kriz uyarısı yapmak istemiyorum. Tablonun iyi olmadığı açık. Türkiye çok yoruluyor. Anayasa, hukuk yoruldu, siyaset hırçınlaştı. Haksız bu manzaralar. O bakımdan bir sıkıntılı sürecin içinden geçmekte olduğumuz açık. Daha da ağırlaştırmak istemiyoruz durumu. Ne yazık ki, bu süreç içinde pek çok yanlışlıklar yapılmıştır. Bir yanlışlık da... Tabii, bu kızgınlıkta 'Anayasayı değiştireceğiz' diye, çalışma yapmadan, duygusal tepki, kızgınlık içinde bir Anayasa değişikliğinin dayatılması ve sonra da onun bütün aşamalardan ciddiyetle geçerek, Türkiye'nin önüne uygulanabilecek bir model gibi referandum aşamasına kadar gelmiş olması... Bu sıkıntılı bir noktaya Türkiye'yi getirdi. Bunu hep beraber aşmaya çalışacağız.''

atv
Yayın Tarihi : 8 Temmuz 2007 Pazar 15:07:04


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?