DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, iktidarın artan sorunlar karşısında çaresiz olduğunu savunarak, ``Vatandaşa herkesin önünde hakaret etmek; bir paniğin, bir tecrübesizliğin, bu ülkeyi yönetememenin bir ifadesidir`` dedi.
Ağar, partisinin il başkanlarının da katılımıyla Olympic Park Otel`de düzenlediği basın toplantısında, çeşitli konulara ilişkin görüşlerini açıkladı.
Türkiye`nin dört bir yanında sorunlar bulunduğunu anlatan Ağar, işsizliğin had safhaya ulaştığını ve yaşananlardan dolayı ``hükümet kadrolarının da sinirlerinin bozulduğunu`` öne sürdü.
İktidarın tahammül ve direncinin kalmadığını iddia eden Ağar, ``Yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklar karşısında çaresiz hükümet, bir yerlere saldırarak iş yapmazlığını örtemeye çalışıyor`` dedi.
Ağar, toplumun her kesiminde çeşitli sorunlar yaşandığını kaydederek, ``Bu hükümetin güçsüzlüğü, Türkiye`nin güçsüzlüğü değil... Türkiye çaresizliği bozacak imkanlara sahip`` diye konuştu. Gazetecilerin, ``Başbakan Erdoğan`ın Mersin`de bir vatandaşla yaptığı diyaloğu nasıl değerlendiriyorsunuz?`` şeklindeki sorusunu da yanıtlayan Ağar, ``Diyalog yoktu ki, değerlendirelim`` dedi. Devleti yönetmenin hoşgörü ve sabır gerektirdiğini vurgulayan Ağar, ``Vatandaşa herkesin önünde hakaret etmek, bir paniğin, bir tecrübesizliğin, bu ülkeyi yönetememenin bir ifadesidir`` dedi. Ağar, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan hakkındaki gensoru görüşmelerine ilişkin bir soruyu yanıtlarken de gensoru oylamasında iktidarın da ``evet`` demesi gerektiğini savunarak, ``DYP olarak açıklamaları dinleyip tatmin oldukları yönde oy kullanacaklarını`` söyledi.
Mumcu: Tutarsızlığın, sahteliğin, kibirliliğin böylesini görmedim
Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, ``Bir taraftan 360 sandalyeyle parlamentoda sizsiz hiçbir şey olamayacak, diğer taraftan mahkeme kararlarını sanki muhalefetteymişsiniz gibi eleştireceksiniz. Ben tutarsızlığın, sahteliğin, kibirliliğin böylesini görmedim`` dedi.
Dünya Ehl-i Beyt Vakfı, Kocatepe Kültür Merkezi`nde ``Ankara 4. Geleneksel Aşure Töreni`` düzenledi.
Mumcu, törene gelişinde, bir gazetecinin, ``Gazetelere Sayın Başbakan`ın Mersin`de bir vatandaşla arasında geçen bir diyalog var. Nasıl değerlendiriyorsunuz?`` sorusu üzerine, ``Değerlendirmesem olmaz mı? Ben değerlendirmeyeyim, milletimiz kendi değerlendirsin`` dedi. Erkan Mumcu, ``Milletimiz bazı gerçekleri kendi görmelidir. Biz söyleyince bunun değeri kalmıyor. Biz görmekte geç kaldık, ama milletimiz daha çabuk görür inşallah`` diye konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`ın, Danıştay`ın bir öğretmene ilişkin aldığı kararla ilgili olarak ``Ben, özgürlüklerin egemen olduğu bir ülkenin başbakanı olarak bu kararı kınıyorum`` dediğini belirten Mumcu, şunları söyledi: ``Ben, hayatımda bu kadar çelişkili, bu kadar boşuna söylenmiş ve bu kadar sahte bir söz duymadım. Bir taraftan yapmanız gereken hukuki düzenlemeleri yapmayacaksınız, bir taraftan 360 sandalyeyle parlamentoda sizsiz hiçbir şey olamayacak, diğer taraftan mahkeme kararlarını sanki muhalefetteymişsiniz gibi eleştireceksiniz. Ben tutarsızlığın, sahteliğin, kibirliliğin böylesini görmedim. Gerçekten çok ayıp.
Türkiye`de bir taraftan özgürlükler alanı vahşi bir biçimde daraltılsın, diğer taraftan Başbakan hem ülkesini `özgürlükler ülkesi` diye ilan etsin, hem de bunu kınadığını söylesin, hem de bunu söyleyen başbakan olsun. Benim de söyleyeceğim şu: Yazıklar olsun...``