19
Mayıs
2024
Pazar
SİYASET

Liderlerden bayram mesajı

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, ortak ülküler çevresinde dayanışma ruhuyla kenetlenen toplumların, güçlü ve dinamik yapılarıyla varlıklarını sürdürebildiğini ve sorunlarının üstesinden gelebildiğine işaret ederken, Türkiye’nin birliğinin, bütünlüğünün ve egemenliğinin korunmasının, çağdaş hedeflere ulaşmak yönünden yaşamsal önem taşıdığını vurguladı.


Cumhurbaşkanı Sezer, Ramazan Bayramı nedeniyle bir mesaj yayınladı. Türkiye’nin, insana özgü değerlerin paylaşılmasını olanaklı kılan, toplumsal yapıyı güçlendiren ve toplumsal yaşamı zenginleştiren bir bayramı daha karşılamanın mutluluğu ve coşkusunu yaşadığını dile getiren Sezer, barışı, kardeşliği, sevgiyi, saygıyı ve hoşgörüyü simgeleyen bayramların, insanların huzur bulduğu, sevinç duyduğu, umutlarının canlandığı, sıkıntı ve kaygılarından uzaklaştığı özel günler olduğuna işaret etti. İslam dininin güzel ahlakı, doğruluğu, iyilik yapmayı, kötülüklerden uzaklaşmayı, dolayısıyla iyi insan olmayı öğütlediğini vurgulayan Sezer, bireyleri kaynaştıran, kitleleri bütünleştiren, üzüntüde ve kıvançta birleştiren bayramların, bu değerlerin toplumsal yaşamda egemen kılınması için fırsat olarak değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti.

Sezer, tarihte yaşananların da birçok kez kanıtladığı gibi, ortak ülküler çevresinde dayanışma ruhuyla kenetlenen toplumların, güçlü ve dinamik yapılarıyla varlıklarını sürdürebildiğini ve sorunlarının üstesinden gelebildiğine işaret ederken, “Birliğimizin, bütünlüğümüzün ve egemenliğimizin korunmasının, belirlediğimiz çağdaş hedeflere ulaşmak yönünden yaşamsal önem taşıdığını vurgulamakta yarar görüyorum” dedi. Sezer, mesajında şöyle dedi:

“Bu süreçte, ülke gerçekleri, ulusal çıkarlar ve kamu yararı ile bağdaşmayan yanlış düşünceler, beklentiler ya da önyargıların yaratabileceği olumsuzlukların göz önünde bulundurulması gerekir. Bizler, içeriden ve dışarıdan yönlendirmelerle yaratılmaya çalışılan yapay tartışma konularını bir yana bırakıp, Ülke'nin, çağdaş dünyada saygın yerini alması hedefinde bütünleşmeyi başarmak zorundayız. Olanaklarımızı ve enerjimizi birlik ve bütünlük içinde ileri gitmeye odaklamalıyız. Bunu engelleyecek gereksiz tartışmaların ülkemize ve toplumumuza zarar vereceği unutulmamalıdır. Türk Ulusu, birliğini bozmayı amaçlayan girişimlere geçmişte olduğu gibi, bugün ve gelecekte de izin vermeyecektir. Üniter yapımıza sahip çıktığımız, Cumhuriyetimizi tüm kazanımlarıyla yaşattığımız, kendimize güvendiğimiz, Devlet ve toplum olarak sorumluluklarımızı yerine getirdiğimiz sürece aşamayacağımız engel yoktur. Türkiye, yurttaşlarının ve kurumlarının özverili çabalarıyla aydınlık yarınlara emin adımlarla ilerleyecektir. Ülkemizi geleceğe güçlü biçimde taşıyabilmek için akılcı, tutarlı ve öngörülü politikalar oluşturulmalı ve uygulanmalıdır.”

Mesajında, çocukların ve gençlerin çağdaş eğitim almalarına, aklın ve bilimin öncülüğünü kabul etmiş, sistemli düşünen, tartışan, üreten, barışa, emeğe, insan haklarına inanan, demokratik değerleri her şeyin üzerinde tutan aydın kuşaklar olarak yetiştirilmelerine özen gösterilmesi gerektiğini de dile getiren Cumhurbaşkanı Sezer, “Atatürk Cumhuriyeti'nin 83 yıllık aydınlanmacı çizgisine, temel değerlerine ters düşecek yaklaşımlardan uzak durulmalı, Atatürk ilke ve devrimlerinin korunması öncelikli ödev olarak algılanmalıdır. Türkiye, kendisine dünyada saygınlık kazandıran, büyük atılımlar gerçekleştirmesinin yolunu açan, laik, demokratik, çağdaş bir ülke olma niteliğiyle gelişmesini sürdürecektir. Türkiye’nin yolu aydınlanma ve çağdaşlaşma yoludur ve ülkemiz bu yoldan geri döndürülemeyecektir” diye kaydetti.

TOPLUMSAL ŞİDDET UYARISI

Sezer, Türkiye’nin gündeminde son günlerde ağırlıklı yer tutan “toplumsal şiddet” konusuna da değindiği mesajında şöyle dedi:

“Her gün yeni örneklerini üzüntüyle izlediğimiz kimi olaylar, öz değerlerinin çoğunu yitiren, şiddet kültürüyle beslenen bir topluma dönüşebileceğimiz kaygısı uyandırmaktadır. Hoşgörüsüzlük, kural tanımazlık, insana değer vermeme, yaşam hakkını hiçe sayma gibi yanlışlar, giderek tüm toplumu tehdit etmektedir. Bu durum, hoşgörü, sevgi, saygı, barış, kardeşlik gibi değerlerle yoğrulmuş Türk Ulusu’nun yüzyıllar boyu yaşatılan gelenekleriyle, aile ve toplum yapısıyla örtüşmemektedir. Toplumda bir arada yaşama, kuşkusuz kimi kurallara uymayı gerektirir. Bir arada yaşamanın öncelikli kuralı, insan ilişkilerinde karşılıklı saygıyı ve hoşgörüyü egemen kılmaktır. Bu konuda aileler, eğitim kurumları, basın-yayın organları, bilim dünyası başta olmak üzere toplumun tüm kesimlerine görev düşmektedir. Herkesi sorumlulukla davranmaya, öğrenmenin yaşı ve sınırı bulunmadığının bilinciyle, örnek, öğretici ve yol gösterici olmaya, yürütülen çalışmalara içtenlikle destek vermeye çağırıyorum. Yeni kuşaklara, her şeyden önce sevginin, saygının, barışın, kardeşliğin değeri öğretilmeli, şiddeti özendiren, tutum, davranış ve yayınlardan kaçınılmalıdır.”

KARAMSAR OLMAYIN, TÜRKİYE’YE SAHİP ÇIKIN

Cumhurbaşkanı Sezer, Türkiye’nin, çağdaş dünyadaki ilerleme yarışında hedeflerini gerçekleştirebilmesini sağlayacak kaynak ve olanaklara sahip bir ülke olduğuna işaret ederken, “Türkiye'yi, ancak çağdaş tasarımlarla geleceğe taşıyabilir, genç kuşaklara yurttaşı olmaktan gurur duyacakları bir ülke bırakabiliriz. Birey-toplum-devlet ilişkisini akılcı ve sağduyuyla yürütebilme yetisini geliştirdiğimizde bizlere daha uygar ve mutlu bir dünyanın kapılarının açılacağı unutulmamalıdır” dedi. Kimi sorunların varlığının karamsarlık yaratmaması, geleceğe umutla bakılmasını engellememesi gerektiğini kaydeden Sezer, tüm yurttaşların güçlü ve gelişmeye açık Türkiye hedefine ulaşma yolunda yılmadan çalışmasının, Türkiye’ye sahip çıkmasının, Türk insanının iyiliği, mutluluğu ve gönenci için çaba göstermesinin, sorunların aşılması yönünde en önemli güvence olacağını vurguladı. Sezer, “Gücümüze inanılması, insanımıza ve kurumlarımıza güvenilmesi, sağduyulu yaklaşımlarla hareket edilmesi ve Ulusça el ele verilmesi durumunda, Türkiye'nin Yüce Atatürk'ün öngördüğü aydınlık yarınlara ulaşacağından kuşku duyulmamalıdır” dedi.

BAŞBAKAN ERDOĞAN’DAN “YAPAY GERİLİMLERDEN” UZAK DURUN MESAJI

Başbakan Recep Tayip Erdoğan, “Toplumsal yapımızı zayıf düşürecek yapay gerilim ve tartışmalardan uzak durmak, ekonomik ve siyasi istikrar gibi, sosyal istikrarımızı da korumaktır” dedi.

Erdoğan Ramazan Bayramı nedeniyle yayınladığı mesajında, “Bu bayramı da birlik ve beraberliğimizi pekiştirip sosyal barışımızı daha da güçlendirerek kutluyoruz” dedi. Erdoğan, içerde ve dışarıda bayram sevincini gölgeleyen gelişmeler yaşandığı, barış ve adalete her zamankinden daha ziyade ihtiyaç duyduğumuz zor bir dönemden geçildiğini ifade etti. Erdoğan, şunları kaydetti:

“Biliyoruz ki bu bayrama buruk gönüllerle giren vatandaşlarımız var. Maalesef gerek İslam dünyasında, gerekse dünyanın geri kalanında savaş, çatışma ve yıkımlara maruz kalan insanlar var. Açlık ve yoksulluğun pençesinde kıvranan hayatlar olduğunu da biliyoruz.

Bütün bu insani trajedilere kayıtsız kalmamız dün olduğu gibi bugün de mümkün değildir. Hem tek tek fertler olarak, hem de millet olarak üzerimize sorumluluklar düşmektedir. Diyorum ki, gelin, yanı başımızdan başlayarak bu bayram iklimini elimizin uzandığı her yere taşıyalım; yaşanan acıları da sevinçlerimiz gibi paylaşalım.”

Bayram günlerinde “yoksullar, yosunlar ve mazlumlar gibi özellikle hatırlanması gereken evlatlarımız da var” diyerek Türkiye’de ve dünyada barış ve istikrarı korumak için fedakarca görev yapan güvenlik güçlerine teşekkür eden Erdoğan, “Başta milletimizin huzur ve selameti için vatan topraklarında nöbet tutan güvenlik güçlerimiz olmak üzere, bütün asker ve polislerimizin mübarek bayramını kutluyor, şehit ve gazilerimizi rahmet ve şükranla anıyorum. Ailelerine ise bir kez daha sabır ve metanet diliyorum. Bu vatan, bu millet, bu bayrak var oldukça onların eşsiz fedakarlıkları, aziz hatıraları ilelebet şükranla hatırlanacaktır” dedi.

Türkiye’nin etrafındaki bütün olumsuz gelişmelere rağmen, ekonomik kalkınma ve demokratik reformlarını birlikte gerçekleştirdiğinin altını çizen Erdoğan, “İnanıyorum ki siyasi ve ekonomik istikrarımızı koruyarak kazanımlarımızı her gün biraz daha ileriye taşıyacak, geleceğin güçlü ve müreffeh Türkiye’sini hep birlikte yakalayacağız” diye kaydetti. Erdoğan şöyle devam etti:

“Bugün artık, parlak bir geleceğin eşiğindeyiz. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün işaret ettiği muasır medeniyetler seviyesinin ötesine geçme hedefine doğru kararlı adımlarla ilerliyoruz. Bugün Cumhuriyetimizin kuruluş ideali olan bu hedefe her zamankinden daha yakınız.

Bu yolda ilerlerken ihtiyacımız olan en önemli unsur toplumsal yapımızı zayıf düşürecek yapay gerilim ve tartışmalardan uzak durmak, ekonomik ve siyasi istikrar gibi, sosyal istikrarımızı da korumaktır. Bunun özellikle altını çizmek istiyorum. Türkiye’mizin uzun yıllardır ihtiyaç duyduğu bir sosyal restorasyon dönemindeyiz.

İdrak ettiğimiz Ramazan bayramının yenilenmemize, yeniden kucaklaşmamıza vesile olmasını diliyorum. Başta aziz milletimiz olmak üzere İslam dünyasına ve bütün insanlığa barış, huzur ve refah getirmesini yüce Allah’tan temenni ediyorum.”

BAYKAL’DAN RAMAZAN BAYRAMI VAADİ

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, bu Ramazan Bayramı’nda halkla hortumlama ve yolsuzlukların yerine dayanışmayı, şeffaflığı, ayrılıkçılığın yerine kardeşliği, birliği, gericiliğin, irticanın yerine laik cumhuriyetin aydınlanma devrimini egemen kılacaklarını vaat ederek kucaklaşacaklarını kaydetti.

Deniz Baykal Ramazan Bayramı nedeniyle yayınladığı mesajda, bayramların, sevinç, yardımlaşma, huzur, mutluluk, birlik, dayanışma ve kardeşçe kucaklaşma olduğunu vurguladı. Ramazan Bayramını bu anlayışlarla kutlarken, sevinçleri üzüntüye dönüştüren iç ve dış odaklara, bu odakların içerideki uzantılarının kardeşçe kucaklaşmayı engellemek, birliği, dayanışmayı zaafa uğratmak, huzuru, mutluluğu bozmak için oynadığı oyunlara dikkat çeken Baykal, bu oyunların Türk insanının kardeşçe kucaklaşmasına engel olamayacağını belirtti. Baykal, mesajında şöyle dedi:

“Bu bayram halkımızla hortumlama ve yolsuzlukların yerine dayanışmayı, şeffaflığı, ayrılıkçılığın yerine kardeşliği, birliği, gericiliğin, irticanın yerine laik cumhuriyetin aydınlanma devrimini egemen kılacağımızı vaat ederek kucaklaşacağız.”

MUMCU: KARDEŞLİĞİMİZİ HATIRLAYIP SIMSIKI SARILACAĞIZ

Anavatan Lideri Erkan Mumcu, mesajında “Millet olarak kardeşliğimizi, ortak gelecek idealimizi, bizi biz yapan değerlerimizi hatırlayacak ve onlara sımsıkı sarılacağız” dedi.

Dini bayramların İslam’ın emrettiği gibi dargınların barıştığı, yoksulların korunup gözetildiği, dayanışmanın en samimi örneklerinin verildiği müstesna zamanlar olduğunu söyleyen Mumcu, bu sene Ramazan Bayramı’nın ne yazık ki içte ve dışta yayanılan birçok problemin arattığı sıkıntılarla idrak edildiğini belirtti.

Mumcu, Batı dünyasındaki İslam karşıtlığına gönderme yaparken “İslam’ın dokunulmaz değerlerine karşı önyargılardan, hoşgörüsüzlükten, bilinç eksikliğinden ve iç politik hesaplardan beslenen kabul edilemez saldırılar, hepimizi üzüyor, endişelendiriyor” dedi.

Irak, Afganistan, Lübnan ve Filistin’de devameden savaş ve çatışmalarda birçok masum sivil ve çocuğun hayatını kaybettiğine dikkat çeken Mumcu, ülke içinde ise özellikle geçim zorluğunun milyonlarca vatandaşın dramı olduğunu söyledi.

Mumcu, “Tüm bu olumsuzluklara rağmen; Ramazan Bayramı’nda yeni bir şevkle, inançla ve dinamizmle umutlarımızı tazeleyecek,kalplerimizi iyimserlikle donatacak ve geleceğe ümitle bakacağız” dedi.

DSP LİDERİ SEZER: GÜN BİRLİK VE BÜTÜNLÜK GÜNÜ

DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, Türkiye’nin bugün hiç olmadığı kadar ağır bir bölücülük tehdidi altında olduğunu söyledi.

Sezer, yayınladığı Ramazan Bayramı mesajında Türkiye’nin ağır sorunlarla karşı karşıya olduğunu, açlık, yoksulluk ve işsizliğin her geçen gün arttığına dikkat çekti.

Devlet yönetimini “pazarlamacılık” sanan iktidarın sosyal devleti tasfiye ettiğini, orta direğin perişan olduğunu savunan Sezer, partizanlık, kayırmacılık ve kadroculuğun persavızca sürdürüldüğünü belirtti.

Sezer, iktidarın aynı zamanda cumhuriyetin ilke ve kurumlarını yıpratmaya yönelik girişimlerde bulunmaktan çekinmediğini söyledi. Sezer, şöyle konuştu:

“Öte yandan Türkiye, bugün, hiç olmadığı kadar ağır bir bölücülük tehdidi altındadır. Bu süreç bir yandan terörle, diğer yandan AB baskılarıyla sürdürülmektedir. İktidar ise bu yöndeki dayatmalara karşı çıkma iradesinden yoksundur.Türkiye yeni bir döneme girmektedir. Gün, birlik ve bütünlük günüdür.”

KUTAN: DEDİKODU YAPMAYALIM, YAPANLARI SUSTURALIM

Saadet Partisi Genel Başkanı Recai Kutan ise bayram mesajında “dedikodu yapmayalım” çağrısında bulundu.

Toplumun en büyük ihtiyacının “barış kardeşlik ve dayanışmanın artması” olduğunu söyleyen Kutan, bu sağlandığı takdirde çözelemeyecek hiçbir sorun olmadığını söyledi. Kutan, şöyle devam etti:

“İnsanların bir birleriyle küs ve dargın kalmalarının en büyük nedeni ise, ‘dedikodu’ dur. Dinimizce en büyük günahlardan sayılan dedikodu, bugün sosyal bir yara haline gelmiştir. Küskünlükleri, dargınlıkları ve yanlış anlamaları önlemek için, lütfen dedikodudan uzak duralım, yapanları durduralım.”

YAZICIOĞLU: GÖNÜLLER KIRIK BAYRAMIN TADINI ALAMIYORUZ

Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu da Çeçenistan, Karabağ, Doğu Türkistan, Afganistan, Irak ve Filistin’de gözyaşı akarken bayram yapıldığına işaret ederek “Bunun için gönüllerimiz kırık ve burukluk içinde. Bayramların tadını alamıyoruz” dedi.

Türkiye’de de Ramazan’da derin çelişkiler yaşandığını vurgulayan Yazıcıoğlu, bir yanda lüks otellerde sultan sofraları kurulduğunu diğer yanda bir poşet gıda için birbirini ezen insan manzaları olduğunu söyledi.

Yazıcıoğlu, “Bir yanda ‘ya şehit ol ya gazi’ diyerek oğlunu askere gönderen analar, diğer yanda Türklük’e sövdüğü ve tarihimize iftira ettiği için Nobel Ödülü alanlara vurulan alkışlar. Bir yanda dağlarda ‘bir karışını bile vermem’ diye vatanı bekleyen Mehmetçik, diğer yanda siyasi kararlarla satışa çıkarılan vatan toprakları. Bu kahrolası çelişkilerin sona ereceği gerçek bayramları bekliyoruz” dedi.

ANKA
Yayın Tarihi : 22 Ekim 2006 Pazar 14:17:59
Güncelleme :22 Ekim 2006 Pazar 18:00:11


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?