22
Mayıs
2024
Çarşamba
SİYASET

Lokmacı Geçidi'ne kazma vuruldu

KKTC'den Lokmacı açıklaması: Çaba karşılıksız kalacak gibi... 
KKTC Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Hasan Erçakıca, Kıbrıs Türk tarafının Lokmacı kapısını açma kararına ve kararlılığına karşın Rum tarafının ayak sürüdüğünü söyledi.

KKTC Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Hasan Erçakıca, Lokmacı Kapısı'ndaki üstgeçitin kaldırılmasıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Amacın, Kıbrıs Türk halkı ile Kıbrıs Rum halkının buluşabileceği ve Kıbrıs'taki durumu iyileştirebilecek yeni olanaklar yaratmak olduğunu ifade eden Erçakcıa, “Cumhurbaşkanı (Mehmet Ali) Talat'ın ve bir bütün olarak Türk tarafının başlıca çabası budur ve bu çaba karşılıksız kalacak gibi görünmektedir” dedi. Erçakıca, haftalık brifingde, Lokmacı kapısı konusunun en önemli yanının Kıbrıs Türk tarafının kapıyı açma girişimlerine, Kıbrıs Rum tarafının gösterdiği direniş olduğunu kaydetti. Erçakıca, sözlerine şöyle devam etti:

“Kıbrıs Türk tarafındaki bütün tartışmalara karşın, Lokmacı kapısını açma inisiyatifi ve kararı ortadadır. Kıbrıs Rum tarafı, bu kararlılığa karşı ayak sürümektedir. Öncelikle üzerinde durulması gereken nokta budur. Amaç, Kıbrıs Türk halkı ile Kıbrıs Rum halkının buluşabileceği ve Kıbrıs'taki durumu iyileştirebilecek yeni olanaklar yaratmaktır. Cumhurbaşkanı Talat'ın ve bir bütün olarak Türk tarafının başlıca çabası budur ve bu çaba karşılıksız kalacak gibi görünmektedir.”

“RUM TARAFI SUÇÜSTÜ YAKALANDI”

KKTC Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Erçakıca, Kıbrıs Türk tarafının Lokmacı kapısının açılabilmesi için söz konusu üst geçidi kaldırma kararının duyurulmasından sonra, Kıbrıs Rum yönetimi sözcüsü Hristos Paşardis'in farklı zamanlarda iki kez, Birleşmiş Milletler'e başvurarak, konunun görüşülmesini istediğini duyurduğuna işaret ederek, kendilerinden bu yönde bir istekte bulunulmadığını vurguladı.

BM yetkililerin de “kendilerine de böyle bir başvuru olmadığını” belirttiğine işaret eden Erçakıca, “Ortada ciddi bir manipülasyon vardır. Kıbrıs Rum tarafı, yalan haberlerle konuyu geçiştirmeye çalışmış ama suçüstü yakalanmıştır. Sadece bu olay bile Kıbrıs Rum tarafının iki halk arasındaki ilişkileri iyileştirmek istemediğinin açık bir kanıtıdır” diye konuştu.

“GEREKLİ İSTİŞARELER YAPILDI”

Türk tarafının kararının ortaya çıkış biçimi konusunda çeşitli eleştiriler ve abartılı yorumlar yapıldığını ifade eden Erçakıca, “bazı açık yanlışlıkları net bir şekilde düzeltmek” gerektiğini belirtti ve sözlerine şöyle devam etti:
“Karar alınmadan önce gerekli tüm istişareler yapılmıştır. Cumhurbaşkanımızın Ankara ziyaretinde bu konunun ele alınmış olması, bazı endişeleri düzeltme amacı taşımaktadır. Kararın uygulanmasındaki gecikmeler istişare sürecinin tamamlanması çabalarından kaynaklanmaktadır.

Karar alma ve istişare süreci ne olursa olsun, bu konudaki nihai kararın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti makamlarına ait olduğu, görüldüğü üzere, Türkiye Dışişleri Bakanlığı tarafından da resmen duyurulmuştur. Hükümet sözcüsü de bu doğrultuda açıklama yapmıştır. Bu konu böylece netliğe kavuşmuş olmalıdır.

Bu açıklamalardan sonra, Kıbrıs Türk tarafının karar verme yetkisi ve kapasitesi konusunda yapılan yorumlar spekülasyondan ibarettir. Kıbrıs Rum tarafının bu konudaki açıklamaları ise şimdiki ve bundan sonraki muhtemel siyasi gelişmelerdeki kendi sorumluluğunu saklamaya dönüktür. Kıbrıs Rum tarafının Kıbrıs sorunundaki muhatabı Kıbrıs Türk tarafıdır ve Kıbrıs Türk tarafı çözüm konusundaki çalışmalarını sürdürebilecek iradeye ve yeterliliğe sahiptir. Aslında son gelişmeler de sadece bu iradenin ve kapasitenin varlığının delili olarak yorumlanabilir.”

ASKERSİZLEŞTİRME KONUSU

Bazı basın yayın organlarında, “Cumhurbaşkanı Talat'ın Ankara'dan, adadaki Türk askeri varlığının azaltılmasını istediğine” ilişkin haberler yayınlandığını belirten Erçakıca, “Bu kesinlikle doğru değildir” dedi. Erçakıca, şunları belirtti:

“Cumhurbaşkanımızın Ankara'daki temasları sırasında böyle bir gündem yoktu ve böyle bir konuda görüş alış verişi dahi yapılmamıştır. Unutulmaması gereken nokta şudur; Kıbrıs Rum tarafı, hem maddi olanaklarını hem de uluslararası hukuku zorlayarak, silahlanma yarışını sürdürmektedir. Üstelik bunu, kendi halkına dönük propaganda faaliyetlerine de konu yapmakta, askeri tatbikatları bile övünme ve gösteriş vesilesi saymaktadır. Hedefimiz, kapsamlı bir çözüme ulaşmak ve buna bağlı olarak garanti ve ittifak anlaşmaları kapsamında bir askersizleştirmedir.”


Köprü yıkılıyor

KKTC ile Güney Kıbrıs arasında yeni bir geçiş noktası açılması düşünülen Lefkoşa'nın Lokmacı bölgesinde yapılan üst geçidin kaldırılması çalışmaları, uzun süren tartışmaların ardından bugün başladı.

Lefkoşa Türk Belediyesi tarafından başaltılan yıkım çalışmalarını izlemek üzere çok sayıda yerli ve yabancı basın mensubu Lokmacı'ya toplandı. Polis de bölgede geniş güvenlik önlemleri aldı.

Lefkoşa Türk Belediyesi Başkanı Cemal Bulutoğulları, kararın herkese "hayırlı" olması dileğinde bulunarak, yıkım çalışmalarının yaklaşık 200 bin YTL'ye mal olacağını açıkladı.

KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, sözcüsü Hasan Erçakıca aracılığıyla 28 Aralıkta yaptığı açıklamada, "Kıbrıs Türk ve Kıbrıs Rum taraflarının, 2007 yılının ilk çeyreği içinde kapsamlı çözüm müzakerelerini başlatma kararlarına ve iki halkın işbirliği duygularının geliştirmesine yardımcı olmak amacıyla, Lokmacı Kapısının açılmasına engel olduğu ileri sürülen üst geçidin kaldırılmasına karar verdiğini" açıklamıştı.

Papadopulos: "Köprünün yıkımı jest değildir"

Kıbrıs Rum yönetimi lideri Tasos Papadopulos, Lokmacı barikatının Türk tarafında bulunan üst geçidin yasa dışı olduğunu iddia ederek, Türk tarafının köprüyü yıkmasının bir iyi niyet jesti olmadığını savundu.

Köprünün yıkımına için Rum tarafından bir karşılık beklenmemesi gerektiğini ifade eden Papadopulos, KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ın, "Kıbrıs sorununun çözümü konuları üzerinde karar alma durumunda" olmadığını iddia etti.

Rum haber ajansına göre, emekli memurların toplantısında konuşan Papadopulos, Lokmacı barikatındaki üst geçidin yıkılmasına ilişkin gelişmelerle ilgili görüşlerinin sorulması üzerine şunları söyledi:

"Gelişmeler bizi üzdü çünkü muhatabımızın güvenirliliği zarar gördü. Sanıyorum Sayın Talat Kıbrıs sorununun çözümü konuları üzerinde karar alma durumunda değildir. Dolayısıyla beklenti içinde olmamız zordur. Köprü konusunda da dikkatli olmalıyız. Türk tarafının yasa dışı köprüyü yıkma yükümlülüğü bize bir imtiyaz olarak sunulmamalı ve bizden karşılığında bir şey beklenmemelidir. Bu konuda çok açık olmalıyız. Dolayısıyla konunun tümü, 'sahte' devletin yönetiminin geçerliliği konusuna dönüşmemelidir."

Papadopulos, KKTC Din İşleri Başkanı Ahmet Yönlüer'in, Rum Ortodoks Kilisesi Başpiskopos 2. Hrisostomos'la görüşmesini iptal etmesiyle ilgili bir soru üzerine de, "tüm bu gelişmelerin aynı nedenlerin bir sonucu olduğunu, Kıbrıs'ın 'işgal' bölgelerinde her şeye Türk askerlerinin karar verdiğini" ileri sürdü.


aa
Yayın Tarihi : 9 Ocak 2007 Salı 11:52:44
Güncelleme :9 Ocak 2007 Salı 15:51:32


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?