2
Mayıs
2025
Cuma
SİYASET

Lübnan için bin Türk askeri

BM Genel Sekreteri Annan, Lübnan'a Avrupa'dan 7 bin asker gideceğini, Türkiye ile birlikte bu sayının 8 bin ya da daha fazla olacağını söyledi. Anna, Hizbullah'ı BM gücü değil, Lübnan ordusunun silahsızlandıracağını belirtti. Başbakan Erdoğan, Annan'ın sözlerinden memnuniyet duyduğunu söyledi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve BM Genel Sekreteri Kofi Annan, Başbakanlık Merkez Bina'da yaptıkları görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. 

BM Genel Sekreteri Annan, Lübnan'a Avrupa'dan 7 bin asker gideceğini, Türkiye ile birlikte bu sayının 8 bin ya da daha fazla olacağını söyledi.

Lübnan'daki BM Barış Gücü (UNIFIL) askerlerinin görevinin kesinlikle tanımlandığını belirten Kofi Annan, “Askerler orada Hizbullah'ın silahsızlandırılması için bulunmayacak” dedi. Annan'ın mesajları şöyle:

“-Hizbullah'ın ETA örneğinde olduğu gibi ulusal uzlaşmayla silahsızlandırılmalı,

-Lübnan'daki abluka 36-48 saat içinde kaldırılacak, özel temsilcim hafta sonundan önce Lübnan'da olacak,

-İran uluslararası toplumu tatmin etmeli,

-Umarım benden sonra gelecek isim Kıbrıs konusunda başarılı olacaktır,

-Bir bayan da BM Genel Sekreteri olabilir.”

Başbakan Erdoğan da Türk birliğiyle ilgili ayrıntıların BM'ye bir heyetin gönderilmesiyle netleşeceğini söyledi. Erdoğan'ın mesajları da şöyle:

“-1701 sayılı Kararla ilgili süreçte bilgilendirme hatası yapmış olabiliriz,

-Asker göndermeye karşı çıkan sesler, yaptırdığımız araştırma sonuçlarına uymuyor,

-Lübnan'da barış tesis edilecek korunacaksa tribünden, oturduğunuz yerden konuşarak bu barış korunmaz. Gidip orada bir şeyler yapmanız gerekiyor.” 

Erdoğan: "Aslolan ne yapılacağıdır, ne yaptığımızdır" 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Lübnan'da aslolanın ne yapılacağı ve yapıldığı olduğunu belirterek, "Bu da tribünde durarak, izleyerek, seyrederek konuşmakla olmuyor. Ancak arazide bir şeyler üretmekle oluyor. Bunun da yeri şu anda, bizzat bu bölgenin kendisidir, bu Lübnan'dır, bu Filistin'dir. Buralarda da üzerimize düşeni hep birlikte yapmamızın gereğine inanıyoruz" dedi.

Erdoğan, "Özellikle silahsızlandırmaya yönelik olarak tezkeremizde yer bulan ifadelerin, aynen paylaşıldığını görmek bizler için bir memnuniyet ifadesidir" dedi.

Başbakan Erdoğan ve BM Genel Sekreteri Kofi Annan, Başbakanlık Merkez Bina'da yaptıkları görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenlediler.

Başbakan Erdoğan, Annan ve heyetiyle yararlı bir görüşme gerçekleştirdiklerini belirterek, "Bölgede meydana gelen son gelişmeler de bir kez daha ortaya koymuştur ki BM'nin merkezi rolünün korunması ve güçlendirilmesi gerekmektedir" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, bundan sonraki aşamada ateşkesin sağlamlaştırılmasının, barış ve istikrarın kalıcı hale getirilmesinin önem kazandığına dikkati çekerek, "Türkiye olarak biz bu süreçte tarihi ve insani sorumluluklarımızın gereğini yerine getireceğiz. Onun için Lübnan Başbakanı Fuad Sinyora ve BM Genel Sekreteri Annan'ın taleplerini de göz önünde bulundurarak, Güney Lübnan'da görev yapacak Genişletilmiş BM Görev Gücü'ne katkı sağlamaya karar verdik" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, hükümetin hazırladığı tezkerenin TBMM'de dün kabul edildiğini anımsatarak, Annan ile görüşmesinde bu katkının ayrıntılarını değerlendirme imkanı bulduklarını anlattı. Erdoğan, bundan sonraki süreçte de buradan New York'a gönderilecek heyetlerle karşılıklı çalışmalar yapılarak, bunun daha da netleşeceğini ifade etti.

Başbakan Erdoğan, Lübnan'a uygulanan ablukanın bir an önce kaldırılmasının zaruri olduğunu kaydetti.

Lübnan'da istikrarın sağlanmasına paralel olarak, Ortadoğu'daki bütün sorunların merkezinde yer alan Filistin sorununa da adil ve kalıcı bir çözüm bulunması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, "Görüşmemizde, bu konulardaki yaklaşımlarımızın örtüştüğünü memnuniyetle müşahede ettik" dedi.

Başbakan Erdoğan, dün Meclis'te iktidarıyla muhalefetiyle herkesin bu sürece yönelik düşündüklerini, yaklaşım tarzını ortaya koyduğunu belirterek, şunları söyledi:

"Ama bizler çözümden yana olan irademizi bir kez daha bugün Annan'a ifade ettik. Türk tarafının söylemleriyle davranışları arasında bir tutarsızlık olmayacaktır. Bunun altını çiziyorum. Özellikle de zaman burada çok önemli bir kıymet değer. Bunu da hızla değerlendirerek bir an önce Ortadoğu'da huzurun, barışın sağlanması için el ele, omuz omuza dayanışma içerisinde bu süreci hızlandırmamız, katkıda bulunmamız gerekiyor.




AA
Yayın Tarihi : 6 Eylül 2006 Çarşamba 14:46:12


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?